'MHP'nin büyük bölümü 'hayır' diyor
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin referandum kararıyla ilgili "MHP riske girdi" sözlerini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Herkes 'hayır' derken Bahçeli 'evet'te ısrarcı oluyor. Ekseriyet 'hayır' derken sadece bir grubu 'evet' diyorsa bu bir risktir" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ''Evet' kampanyasını yürütenlerin zehir zemberek açıklamalar yaptıklarını, hiç alışık olunmadık üslup ve keskinlikle ''Hayır' kampanyasını yürütenlere karşı büyük bir hasmane duygularla sürekli laf attıklarını belirtti.
Siyasetin bu kadar kirlenmesini, keskinleşmesini, düşmanlık yaratacak bir dil kullanılmasını asla doğru bulmadıklarını ve kınadıklarını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Deniliyor ki '15 Temmuz'un hesabı 16 Nisan'da sorulacaktır.' dolayısıyla bunu sanki 15 Temmuz'un rövanşıymış gibi takdim ediyorlar. Ben bunu böyle sunanlara şunu söylemek istiyorum; siz 15 Temmuz'un hesabını vermediniz ki 16 Nisan ile yüzleşeseniz. Siz daha karanlıkta kalan çok noktayı şuan meşgul ediyorsunuz."
HAYRA ALAMET DEĞİL
Yılmaz, referandum sürecinde yine sakat bir dil kullanıldığını, partileriyle "Hayır" verecek diğer partileri FETÖ ve terör örgütüyle eşleştirilmek istendiğini ileri sürerek, "FETÖ ile PKK ile özdeşleşen sizsiniz. Bu özdeşleşme bu hükümet zamanında olmuştur. FETÖ'yü besleyen, onu büyüten, bürokrasiye, siyasete sokan, nemalandıran da bizati bu hükümetin kendisidir. Bu tür bir yakıştırma, yaftalama hayra alamet değildir. Devleti yönetenlerin sorumlu davranması gerekir. Devlet hiç kimsenin egosuna, şahsi hırslarına ve ihtiraslarına heba edilemeyecek kadar büyüktür." ifadesini kullandı.
HOLLANDA'NIN YAPTIĞI DİPLOMATİK TEAMÜLLERE AYKIRI"
Hollanda'da yaşanan olayda, hükümetin duvara tosladığını öne süren Yılmaz, şu görüşlere yer verdi: "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir bakanı bir ülkeden sınır dışı edilmiştir. Dışişleri Bakanına uçuş izni ve o ülkeye giriş izni verilmemiştir. Başkonsolos, korumalar gözaltına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütün itibarı sıfırlanmıştır orada. Biz elbet buradaki alçak muameleyi kınıyoruz. Hollanda'nın yapmış olduğu tamamen Viyana Diplomatik Sözleşmesine, uluslararası diplomatik teamüllere ve iyi niyete, dostluğa aykırıdır. Ama şunu da bilmemiz gerekir; AKP'nin yaptığı bu ilk yanlış da değildir. Sayın bakanın Türkiye'ye dönerken yapmış olduğu açıklama ibretliktir."
HAYIR'DA BİR ARAYA GELDİLER
Bir gazetecinin "Referandumda AKP ile MHP'nin ittifakı var. Hükümet cephesinden bir açıklama geldi. MHP liderinin 'Evet' desteğiyle risk aldığına yönelik bir açıklamaydı. Siz nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna Yılmaz, şu yanıtı verdi: "Neden 'risk aldı' demek isteniyor. Yani bütün MHP tabanına aykırı bir hareket içine girdi demek istiyor. Olmayacak bir şeye 'Evet' diyor. Sanırım onun için diyorlar. Çünkü herkes 'Hayır' derken Sayın Bahçeli 'Evet'te ısrarcı oluyor. Bir şeyin ekseriyeti 'Hayır' derken sadece bir grubu 'Evet' diyorsa tabii ki bu bir risktir. Onun için risktir ama Türkiye için risk değildir. Türkiye için umut ışığı olacak göreceksiniz. MHP'nin çok büyük bölümü 'Hayır' diyor, 'Hayır'ın bayraktarlığını yapıyor. Çünkü vatansever insanlar, hiç bir araya gelmeyen insanlar bir araya geldiler. HDP'si, MHP'si CHP'si, AKP'si, Saadet'i, Vatan Partisi, bunun bütün tabanı birleşecek göreceksiniz. Çünkü burada artık bir kişinin Türkiye'yi yönetmesine izin verilmeyecek."