Milletçe yaşadığımız zor günlerde Asya Şairleri dayanışması
İranlı şair Afshin Ala ve Özbek şair Muhammed Sıddık, Türkiye'nin kenetlenme günlerinde şiir yazdılar. Hüseyin Haydar’ın ‘Umutlu Ağıt’ şiiri de 4 Asya ülkesinin diline çevrildi. Yükselen Asya’da şairlerin duyarlılığı sanatçılara örnek oldu
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından yaralarını sarmaya devam ederken Asya coğrafyasının dört bir yanından sanatçılar, Türkiye için duygularını dile getirmeye başladı. İranlı şair Afshin Ala ve Özbek şair Muhammed Sıddık, acılı süreçte şiirleriyle dayanışmaya katıldılar.
İranlı şair ve yazar Afshin Ala, kaleme aldığı şiirle yüreklere dokundu. Tahran Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi Lisans eğitimi alan Ala, Kültür ve Rehberlik Bakanlığı'nda doktora düzeyine eşdeğer, birinci Sanat derecesine sahip bir sanatçı. Eğitim alırken aynı zamanda Keehan Bechaha ve Soroush Tanesh dergileriyle işbirliği yapan Ala, eğitiminin ardından çocuk edebiyatını seçti ve basında çalıştı. Fereydoun Amouzadeh Khalili ile Aftabdagharan gazetesinin (İran'ın ilk çocuk gazetesi) kuruluşunda aktif rol aldı. Afshin Ala, 2014 yılına kadar İran Şairler Derneği’nin yönetim kurulu üyeliğini de yaptı.
İRANLI ŞAİRDEN CHARLİE HEDBO’YA YANIT
Türkiye ve Suriye’nin yaşadığı ortak felaketten etkilenerek yazdığı şiirde sanatçı Ala, Fransız karikatür dergisi Charlie Hedbo’nun Türkiye’ye yönelik düşmanca ve insanlık dışı paylaşımına da yanıt verdi. İşte Afshin Ala’nın o şiiri:
Soğuk bir gecede komşumuz böyle titrese.
İran da bu üzüntüyle kendiliğinden titriyor.
Bu üzüntüye sabır bile dayanamaz.
Yedinci semada "Ruhu'l-Emin" de titriyor.
Anadolu ve İstanbul siyaha büründü, yas tutuldu.
Korkarım ki, kendi içindeki "güven" bile bu musibetten titriyor.
Bu üzüntüyle sadece Suriye ve Türkiye sarsılmadı,
Allah'ın tahtı da bu hüzünle titriyor.
Şair ardından şu yakarışta bulunuyor: “Allah'ım, Muhammed ümmetinden daha fazla kan dökülmesini ve Resulullah ümmetinin kalbinin titremesine izin verme. Paris'in soytarıları İslam'ın deprem şehitlerine güldüler. Toprak insanı bu kadar kolay yutuyorsa, insan neden boşuna hırsla titresin?”
BİR FOTOĞRAFTAN ETKİLENDİ
Özbek Şair Muhammed Sıddık ise afet bölgesine ilişkin gördüğü bir fotoğraftan etkilendi ve şu dizeleri yazdı:
“Oraya yetmek istedik
Bahar mevsimine,
Görmek istedik
Sabah kahkahası.
Ah, kimin kalesinde gidip kaldınız?
Fenadan bekaya uçan ünüm mü?!
Küçük gönüllülerim
Uçmağa göçen
Hayata doymayan aziz başlarım,
Gözlerimin önü
Çaylayıp kaldı
Kollarım yetmedi(ulaşmadı)
Karındaşlarım!
Silkinip silkinip
Ne bela yuttu
O, kötü kaderin insanları mısınız?
Dünyayı eritti
O gökyüzünü tuttu
Bol bol anduğunuz
Yaslarınız(metamleriniz)
Uzakta çağlayıp çağlayıp duran
Bir kuyu çizeceğim
Senin ağlamanım!
Harabeler harap halde yatıyor,
Ben senin o ölü çocuğunum!
Ne deyip yuputay
Ne deyip ovutay
Ağlamaktan yüzünüz sarardı
Şimdi hangi bahara gideceğim,
Erken yetim kalan kızlarınıza mı? !
Biraz yetersiz
Biraz çaresiz
Ve canından bıkanlar gezgin mi?
Umursamadı
Onu yıka yüzene kadar,
Ya Rab
Kalırsan ve onları döküp yıkasa!
Biraz yenilense
Temizlense bu yer
Biraz daha dar, bu dar yolaklar
Olmazsa bu kara bulutlar ne olur
Garip ciğerimi bölüp böldü
Gittikçe daha fazla
Her zaman büyüyor
Bağrıma sığmayan derdim çoğaldı
Giderek daha çok bir incir gibi oluyor
Alyor'u özledim, kandaşlarım.
Şimdi vedalar uçuyor kollarımdan,
Gençliğim bahara girip sızıyor
Tekrar görüşene kadar hayır olsun
Hayırlı ve hoş olun
Karındaşlarım!”
‘UMUTLU AĞIT’ BEŞ ASYA DİLİNDE
Şair Hüseyin Haydar’ın depremin ardından yazdığı Umutlu Ağıt şiiri ise Çince, Farsça, Rusça ve Arapça olmak üzere 4 Asya diline ve ayrıca İsveççeye çevrildi. Aydınlık okurlarının bildiği gibi, Şair Hüseyin Haydar, gazetemizde yayımlanan manifesto ve yazılarında Asya şairlerine çağrıda bulunarak “Asya Şairleri Birliği”nin kurulmasını önermişti.
“Dünyanın kalbine sesleniyorum: Türk'e, Arap'a, Fars'a, Rus’a! Güzel Asya'mızın ulu şairlerinden Yunus Emre'nin diliyle ifade edersek: ‘Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım!’ Asya dolusu, Avrasya dolusu şair ordusu, gelin bu kutsal söze bağlı kalalım. Yan yana gelelim, birbirimizi yakından tanıyalım. Gözlerimizin içine bakalım.”
Türk milletinin zor günlerinde ortaya çıkan bu şair dayanışmasının gelecekte de devam etmesini diliyoruz.