Mesleğin son neferlerinden: Gençler atölyeye girmek istemiyor
İsmail Usta çalışmadan yaşayamam diyenlerden... 56 yıldır elleriyle sandalye iskeletleri üretiyor. Türkiye'nin el işçiliğinde iyi düzeyde olduğunu söyleyen İsmail Usta, çırak bulamamaktan şikayetçi
SANDALYE iskeleti üretiminde 56 yılı geride bırakan marangoz ustası İsmail İçel, Ankara'nın mobilya üretim bölgesi Siteler'deki atölyesinde imalatına devam ediyor.
Mesleğe çırak olarak başlayan 70 yaşındaki İçel, ilerleyen yaşına rağmen çalışmaktan vazgeçmiyor. İçel, imalatını Ankara'nın mobilya üretim bölgesi Siteler'deki 100 metrekarelik atölyesinde ilk günkü gibi tutkuyla sürdürüyor.
Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) tarafından 2020'de "Yılın Ahisi" seçilen İçel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmaya, üretmeye alıştığını, evde oturamadığını ve bu nedenle pazar günleri bile çalıştığını söyledi.
İŞİN İNCELİĞİNİ ANLATTI
İçel, tamamen el işçiliğine dayalı olarak 4 ayda 160'a yakın sandalye iskeleti üretebildiğini belirtti. Marangoz ustası İçel, yaptığı işin inceliklerini şu sözlerle anlattı:
"Bana gelen keresteleri yapacağımız ürüne göre kesiyorum. Kalıpla çizip, frezede (kesici takım) tıraşlıyorum, ardından zımpara yapıyorum. El işçiliğinin inceliği de zaten zımpara tezgahında başlıyor. Hazırlayacağım ürünün kabasını makinede alıp zımpara tezgahında temizledikten sonra tutkallayarak iskeleti hazırlamaya başlıyorum. Önce kasnağı (tahtadan yapılmış çember) yapıyorum. Kasnaktan sonra sandalyenin sırtı ile kollarını takarak, iskeleti ortaya çıkarmış oluyorum."
DÜĞÜN SEZONU TALEBİ ARTIRIYOR
İçel, düğün sezonunun yaklaşmasıyla farklı sandalye modellerine talebin arttığını ifade ederek, kendisinin de yıllardır yaptığı madalyon tipi sandalye modelinin hemen her dönem popülerliğini koruduğunu dile getirdi. Amerikan tipi sandalye modelinin de oldukça ince bir işçilik gerektirdiğini belirten İçel, "Yıllardır Amerikan tipi sandalye modellerini de üretiyorum ancak bu modellerin el işçiliği çoktur. Ben de yaklaşık 3 ayda 32 Amerikan tipi sandalyeyi hazırlayabiliyorum." dedi.
ÇIRAK YETİŞMİYOR
En büyük şikayetinin usta sayısının giderek azalması ve çırak yetişmemesi olduğunu anlatan İçel, şu ifadeleri kullandı:
"Meslek çok kıymetli, el işçiliği de bir o kadar değerli. Türkiye'nin el işçiliği de İtalya düzeyinde diyebilirim. Ancak eskiye kıyasla bu meslekte çırak yetişmiyor. Usta sayısı da giderek azalıyor. Gençler, atölyelere girmek istemiyor. Bu nedenle aslında bizler bu tür mesleklerin son neferleriyiz. Ben belki 1-2 yıl daha bu işi yapabilirim ama bizden sonra da mesleğin devam etmesi için çırak yetişmesi çok önemli."