Meserret Taşkın'dan mektup var: Deprem, seçim, bayram…

Büyük bir depremle sarsıldık efendim. Sarsıntının ne kadar büyük olduğunu zaman geçtikçe daha iyi anlıyoruz.

Elbette atlatacağız ama yaşananlardan ders almak için, ne büyük kayıplara mal olduğunu, acıların büyüklüğünü unutmamalıyız. Önümüzdeki yıllar bize bunu hep hatırlatacak. Bu kadar çok sayıda insanımızın hayatının bu kadar ani değişimi, önümüze ne maliyetler koyacak, yaşayıp göreceğiz.

Deprem şokunu atlatamadan önümüze seçim geldi. Seçimlere girecek düzen partilerinin, hele de muhalefetin, deprem zaten gündeminde yok. Seçim havasına bakıyorum; deprem, acılar, çözümler yok. Koltuk kapmaca var. Hiç biri uzun vadeli düşünmüyor, Vatan Partisi dışında.

Vatan Partisi, büyük çözümleri toplumun önüne koyuyor. Unutmayalım; büyük çözümlere giden yol küçük(!) çözümlerden geçer. Bu da biz kadınların işidir. Kendimizi karşıdakinin yerine koymak; başkalarını anlamak; duygulara dokunmak… en iyi biz kadınlar başarırız. Partimizin genel siyasetlerini tekrarla yetinmemeliyiz. Bulunduğumuz her yerde insanlara dokunmalı, düşünce alışverişi kadar duygu alışverişi yapmalıyız.

Bayram, düşünce alışverişi kadar duygu alışverişi yapmak için iyi bir zaman. İnsanlarımıza tek tek dokunmak, birbirimizin sırtını okşamak, başını omzumuza yaslayacak dostlarımızın olması, bizlerin de birilerinin omzuna yaslanabilmemiz en güzel, en büyük varlığımız.

Bayram günlerini boşa geçirmeyelim. Sarsıntılarımızı, acılarımızı, sağlığımızı, varlığımızı, her şeyimizi memleketimizin en büyük varlığı insanımızla candan paylaşalım. Bunca büyük memleket meselesi arasında onların küçücük (!) yaralarına, karınca kaderince merhem olmaya çalışalım. Hanımlar, haydi iş başına!

Sadık okurunuz

Kırkbeşini aşkın

Meserret Taşkın

Sonraki Haber