Meserret Taşkın'dan mektup var: Özgürlük kuralsızlık mı?
Şarkıcı Gülşen, sahne giyimiyle dikkatleri üzerine çektikten sonra, benzer bir yaz giyim koleksiyonu hazırlamış.
Efendim, sokak modasıymış(!), sokaktaki gençlerin özgürlük tutkusundan, kuralsız yaşama arzularından, tarzlarından etkilenmiş. Gülşen Hanım’ın söylediklerinin neresinden tutsam bilemedim. Ama, şunu iyice anladım hanımlar. Bu düzende hiçbir şey nedensiz değil. Gülşen’in sahne giyimi de, sahibine yüklü bir kazanç kapısı oldu anlayacağınız. Efendim, araştırdım: Gülşen sokakta hiç öyle koleksiyonundaki gibi giyinmiyor. Sokaktaki gençler de öyle giyinmiyor.
Sonra bir başka şarkıcı hanım kızın konseri iptal edildi, belki duydunuz. Gerekçesi, sahnede yaptığı küfür anlamına gelen el işaretiydi. Ama, o işareti yapmadan önceki tavrı da ilginçti. Ayağını sandalyeye kabadayı edasıyla koymuştu. Üzerindeki giysi derin bacak dekoltesi olan bir abiyeydi. Bu olay üzerine “özgürlükler” korosu yine sazı eline aldı.
Bu olaylar gösteriyor ki, bazı figürler kullanılarak, gençlerimize rol modeller dayatılıyor. Özgürlük gibi çok önemli kavramların tanımları değiştiriliyor: Kuralsızlık oluyor örneğin. Özgürlük, sadece bireysel yaşam tarzıyla ilgili bir kavram haline getirilmeye çalışılıyor.
Oysa, gerçek özgürlük emperyalizmden bağımsızlaşmadan mümkün değil. Kişisel özgürlüklerin de temeli bu.
Sadık okurunuz
Kırk beşini aşkın
Meserret Taşkın