Meserret Taşkın'dan mektup var: Edi ile Büdü

Gerek bizim mizahımızda, gerekse dünya mizahında ikili tiplemeler vardır. Karagöz ile Hacivat bunların en tanınmışlarından. Geçmiş yılların tanınmış komedyenlerinden Nokta ile Virgül mesela. Kültürümüzde çokça kullanılan Edi ile Büdü’yü unutmamak gerek. Bunlar o kadar bilinir ki TRT’de bir zamanlar yayınlanan çocuk programı uyarlaması “Susam Sokağı”ndaki tiplemelerden bir çifte adını vermiştir, Edi ve Büdü.

“Meserret buradan nereye varacak acaba? Bunları bize anılarımızı hatırlatmak için mi anlatıyor?” diyesiniz geldi, biliyorum. Haydi, sizleri daha fazla merakta bırakmadan, karnımdakini söyleyip kurtulayım: Trump ile Biden.

Trump’a yapılan suikast teşebbüsünden sonra daha iyi anladım. Moda deyimle; “Adeta bir aydınlanma yaşadım”. Biden olmazsa Trump’un adaylığının bir anlamı kalmıyor. Trump olmayınca da Biden tükeniyor.

Sistem öyle bir varoluş biçimi kurmuş ki tıpkı tahterevalli gibi. Oyuncağın iki tarafındakilerin zaman zaman biri, zaman zaman da öbürü, belli bir denge içinde, birbirlerinden biraz alçağa, ya da yükseğe hareket ediyorlar. Ama hassas denge hep korunuyor.

Düşünsenize, Trump ortadan kalksaydı neler olurdu? Tahterevalli denen müthiş oyuncak, Biden’i huysuz bir at gibi üstünden fırlatırdı. Sevgili hanımlar, Amerikan sisteminin özelliği burada ortaya çıkıyor. İki karşıt kutup gibi görünen Cumhuriyetçiler ve Demokratların biri olmazsa, diğeri “demokrasi” sahnesinde oynayamıyor. İşte bu nedenle Trump ve Biden, tıpkı Edi ile Büdü gibi ayrılmaz bir ikili. Amerikan komedisini izlenir kılıyorlar.

Sadık okurunuz
Kırkbeşini aşkın
Meserret Taşkın