Metin Feyzioğlu Aydınlık'a konuştu: Kıbrıs davasında doğru istikamet

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Metin Feyzioğlu, 'Bunlar fevkalade değerli gelişmeler. Milli siyaset doğru yönde yürüyor.' dedi

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, Aydınlık'a açıklamalarda bulundu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin tanınması konusunda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın lider diplomasisi sonucu KKTC’nin anayasal ismiyle Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye yapılmasının öneminin altını çizdi. Bu gözlemci üyeliğin beklemede bir üyelik olmayıp resmi bir sıfat olduğunu aktaran Feyzioğlu, “Bu üyelikten sonra çok önemli gelişmeler oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'in, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ile yürüttüğü lider diplomasisi çerçevesinde Azerbaycan Parlamentosu, Azerbaycan-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu’nu kurdu.” şeklinde konuştu.

3 DOSTLUK GRUBU BULUŞTU

3 hafta kadar önce 3 dostluk grubunun KKTC’de resmi olarak buluştuğunu belirten Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu, Azerbaycan-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu, Türkiye-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu buluştu. Çok önemli temaslar gerçekleşti. Karşılıklı ziyaretler başladı. Bunun dışında Türk Devletleri Teşkilatı kapsamındaki toplantılara KKTC Bakanlar Kurulu’ndan hemen hemen her bakan kendi programları çerçevesinde katıldı. Sayın Tatar, Cumhurbaşkanı olarak KKTC bayrağı ile Sayın Aliyev tarafından davet edildi. Sayın Aliyev ile Azerbaycan'da buluştu. Bunlar fevkalade değerli gelişmeler. Dolayısıyla adım adım doğru istikamette gidildiğini görüyoruz. Bu, Türkiye için bir milli davadır. Milli siyaset doğru yönde yürüyor.”

'TÜRK DÜNYASININ ASLİ MESELESİ'

Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri de değerlendiren Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Doğu Akdeniz’de bugün tüm Türk dünyası içinde egemen ve bağımsız en uçtaki, güneydeki devlet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir. KKTC’nin daha da güçlenmesi, geleceğe emin adımlarla yürümesi sadece Kıbrıs Türkü’nün meselesi değildir. Sadece Türkiye'nin meselesi değildir. Tüm Türk dünyasının asli meselesidir. Tüm Türk dünyasının temsilcisi olarak Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var.

Burası dünyanın en stratejik yeri. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Adası. Açıkçası Rum-Yunan ikilisinin tüm uzlaşmaz şımarıklığının, her türlü haksızlığı yaptıkları halde vurdumduymaz tavırlarının arkasında adadaki Türk varlığını, bağımsız bir Türk devletini dünyanın Birleşmiş Milletler’de hakim olan nizamını istememesi yatıyor. Ama aynı nizam Gazze'de şu an bulunduğumuz yere 80-100 kilometre ötede acımasızca yürüyen soykırıma karşı kör, sağır, dilsiz tutumunu not edelim. Dünyada bir tek devlet ve bir tek lider Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, hiçbir gizli ajandası olmaksızın hayır diyor, başkaldırıyor ve gerçekleri dile getiriyor.”

'DÜNYANIN BUNU GÖRMESİ LAZIM'

“Dolayısıyla bugün eğer Kıbrıs Adası bir Gazze değilse, bugün Kıbrıs Türkeri Gazze'de Filistinlilerin yaşadığı soykırımı yaşamıyor ise bu Türkiye sayesindedir. Kıbrıs Barış Harekatı’nın sayesindedir.” diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti:

“Kıbrıs sorunu 1974'te çözülmüştür. Kıbrıs sorunu, 1960 ortak Cumhuriyeti 1963'te Rumlar tarafından silah zoruyla gasp edildiğinde çıkmıştır. 63'ten 74'e kadar acımasızca yürüyen soykırım ile zirveye ulaşmıştır. 74'te milli direnişle bu çözülmüştür. Dünyanın bunu görmesi lazım. KKTC’nin uluslararası hukukun tüm şartları gerçekleştiğinde bu sorunun kaynağında Rumların uygulamaya kalktığı soykırım olduğu halde tanınmamasının sebebi emperyalist Batı’nın, Doğu Akdeniz’deki kendi bencilce her türlü insanlık değerine aykırı menfaatleri bulunmaktadır.”

Sonraki Haber