Meserret Taşkın'dan mektup var: Siyasetin anlamı

Meserret Taşkın

Seçimler yaklaşınca siyasetin anlamını belledik hanımlar. Vatan Partisi dışındaki bütün partiler ‘al takke ver külah’ pazarlıklar yaptılar. Türkiye’nin sorunları için tek bir cümle çözüm önerisini duymadığımız bütün partilerden politikacılar milletvekili kavgasına tutuştular. Milletvekili sıralarını kapmaca yarışında her yol mübah. Yumruk yumruğa kavgalar mı dersiniz, istifalar mı, partinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmeler mi; hepsini gördük.

Sonunda ‘Atatürk’ün Partisi’ diye birilerinin övündüğü CHP’nin adayları kim? Sivas katliamında kalabalığa attığı nutukları televizyonlardan izlediğimiz Temel Karamollaoğlu, FETÖ kumpasları döneminin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bizi komşularımızla savaşın eşiğine getiren Davutoğlu Ahmet Bey vs…. İyi Parti deseniz o da başka bir alem. Taklacı İdris bey mi ararsınız, şehit yakınına küfreden aday mı ararsınız, hepsi mevcut. İktidar partisi bu işi daha sakince yapıyor. Üçüncü dönem yasağı gibi bazı kurallar koymuşlar.

Efendim, biz tam tersini öğrenmiştik. Siyaset millete hizmet için yapılırdı. Milletten alacaklı değil, bu millete her zaman borçluyduk. Çünkü, kursağımızdan geçen her lokma, sadece babamızın değil, bu milletin tertemiz emeğiydi. Bunların hepsi milletten alacaklı! Siyaset millete hizmet için değil, milleti soymak için yapılıyor.

Şimdi sıra oy avcılığında. Düzen partilerinde, nasıl olacağını söylemeden, bol keseden bir vaat cümbüşüdür gidiyor.

Bir tek Vatan Partisi, Türkiye için çırpınıp duruyor. Bakalım bu çırpınışlar anlaşılana kadar Türkiye neler yaşayacak?

Sadık Okurunuz
Kırkbeşini aşkın
Meserret Taşkın

Sonraki Haber