MHP lideri Bahçeli:'NATO olmasa darbelere cesaret eden çıkmazdı'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'de düzenlediği grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "'NATO olmasaydı Türkiye bölünürdü' demek, Türk milletine hakarettir. Acaba NATO olmasaydı darbelere cesaret eden çıkabilir miydi?" ifadelerini kulladnı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli konuşmasında, "Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın mahiyeti kadar Türkiye’ye yol açacağı çok boyutlu sonuçları titizlikle hesaplamak, bunun üzerinde kafa yormak zorundayız. Türkiye, siyasi ve stratejik konumu gereğince Rusya ile Ukrayna arasındaki vahim çatışmaları yatıştıracak, bu konuda arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmış durumdadır. Ateşkes ortamı mutlak surette tesis edilmelidir. ABD, AB ve NATO günü kurtarmanın, çatışmaları kızıştırmanın, kendi aralarındaki zedelenen ittifak gücünü kurnazca temerküz etmenin hevesinde ve peşindedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın 5 Mart 2022’de, 'Bugünden itibaren tüm ölümlerden NATO sorumlu' beyanı her anlamda düşündürücü bir çıkış olarak değerlendirilmelidir. Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların orta vadede etkilerinin görülebileceği, ancak Rusya’nın birbirine bağımlı uluslararası ekonomik sistemden tamamen dışlanmasının çok yönlü mahsurlarının olacağı unutulmamalıdır. Bize kalırsa uygulanan ekonomik ve finansal ağırlıklı yaptırımların sürdürülmesi her ülkeyi zora sokacaktır" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin konuşmasında öne çıkan diğer hususlar şu şekilde:

'YÜZÜMÜZE GÜLÜP ARKAMIZDAN DOLAP ÇEVİRENLER'

"Ukrayna’da yaşanan savaş, bize göre karmaşık ve çok kutuplu bir dünyanın cümle kapısıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni her yerinden çatlamaktadır. Kim bize dost ise tavrımız dostanedir, kim bize düşmanlık yapıyorsa pozisyonumuz ona müzahir ve muvafık olmalıdır. Bir tarafın devamlı taviz verdiği, devamlı geri adım attığı, devamlı mahkum olduğu bir diyaloğun ne dostlukla, ne müttefiklikle, ne de komşuluk değerleriyle bağı olacaktır. Yüzümüze gülüp arkamızdan dolap çevirenlerin sakalımızı yolmalarına, bununla da kalmayıp kolumuzu kesme emellerine gözümüzü yumamayız, tahammül edemeyiz, böylesi bir teslimiyete seyirci kalamayız. Bazı aklı evvellerin, bir kısım zeka fukaralarının, 'Putin'in kafasındaki eksik parçaların Kars, Erzurum ve Ardahan olmadığını kim rahatlıkla söyleyebilir?' sözleri Türkiye’yi ve Türk milletini tanımadıklarının beyanıdır. Bu görüşte olanların sığınağı ve umudu Batı emperyalizmidir. Biden muhalefetinin Batı’nın etki ajanlığına talip olarak beşinci kol faaliyetine teşne olması beka düzeyinde bir tehdittir."

'1952'YE KADAR NATO MU VARDI?'

"Bazı cahil ve işbirlikçiler de çıkmış, 'NATO üyesi olmasaydık ABD’nin Türkiye’yi çoktan parçalayacağını' iddia etmişler. Moderatörler ve program yapımcıları bu tür sahte ve tutsak alınmış sözde uzmanları ne zamana kadar televizyon ekranlarına çıkarmaya devam edeceklerdir? 'NATO olmasaydı Türkiye bölünürdü' demek ABD’ye kurşun askerlik yapanların hüsranla çerçevelenmiş hezeyanıdır. 1952’ye kadar NATO mu vardı? 15 Temmuz gecesi Ankara semalarında korsan uçak uçuran, bombalar fırlatan, vatandaşlarımızı katleden şerefsiz teröristler acaba nerenin ve kimin namına işgale girişmişlerdi? FETÖ’yü üzerimize salan kimdir? Hain Fethullah Gülen’i koruyan, kollayan, barındıran, besleyen kimlerdir? 'NATO olmasaydı Türkiye bölünürdü' demek Türk milletine en kesif hakarettir. Acaba, NATO olmasaydı, darbelere cesaret eden, demokrasi dışı arayışlara merak salan çıkabilir miydi? Bugüne kadar Türkiye’nin milli güvenliği, toprak bütünlüğü, insan varlığı defalarca saldırıya uğrarken bu NATO neredeydi? ABD ne yapıyordu? Hatta teröristlere silah yardımını, eğitim ve lojistik desteği hangi maksatla veriyordu"

'SOSYAL MEDYADA PROVOKASYON RÜZGARI'

"Talebi kamçılayarak ayçiçek yağının fiyat artışını tetikleyen fırsatçılar, rafların boşalmasıyla birlikte internette oluşan kara borsada sanki altın satar gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır. 5 litrelik yağın fiyatı bir gün içinde 150 lira sınırına dayanmıştır. Sosyal medya üzerinden provokasyon rüzgarı estirilmiştir. Ülkemizde 1 ya da 1,5 aylık tüketime yetecek ayçiçek tohumu ve ayçiçek yağı kaldığına dönük iddialar bütünüyle yalandır, aldatmadır, saptırmadır. Çok nazik ve hassas günlerden geçtiğimiz bir sırada, iç işgal cephesinin yağ üzerinden gerçek dışı beyanlarla toplumsal panik halini körüklemesi en hafif tabirle şerefsizliktir."

'CHP VARKEN DÜŞMANA GEREK YOK'

"CHP yönetiminin bu yalana sarılarak, 'yönetemiyorsunuz, sebep yağ fiyatları, hayat pahalılığı sonuçtur; Türkiye bunu hak etmiyor' sözleri bühtandır, kaos çıkarmaya dönük alçak bir kumpastır. Sanal ve sipariş yağ krizinin orkestra şefi yine Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Akaryakıt ve yağ kuyruğundan bahseden siyasi keneler, asıl siz söyleyeniz, kimin kuyruğu, kimin uyruğu, kimlerin uydusu oldunuz? Bugünkü CHP varken, biliniz ki düşmana gerek yoktur. Yağsız yemek olur da, yarınsız Türkiye olmaz, olamaz. Hamd olsun yağımız da var, yakacağımız da var, unumuz da var, tuzumuz da var. Emperyalizmin dönen çarkında yağ olanların, Batı’ya yağcılık yapanların, Türkiye düşmanlarıyla ballı börekli hale gelenlerin tuzaklarını bozacağız, tezgahlarını kıracağız, oyunlarını alt üst edeceğiz."

Sonraki Haber