Meserret Taşkın'dan mektup var: Cüneyt Arkın ve anımsattıkları
Cüneyt Arkın’ın ölüm haberi beni çocukluğuma götürdü. Okumaya meraklıydım. Babamın kitaplarını hatmederek başladım okuma- yazma serüvenime.
Feridun Fazıl Tülbentçi’nin, Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun romanlarına bayılırdım. Savcı Bey’ler, Turgut Reis’ler, Barbaros Hayrettin’ler’le, leventlerle karada, denizde, gemilerin pruvalarında kılıç şakırdatır, düşmanı dize getirirdim. Bu arada tarihimizi öğreniyordum farkına bile varmadan.
Biraz daha büyüyünce Turhan Selçuk’lar, Murat Sertoğlu’lar, Suat Yalaz’lar’ la tanıştım. Onların değişik gazetelerdeki çizgi roman tefrikalarını takip ederdim. Abdülcanbaz’lar, Karaoğlan’lar ve pek çok Türk kahramanıyla büyük zevkle tanışmam böyle oldu.
Cüneyt Arkın Türk kahramanlarının sinema perdesindeki yansımasıydı. Çocuklar toplanır, birlikte sinemaya gider, Cüneyt Arkın’ın canlandırdığı kahramanlarla heyecanlanırdık. İzlediğimiz filmin sahneleri uzun süre mahallede oyunlarımızla canlanırdı.
Bu arada nasıl olduysa, hayatımıza Teksas- Tommiks gibi Amerikan çizgi roman kahramanları girdi. Çocuklar Teksas- Tommiks oyunları oynamaya, çizgi romanlarını değiş tokuş etmeye başladılar. “Vahşi” Kızılderililerle savaşa döküldü iş.
Daha da sonra Süpermen, Örümcek Adam gibi karakterler ortaya çıktı. Bu arada bendeniz de büyüdüm. İlgi alanlarım değişti elbette. Ama, Cüneyt Arkın’ın hayatımdaki yeri değişmemiş gördüğünüz gibi.
Sadık okurunuz
Kırk beşini aşkın
Meserret Taşkın