Meserret Taşkın’dan mektup var: Harekete kimse mani olamaz

Benim oğlanlar, bugünlerde felsefe tartışmaları yapıyorlar. “Diyalektik materyalizm”, “tarihsel materyalizm” diyorlar. “Zıtların birliği” ilkesinden söz ediyorlar. Çeşitli kitaplar ellerinden düşmüyor. Öncü Gençlik’in eğitim çalışmaları varmış. Bir heyecan, bir gayret hazırlanıyorlar.

Gençlikte bazı şeyler önce kitaplardan öğrenilir. Hayatın içine bodoslama dalmak da gençliğin bir özelliği ama, kitaplardaki süzülmüş bilgi önemsenir. Yer yer kitaplarda yazanlar hayata kopya edilmeye çalışılır. Yıllarca, deneye yanıla yanlışlar anlaşılır.

Yaş ilerledikçe hayat bizi eğitir. Her şeyin kaynağının hareketlilik olduğunu gösterir. Her işin özünün kendini, köklerini tanımakla başladığını daha iyi görürüz. 

Aşık Veysel bir şiirinde diyor ki;

“Derdim bana derman imiş bilmedim” …

“Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez”…

“Gülü yetiştirir dikenli çalı”…

“Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz”…

Bu sözlerin hepsi hanımlar, hayatımızın özüdür. “Zıtların birliği”nin Anadolu deyişiyle özlü bir şekilde ifadesidir.

Şiir devam ediyor:

Veysel günler geçti, yaş 60 oldu

Döküldü yaprağım güllerim soldu

Gemi yükün aldı, gam ile doldu

HAREKETE KİMSE MANİ OLAMAZ

Hanımlar, işte sizlere zamanın içinde sürekli hareket eden maddenin, üretici güçlerin özü olan insanın özlü öyküsü. Bu şiiri inceleyince daha iyi anladım; Veysel niçin büyük bir halk ozanı efendim.

                Sadık okurunuz

                Kırk beşini aşkın

                Meserret Taşkın

Sonraki Haber