Yol haritası belli

Millet İttifakı ile Ak Parti'yi bölmek için kurulan DEVA ve Gelecek partilerini yan yana getirmeyi hedefleyen, parlamenter sisteme dönüş olarak adlandırılan çalışmalarda yeni adım atıldı. Altı parti bir araya geldi.

AYDINLIK / ANKARA

Toplantıda geleceğe dair rota çizileceği açıklansa da, ittifakın yol haritası partilerin siyasi hamleleriyle zaten açıklanmış oldu; Atlantik'e dönüş, ekonomide küresel mafya sistemine bağlanmak, ABD'nin enstrümanları PKK ve FETÖ'yi kurtarmak.

Millet İttifakı'nı oluşturan dört parti ve yeni eklenen iki partinin genel başkanları dün bir araya geldi. Genel başkanlar önümüzdeki döneme ilişkin izleyecekleri yol haritası üzerinde görüştüler. Toplantı öncesinde yapılan açıklamalar ve görüşme konularına ilişkin sızan bilgiler, 'Millet İttifakı'nın, yol haritasının, ABD derin devletinin kuruluşlarından RAND Corporation’un 2 yıl önce hazırladığı rapora uygun olduğunu gösterdi. Dış politikada ABD ile işbirliği, Çin, Rusya, İran başta olmak üzere Asya düşmanlığı öne çıkarken, ekonomide uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarının istediği politikalara dönme konusunda görüş birliğine varıldığı belirlendi. FETÖ ve PKK/HDP ile ittifak da yol haritasındaki önemli noktalardan biri. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Ahlatlıbel'deki Çankaya Belediyesi Tesisleri'nde bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı üzerine yapılan toplantıda, parlamenter sistem ile ilgili çalışmalarla birlikte seçim sürecine ilişkin gelişmeler ile izlenecek politikaların ele alındığı bildirildi.

İKİ YIL ÖNCE BELİRLENEN YOL HARİTASI

Ancak “Biden Muhalefeti”nin yol haritası çok önceden belirlenmişti. Ocak 2020 tarihli “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası” başlıklı RAND Corporation raporunda önümüzdeki on yılın planları yer alıyor. Bu da açıkça dile getiriliyor. Raporda, “Bu raporda, RAND araştırmacıları, önümüzdeki on yıl içinde ABD-Türkiye ortaklığının karşılaşacağı temel sorunları değerlendirerek, türbülanslı olması muhtemel bu dönemde ortaklığı ayakta tutmak için olası adımlar önermektedir.” deniliyor.
Türkiye’nin iç siyasetinin de geniş bir şekilde tartışıldığı raporda, Türkiye’nin anti Amerikan yönelimiyle ilgili şu değerlendirme yapılıyor: “Önümüzdeki beş ila on yıl boyunca Erdoğan, MHP’li ortaklarının teşvikiyle, farklı derecelerde ABD ve diğer NATO müttefiklerinin çıkarlarına ters düşen iddialı dış politika ve savunma politikaları izleyecek gibi görünüyor. Türkiye'de bu dönemde uygun bir koalisyon ortaya çıkacak ve Erdoğan ve AKP'yi 2023'ten sonra iktidardan ayıracak olursa, 2018 seçimlerinde NATO müttefikleri ve Avrupa Birliği ile ilişkileri canlandırmayı savunan siyasi programlar açıklayan önde gelen üç muhalefet partisinden daha uzlaşmacı bir yaklaşım beklenebilir…”

MUHALEFETİN BİRLEŞTİRİLMESİ

RAND Corporation’ın raporda Türkiye’nin Batı karşıtı yöneliminin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği, buna karşılık NATO ve Batı kurumlarıyla ilişkileri düzeltmeyi amaçladığını açıklayan muhalefete umut bağlandığı ortaya konuyor. Sorunlu bir müttefik olarak kabul edilen Türkiye’de, hizaya sokulamayan Erdoğan’ın devrilmesi için muhalefetin birleştirilmesi gerektiği vurgulanan raporda, “Önümüzdeki on yılda ortak çıkarlara bağlı kalma konusunda işbirliğini sürdürebilecek ve Türkiye'nin daha işbirlikçi bir müttefik ve güvenilir bir bölgesel ve küresel ortak olarak rolünü yeniden canlandıracak demokratik bir muhalefet ortaya çıkarsa güvenilir bir stratejik ortaklığın yeniden kurulmasına yardımcı olabilecek girişimlere ihtiyacı var” ifadeleri yer alıyor. Raporda Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği de masaya yatırılıyor. Raporda, Türkiye’deki ABD ve NATO karşıtı eğilimler ile Türkiye’nin başta Rusya, İran ve Irak olmak üzere komşularıyla ilişkileri ele alınıyor. Türkiye’nin Rusya ve Iran ile ilişkileri hakkında uzun değerlendirmelerin yer aldığı raporda, bu durumun ABD çıkarları açısından tehlikeli sonuçlarına dikkat çekiliyor.

