Meserret Taşkın'dan mektup var: Kupon saklama ruhu
Babamdan kalan kitapları karıştırıyordum hanımlar.
Elimde 1954 baskısı, Peride Celal’den Üç Kadının Romanı. İçinden ne çıksa beğenirsiniz: Sarı karton üzerine basılmış bir kupon. Zamanın ünlü pil markaları Berec ve Kivi’nin çekiliş kuponu. Çekiliş tarihleri 1970 ve 1971. Kupon üzerindeki notta, “Çekiliş tarihine kadar muhafaza etmeniz önemle hatırlatılır.” diyor.
Hiçbir kupon daha iyi muhafaza edilemezdi. Firmalar hala piyasada ise, bana özel bir çekiliş yapmalılar. Kendileri, bu kadar muhafaza etmemişlerdir kuponlarını. Firma tarihçesine ciddi bir katkı, değil mi? Pil üreticisinden çok memnun olan müşteri, firmanın çekiliş kuponunu ömrünce saklıyor; çocuklarına, hatta torunlarına miras olarak bırakıyor. İşte böyle efendim: Bizler gazeteleri kuponları için alan, o kuponları kesip usanmadan biriktiren, kuponlarla ansiklopedi, kitap serileri, tabak, çanak, bardak, tencere vb. bilumum ev eşyası edinen ve o malzemeleri hala kullanan bir neslin evlatlarıyız.
“Bedava sirke, baldan tatlıdır” diyerek; kuponlardan, çekilişlerden umut kesmeden ömrümüzü geçirdik. Bu alışkanlık sürüyor: Teknoloji ve iletişim çağının özelliklerine uyarak elbette. Artık, çekiliş numaralarını, telefonunuzdan mesaj olarak bir merkeze yolluyorsunuz. Ya da karekod okutuyorsunuz.
Bu çekilişler yapılır mı? Kimlere, ne çıkar? Çekilişleri kimler, nasıl denetler? Bu soruların önemi olmadığını sizler de biliyorsunuz efendim. Önemli olan, sarı kuponu saklama ruhunu yaşatmak (!)