Meserret Taşkın'dan mektup var: Çanta meselesi

Hanımlar,  bazı çok ünlü, çok pahalı (Türk lirası ile yüz bin ve üstü) yabancı markalı çantaların aynısını üretenler var ülkemizde.

Bir kısım sosyetik hanımlar ve sosyal medya fenomenleri bunların iyi müşterisi. Çünkü, bu tür ürünlerle kendilerini kanıtlamaya çalışıyorlar. Bu çantalarla kendilerine bir değer biçtiklerini düşünüyorlar. Ama, aynı zamanda çok uyanıklar; ya da o çantalara verecek kadar parayı bulamıyorlar ki, taklitlerini satın alıyorlar. Kendileri hakkında topluma ilan ettikleri statü sembolleri, değerleri, önemleri konusunda insanları kandırıyorlar. Yoksa, kendilerini mi kandırıyorlar?

İş göründüğü kadar kolay değilmiş efendim. Bu hanımlar taklit ürünlerin satıldığı yerlere doğrudan gidemiyorlarmış. Yakalanırlarsa büyük rezalet, düşünebiliyor musunuz? Yalanlar meydana çıkacak, magazin günlerce bunu konuşacak. Çözümü şöyle üretmişler: Satıcılar hanımların evlerine giderek hizmet veriyormuş. Eee, her zaman bu da kurtarıcı olmuyor tabi. Geçenlerde bu hanımlardan biri çantayı nereden aldığını soran arkadaşlarına bir mağazanın adını vermiş. Kendini de işte böyle yakmış hanımlar. Çünkü o mağazada o çanta satılmıyormuş.

Üstelik taklitlerin fiyatı da aslının yarısı kadarmış biliyor musunuz? Bu çantalarda ucuzluk bu kadar oluyormuş efendim. Herkesin ucuzluk anlayışı kendine göre. Biz, domatesin, patatesin, etin ucuzunu araştırıyoruz ama, kendi değerimizden eminiz, parayla ölçülemeyecek kadar kıymetli olduğumuzu biliyoruz çok şükür!

Sadık okurunuz

Kırk beşini aşkın

Meserret Taşkın

Sonraki Haber