Metin Külünk: CHP yönetimi ABD'nin Türkiye, Çin ve Rusya'yı bölme girişimlerine hizmet ediyor

Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Ulusal Kanal'da Can Karadut'un sunduğu Günaydın Türkiye programına konuk oldu. Metin Külünk programda gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.

Metin Külünk, siyasette ittifak tartışmalarına değindi. Cumhur İttifakı'nın genişleme süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. Külünk olaya küresel bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğinin altını çizdi. Metin Külünk, Biden'lı ABD'nin küresel diktatörlük istediklerinden bahsetti. Külünk "ABD'nin insanları dijital üzerinden kontrol etmeye çalışıyor. ABD'nin amacının milli devletleri tasfiye etmek, insan nüfusunu salgınlarla azaltmak" dedi. Külünk bunun "posthümanizm dönemine geçiş" olduğunu belirtti.

'CUMHUR İTTİFAKI VATAN SAVUNMASIDIR'

Metin Külünk "Cumhur İttifakı'nın stratejik önemini kavramamız gerekiyor. Cumhur İttifakı aslında bir vatan savunması. Bağımsızlık, istiklâl, istikbâl, bayrak, ezan ve egemenlik haklarımızın tartışılmazlığı temelinde mücadele ediyor. Biden döneminde Amerika'nın kendi içinde bir iç ,savaşa evrilme ihtimallerinin de konuşulduğu bu süreçte istedikleri dünyayı bilirsek Cumhur İttifakı'nın stratejik önemini bir kez daha kavrarız." dedi.

'ABD, DEVLET GELENEĞİ OLAN ÜLKELERİ ÇÖKERTMENİN PEŞİNDE'

Metin Külünk, ABD'nin bu süreçte Türkiye, Çin, Rusya, İran ve Mısır gibi devlet geleneği olan ülkeleri çökertme peşinde olduğunu söyledi. ABD'nin Türkiye'ye karşı amaçları arasında PKK'yı Akdeniz'e çıkarma peşinde olduğunu vurguladı:

"Türkiye'yi güneyde Ümit Burnu'nda, Aden Körfezi'nde, güneyde Süveyş'in çıkış noktasında durdurmak istiyorlar. PKK'yı araya ikinci İsrail olarak yerleştirip Türkiye'nin Müslüman Arap dünyasıyla bütün bağlarını tüketmek istiyorlar. Afrika'ya çıkışımızı Yunanistan ve Güney Rum tarafı üzerinden durdurmak istiyorlar." dedi.

'TÜRKİYE'NİN NÜKLEER SİLAH İLE ANILMASI IRAK'I HATIRLATIYOR'

Eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk, nükleer silah kavramının Türkiye ile anılmaya başlandığını hatırlatarak bu noktaya dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı:

"Özellikle nükleer silah kavramı Türkiye ile birlikte anılmaya başlandı. Buraya dikkat etmemiz gerekiyor. Bu bize neyi hatırlatıyor? 2003'te ABD'nin yalan istihbarat raporları üzerinden Irak'ı çökertmek amacıyla düzenlediği askeri müdahaleyi hatırlatıyor. Türkiye'yi sürekli nükleer silah ile anmak aslında bir altlık çalışması. 'Türkiye'ye yönelik bir müdahalenin acaba yapı taşları mı döşeniyor' sorusunu sorarak bu anlamda toplumsal bilincimizi yükseltmek mecburiyetindeyiz. ABD içeride Türkiye'yi Atlantik ötesinin çıkarlarına teslim edecek demokratik muhalefet üzerinden süreci yönetme peşindeler." dedi.

Külünk, ABD'nin küresel diktatörlüğe yönelik attığı adımları kabullenmiş bir CHP ve bileşenleri olduğunu söyledi:

"ABD'yi tartışmalı bir seçimle ele geçiren Demokrat Parti'nin önce ABD'de bir diktatörlük ardından küresel diktatörlüğe yönelik attı. Türkiye'de maalesef ele geçirilmiş bir CHP yönetimi ve bileşenleri var. Hedefte Türkiye'nin bağımsızlığı ve Türkiye'nin çökertilmesi var. CHP yönetimi ABD'nin Türkiye, Çin ve Rusya'yı bölme girişimlerine hizmet ediyor." dedi.

Metin Külünk erken seçim tartışmalarına da değindi. Türkiye'nin yükselişinde 2023 yılına dikkat çeken Külünk, Millet İttifakı'nın erken seçim talebini daha öteye taşıyamayacaklarını belirtti:

"Seçim vaktinde yapılır. 2023 Büyük Türkiye'nin yükselişinin çok daha güçleneceği bir tarihtir. Erken seçim tartışmaları tamamen CHP'nin tepe yönetiminin etrafında şekillenmektedir, onların beklentisidir. Biden üzerinden vücut bulan o diktatöryal akıl CHP'yi tamamen teslim aldığı için CHP'nin içerisinde Sivas Kongre Kararları'nın ardında duran vatanseverler asla CHP'de bu şekilde durmayacaklarını görüyoruz.

Millet İttifakı sandıkta gördüğü bir yenilgi için erken seçime gitmez, bu talebini daha öteye taşıyamaz. Sadece vur-kaç taktiği izleyip kendi içlerinde birliği sağlayabilmek için bunları bir enstrüman olarak kullandıklarını görüyoruz." dedi.

'EKONOMİK PARADİGMA GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

Devletin ekonomik paradigmayı gözden geçirmek zorunda olduğunu belirten Külünk; düzenleyici, üretici, belirleyici ve gerektiğinde sert tedbir alıcı rolünü bireyin ve toplumun çıkarlarını esas alacak şekilde yeni baştan konuşmak gerektiğini belirtti.

"Stokçuların, sürekli fiyat değiştiren zincir marketlerin milletin cebi üzerindeki baskısına yönelik devletin daha kararlı politikalarla hareket etmesini sağlayacak zeminde durmalıyız." dedi.

Metin Külünk sağlık alanında da devletin büyük ve önemli bir mücadele verdiğini belirtti. Külünk "Özellikle küçük ve orta esnafın kısıtlamaların gevşetilerek ekonomik şartların hızla dönüşünü beklediğinin konuşulması gerekiyor.CHP'nin tepe yönetimi ve arkasındaki akıl ne yaparsa yapsın Türkiye'nin önü çok açık. Türkiye'nin yükselişi kararlılıkla devam edecektir." dedi.

Metin Külünk gündemdeki reform paketlerine de değindi. Tehditlerin ekonomik yönüne vurgu yapan Külünk şu ifadeleri kullandı:

"Faiz ve dolar, küresel diktatörlerin Türkiye üzerindeki hesaplarına hizmet etmek üzere bir saldırı aracı haline dönüştürülmüştür. Finansal tehditleri görmezden gelemeyiz. Ekonomik ve finansal paradigmamızı, bağımsızlık, istiklal ve istikbal temelli gözden geçirmek ve yenilemek mecburiyetindeyiz. İnanıyorum ki ekonomik ve hukuk reformları paketleriyle Türkiye'nin ekonomik gücü çok daha güçlü hale gelecek." dedi.

Sonraki Haber