MHP'li vekil Kaşıkçı: Lojistik sektörü Mısır ile ilişkilerin düzelmesini bekliyor
MHP Hatay Milletvekili Kaşıkçı, Hataylı lojistik firma sahiplerinin, Mısır ile ilişkilerin düzelmesini istediğini belirterek, "Mısır ile ilgili problemlerin düzeltilip, eskiden olduğu gibi, ilimizde faaliyet gösteren lojistik sektörünün Ortadoğu ile daha fazla nakliye yapmasını arzu ediyoruz." dedi.
MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Hatay'daki lojistik sektörünün Ortadoğu'da yaşanan sorunlar nedeniyle sıkıntılı zamanlar yaşadığını ifade etti.
Hatay'daki lojistik firmalarında 10 bine yakın TIR'ın faaliyet gösterdiğini bildiren Kaşıkçı, bu sektörün on binlerce insanın geçim kaynağı haline geldiğini vurguladı.
Mısır ile Türkiye arasında yaşanan gelişmelerin Hataylı lojistik firma sahipleri tarafından yakından takip edildiğini belirten Kaşıkçı, firmaların Mısır ile ilişkilerinin düzelmesini canı gönülden istediğini söyledi.
Kaşıkçı, "Mısır ile ilgili problemlerin düzeltilip, eskiden olduğu gibi, ilimizde faaliyet gösteren lojistik sektörünün Orta Doğu ile daha fazla nakliye yapmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Kaşıkçı, lojistik firmalarının, Cilvegözü Sınır Kapısı'nda işlemlerin hızlandırılması taleplerini ilettiklerini aktardı.
Bakü'den Kazakistan ve Türkmenistan’a giden Ro-ro gemilerinin aldığı ücretlerin de yüksek olduğunun kendisine gelen şikayetler arasında olduğunu dile getiren Kaşıkçı, bununla ilgili girişimde bulunulmasını istedi.
'HATAY SALÇASI KÜRESEL MARKALARA KURBAN EDİLMEMELİ'
Kaşıkçı, Hatay'da geleneksel yöntemlerle yapılan salça üretiminin, gıda kodeksi tebliğine uygun olmadığı için salça üreten firmaların kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Hatay'da salça üretimi yapan 55 firmanın bin sigortalı çalışanının bulunduğunu anlatan Kaşıkçı, Hatay’ın bir gastronomi şehri olduğunu ve bunda salçanın önemli bir payının bulunduğunu ifade etti.
Kaşıkçı, "Geleneksel yöntemlerle yaptığımız Hatay salçasını küresel markalara kurban etmememiz gerekiyor. Bu salçanın gıda kodeksinden çıkarılıp ayrı değerlendirilmesi gerekir. Bu salçanın Almanya ve Kanada’da satılmasında herhangi bir problem yokken Türkiye’de problem olması düşündürücü. Küresel markalar elbette önemli fakat geleneksel yöntemlerle çalışan firmalar da yaşamalı" değerlendirmesinde bulundu.