Mikroplastikler neden zararlıdır? ‘Azalt, yeniden kullan, geri dönüştür’

Günlük hayatta plastik malzemelerin kullanımı göz önünde alındığında, mikroplastiklerin verebilecekleri zararlara dikkat edilmesi önem kazanıyor. Kimya Mühendisleri Odası (KMO)Bilimsel Teknik Araştırma Grubu sağlığımızı ve çevremizi tehdit eden mikroplastikler hakkında sorularımızı yanıtladı

İçtiğimiz kahvenin bardağından satın aldığımız ürünlerin ambalajına, gündelik hayatta kullandığımız temizlik malzemelerinden kişisel bakım ürünlerine kadar plastikler hayatımızın her yerinde. 

Kimya Mühendisleri Odası Bilimsel Teknik Araştırma Grubu, mikroplastiklerin insan sağlığına zararları konusunda Aydınlık Avrupa’nın sorularına yanıt verdi. Yapılan araştırmada, fiziksel olarak küçük parçalara dönüşen plastiklerin çaplarına göre tanımlandığı söylenirken, “Çapları 20 mm ye kadar olan plastikler makro ve 5 mm den 333 mikrometreye kadar olanları mikroplastik olarak adlandırılır. Bu iki plastik ölçüleri arasında kalan plastik atıkları ise meso plastikler olarak bilinirler’’ ifadelerine yer verildi.

Plastik malzemeler kimyasal bozunmaya uğramadıkça zararsız olarak kabul edildiğine vurgu yapan KMO Bilimsel Teknik Araştırma Grubu, “Ancak burada iki olası zarardan bahsedebiliriz. Bunların ilki plastiklerin (polimerlerin) vücut içerisinde ortamın da etkisi ile kimyasal bozunmaya uğrayarak insan sağlığına zararlı monomerlerine ayrışması olabilir. Her polimerin bozunma tepkimesi farklıdır ve örneğin bazıları asidik ortamda çok daha hızlı bozunurlar. İkinci olası zarar ise plastiklerde kullanılan katkı maddelerinden kaynaklıdır. Kullandığımız plastiklerin çoğu katkı maddesi içerir ve bunlar genellikle vücuda zararlı olabilecek maddelerdir’’ denildi.

İnsanların aldığı mikroplastik dozu arttıkça zararların daha çok hissedilmeye başlandığını belirten Bilimsel Teknik Araştırma Grubu, “Yapılan çalışmalarda, laboratuvar testlerinde, mikroplastiklerin hem alerjik reaksiyonlar hem de hücre ölümü dahil olmak üzere insan hücrelerine zarar verdiği gösterilmekle birlikte henüz doğrudan insan üzerinde kanıtlanmış bir çalışma yoktur’” değerlendirmesini yaptı.

HORMON VE ÜREME SİSTEMLERİ ZARAR GÖREBİLİR

Hayatımızda bu kadar geniş yer kaplayan mikroplastiklerin sağlığa zararları konusunda çok sayıda çalışma mevcut. Bunların bir kısmı mikroplastiklerin insan sağlığı üzerinde henüz etkileri olmadığını söylese de büyük bir kısmı mikroplastiklerin zararlarını kabul ediyor. KMO Bilimsel Teknik Araştırma Grubu bu konudaki görüşlerini şöyle aktardı, “Bu durum maruz kalınan mikroplastiğin hangi malzemeden olduğuna göre değişkenlik gösterir. Söz konusu plastik malzemenin (polimerin) bozunma ürünü veya katkının insan sağlığına etkisine göre değişebilir. Monomerlerin birçoğu kanserojen olmakla birlikte, yaygın kullanılan katkıların da hormon ve üreme sistemlerinde bozulmalara yol açabildiği bilinmektedir. Bu noktada yanıltıcı olmamak adına maruz kalınan kimyasal dozunun etkili olduğunu tekrar etmek gerekir.’

Mikroplastik kirliliğinin en çok görüldüğü yerlerin su kaynakları ve toprak olduğunu belirten araştırma grubu, bunun yanında besin kaynaklarında ve insan kanında da tespit edildiğine değindi: “Plastik su şişelerinin doğru kullanıldıklarında insan sağlığına zararlı oldukları söylenemez. Plastik su şişelerinin ısınmamasına özen göstermeli ve özellikle soğutulup oda sıcaklığına geldikten sonra tekrar tekrar kullanmamalıyız. Plastik su şişelerinin asıl zararı çevreye olmaktadır. Mikroplastiklerin en büyük kaynaklarından biri de atık su şişeleridir. Çevrenin kirlenmesi ve besin kaynaklarına mikroplastiklerin karışması dolaylı yoldan insan sağlığını olumsuz etkilemektedir.”

“TEK KULLANIMLIK PLASTİK TÜKETİMİNİ AZALTMAK ZORUNDAYIZ”

Mikroplastik kirliliğini ve canlılara verdiği zararı azaltmak için yapılacakların başında, atık azatlımı geliyor. Atık oluşumunun önlenemediği durumda yeniden kullanımı, yeniden kullanımı mümkün olmayan atıkların ise maddesel geri kazanımı veya enerji olarak geri kazanımı şeklinde değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kimya Mühendisleri Odası Bilimsel Teknik Araştırma Grubu’na göre, mikroplastik kirliliğini azaltmanın yolu plastik atıkları yönetmekten geçiyor.

Mikroplastik kirliliğini azaltmak için ülkeyi yönetenlere büyük görevler düştüğüne vurgu yapan grup görüşlerini şu şekilde açıkladı: “Plastiklerin ayrıştırılması ve çevreye en az zarar verecek şekilde geri dönüştürülmesi merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin öncülüğünde sağlanmalıdır. Bu konuda yapılacak bireysel çalışmaların etkisinin artması için mutlaka kurum ve devlet politikaları ile desteklenmelidir. Özellikle de tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmak zorundayız. Örneğin pek çok ülke tek kullanımlık plastikleri yasaklamaya, firmalara kısıtlamalar getirmeye başladı. Bireysel olarak da birden fazla kullanabileceğimiz malzemelerle tek kullanımlık plastikleri ikame edebiliriz. Plastik tüketimini azalttıktan sonra da kalanını geri dönüştürmeliyiz.”

Sonraki Haber