Migrene karşı kişiye özel tedavi

Gülhane Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş ‘İstisnalar dışında migreni tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da en aza indirmek veya çok nadir hale getirmek mümkün. Kişiye uygun tedavileri seçip başarıya ulaşabiliyoruz.’ dedi

Yaklaşık 20 yıldır migren ağrıları çeken ve migren ameliyatı olduktan sonra şikayetleri artan 39 yaşındaki Nazire Oluk, hastaya özel uygulanan tedavi yöntemleriyle sağlığına kavuştu.

Nazire Oluk, migren ağrılarından kurtulmak için pek çok farklı yöntem denedi. İnternetten yaptığı araştırmanın ardından ameliyat olmaya karar veren Oluk, "Migren ameliyatı olduktan sonra çok uzun süre baş bölgemde hissiyatsızlık yaşadım. Ameliyattan önce ataklarım sadece sağ tarafta oluyordu ve 5-6 gün sürüyordu. Ameliyattan sonra sol tarafta da ataklarım olmaya başladı ve çok daha sıklaştı." dedi.

Nazire Oluk, daha sonra Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hastaların şikayetlerine göre uygulanan özel tedaviye başladığını belirterek "Burada burundan spreyle sıkılan solüsyonlar uygulandı. Tedavi sürecinin ardından ağrılarım kontrol altına alındı. Kendimi çok daha iyi hissediyorum." diye konuştu.

HAYAT KALİTESİ ARTTI

Tedaviden önce her sabah ağrıyla uyandığını ve çok mutsuz olduğunu dile getiren Oluk, "Her gün 'Yoksa yine mi başım ağrıyacak?' diye korkuyla yaşamıma devam ediyordum. Fakat şu an hayat kalitem arttı, sabahları çok daha iyi uyandığımı hissediyorum. Gün içinde de yaşam kalitem çok daha iyi." ifadesini kullandı.

SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş oldukça sık görülen migrenin hastalık değil, "semptom" ve "sendrom" olduğunu dile getirdi. Karadaş, "Bir kişinin kafa travması geçirmesinden sonra migren başlayabilir. Bir bayan doğumdan sonra migrenle karşılaşabilir. Bazı gıdaların tüketilmesi migrene neden olabilir." dedi.

‘NADİR HALE GETİRMEK MÜMKÜN’

Karadaş, migrenin tedavi edilebileceğinin altını çizerek şöyle devam etti:

"İstisnalar dışında migreni tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da en aza indirmek veya çok nadir hale getirmek mümkün. Bunları yaparken de bazı tedavi stratejilerini uygulamamız gerekir. Migren tedavisinde bazı kurallara uymak zorundayız. Hastanın baş ağrısı sıklığı, ayın kaç günü baş ağrısı çektiği, atak süresi gibi durumların hepsi tedavide çok önemli. Bu duruma göre akut veya uzun süreli tedavi dediğimiz ilaçları veriyoruz. Kişiye göre bir tedavi olması şart. Medikal tedavimiz var, hasta ilaç alamıyorsa 'sinir blokajları' dediğimiz veya 'botulinum toksin uygulaması' dediğimiz yöntemlerimiz, migren iğnesi var. Kişiye uygun tedavileri seçip başarıya kesinlikle ulaşabiliyoruz."

CERRAHİ UYGULAMANIN TIBBİ GEÇERLİLİĞİ YOK

Türk Nöroloji Derneği’nin internet sitesinde yer alan bilgilendirmede migrenin dünyada kabul gören bir cerrahi tedavi olmadığı ifade edildi. Uzmanlık derneğinin resmi internet sitesinde “Baş ağrısı” ile ilgili bölümde şu ifadeler yer aldı: “Medyada ‘migren cerrahisi’ ismi altında yer alan ve maalesef bazı plastik cerrahlar tarafından migren hastalarına uygulanan tedavi yönteminin tıbbi geçerliliği yoktur, migren kılavuzlarında yer almamaktadır ve bu nedenle hastalara para karşılığı uygulanması etik değildir.”

Şu ana kadar migren ameliyatı geçiren birçok hastanın kendisine başvurduğunu aktaran Prof. Dr. Ömer Karadaş, "Migren ameliyatı başarılı olan hiçbir hastayı görmedim. Gelenler de maalesef çok daha kötü durumda. Ameliyat olanlar baş, boyun bölgesinde hissizlikler yaşadığını, ağrının daha da yaygınlaştığını, sıklığının daha da arttığını ifade ediyorlar." dedi.

Karadaş, "migren ameliyatı" olarak adlandırılan yöntemde baş, boyun bölgesindeki sinirlere yönelik cerrahi girişim yapıldığını, ancak migrenin sadece o bölgedeki sinirlerle ilgili olmaması nedeniyle sıkıntıların ortadan kalkmadığını belirtti.

Sonraki Haber