Meserret Taşkın'dan mektup var: Avukat hakkını arayabilecek mi?
Antalya- Kaş Adliyesi’nde bir avukat, Cumhuriyet Savcısı’nın emriyle, korumalar tarafından tuvaletten zorla çıkarılmış. Soru şu: Avukat hakkını arayabilecek mi?
Habere göre, Antalya- Kaş Adliyesi’nde bir avukat, Cumhuriyet Savcısı’nın emriyle, korumalar tarafından tuvaletten zorla çıkarılmış. Olay, avukatın her zaman kullandıkları tuvalet anahtarını mahkeme kaleminden alıp, tuvalete girmesiyle başlamış. Savcı da gelmiş ve avukatın o tuvaleti kullanamayacağını söylemiş; avukat da her zaman burayı kullandıklarını, çıkmayacağını söylemiş. Sonuç, haberdeki gibi.
Soru şu: Avukat hakkını arayabilecek mi? Avukatlık meslek örgütlerinin (Antalya Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nin) konuyu derhal ve önemle ele alması gerekli. Ama ülkemizde meslek örgütleri böyle ufak sorunlarla değil, büyük siyasi(!) sorunlarla ilgilendiklerinden, konu hak ettiği önemle ele alınır mı, bilemiyorum.
Meslek örgütleri asıl görevlerini ihmal ediyorlar. Her konuda hemen her gün basın açıklamaları, eylemler, etkinlikler düzenlerken; meslek sorunları ile ilgilenilmiyor. Meslek örgütlerinde yöneticilikler, ne yazık ki başka mevki ve makamlar için basamak olarak kullanılıyor çoğunlukla.
Vatandaş, mesleğini icra eden, kamu görevi yapan kişiye karşı şiddete başvurursa büyük sorun. Öyle de olmalı. Peki, adalet uygulayıcılarından savcının, avukata yaptığı ne?
Avukatlık vatandaşın hakkını savunma görevi. Avukatlar kendi hakkını savunamazsa, vatandaşın hakkını nasıl savunacak, değil mi? “Terzi kendi söküğünü dikemez”, “ Mum dibine ışık vermez” ata sözleri, bir kez daha sınanacak anlayacağınız.
Sadık Okurunuz
Kırkbeşini aşkın
Meserret Taşkın