RAPORA UYGUN ADIMLAR

“Biden muhalefeti”nin son dönemde yaptığı açıklamalar ve dün yapılan toplantı öncesinde yürütülen ön çalışmalar da RAND Corporation’un raporu ile örtüşüyor. “Biden muhalefeti”nin izleyeceği yol haritasında belirginleşen politikalardan bazıları şöyle:

DIŞ POLİTİKA

Dış politikada ABD’nin şiddetle karşı çıktığı Avrasya politikaları terk ediliyor. ABD ile işbirliği esas politika olarak belirlenirken, Rusya, Çin, İran, genelde Asya düşmanlığı öne çıkıyor. Millet İttifakı'nın yöneticilerince yapılan açıklamalarda Türkiye ile Rusya, Çin ve İran’ın arasını açacak ifadelere özel yer veriliyor. ABD adına Çin’in Uygur bölgesine yönelik kışkırtma faaliyetlerine devam ediliyor. CIA’nın kullandığı terör örgütü üyeleri el üstünde tutuluyor.

EKONOMİ

Ekonomi, ABD ve İngiltere’ye yakınlığı ile bilinen uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları ile teması bulunan Ali Babacan’a emanet edilmiş durumda. İttifakın en büyük partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bunu açıkça dile getirdi. Üretime dayalı bir ekonomi politikası yerine uluslararası finans kuruluşlarının dayattığı politikalara uyulacağı şimdiden garanti ediliyor. Türkiye’de geniş kesimler ekonomide sorunların çözümü için “kamulaştırma”yı tartışırken Millet İttifakı bu talebi bastırmak için eski politikaların, 12 Eylül sonrası Özal uygulamalarının, ABD’nin atadığı Kemal Derviş’in propagandasını yapıyor.

FETÖ VE PKK/PYD İLE İTTİFAK

Erdoğan’ı indirmek için ABD’nin dayattığı ittifak savunuluyor. FETÖ ve PKK/HDP ile ittifak gündemde. Halkın tepkisinden korkulduğu için bu açıkça dillendirilmiyor. Kararsız oyları yanlarına çekebilmek için ince taktikler uygulanıyor. PKK/HDP 3. İttifak olarak sahneye sürülürken, FETÖ için KHK toplantıları düzenleniyor.

ERKEN SEÇİM, İÇ KARGAŞA

Yapılan hazırlıklar erken seçime yönelik. İktidar hem içeriden hem dışarıdan sıkıştırılıyor. Millet İttifakı da bu plan çerçevesinde verilen görevi yerine getiriyor. Erken seçim Türkiye gündemine sokulurken, iç kargaşa ve kaos planları da devrede. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun son dönemde yaptığı çıkışlar, en son “faturamı ödemeyeceğim” açıklamasıyla halka vermeye çalıştığı “siz de ödemeyin” mesajı da bunun bir parçası. Eş zamanlı olarak PKK/HDP’nin de sahneye çıkma, yüksek elektrik faturalarına yönelik halkın haklı tepkisinin içine sızma çabası da aynı planın bir başka boyutu.

ABD’YE KARŞI OPERASYONLARI ÖNLEME

“Millet İttifakı”nın yol haritasında dikkat çeken bir başka nokta da ABD ve bölgedeki taşeronlarına karşı TSK tarafından yürütülen harekatları engelleme girişimi. Bu konuda ittifak içinde görev bölümü yapılmış durumda. CHP HDP ile birlikte tezkereye hayır derken İyi Parti destek verdi. İyi polis kötü polis taktiği.

Sonraki Haber