Bakan Tekin'den CHP'ye 'laiklik' çıkışı: 'Sizinle aynı yerde değilim'
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 'CHP milletvekillerimiz, 2008 yılında CHP’nin AYM’ye yaptığı başvurudaki ifadelerin altına hala imza atıyor mu? Hala öyle mi düşünüyorsunuz? Sizin laiklik anlayışınız buysa sizinle aynı yerde değilim' ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşüldü. 2008'de Anayasa değişikliğinin ardından CHP'li milletvekillerinin AYM'ye yaptığı başvuruyu hatırlatan Tekin; "CHP milletvekillerimiz, 2008 yılında CHP’nin AYM’ye yaptığı başvurudaki ifadelerin altına hala imza atıyor mu?" diye sordu. Tekin, "Diyorsunuz ki, ‘Üniversitelerde öğrencilere başörtüsünü serbest kılarsanız, eşitlik ilkesinden hareketle öğretim üyeleri de başörtüsüyle derse girmek isterlerse ne yapacaksınız?’ Hala öyle mi düşünüyorsunuz? Sizin laiklik anlayışınız buysa sizinle aynı yerde değilim" ifadelerini kullandı.
'DURUP DURURKEN LAİKLİK TARTIŞMASI BAŞLATMADIM'
Bütçe görüşmelerinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bazı milletvekillerimiz beni durup dururken Türkiye’de laiklik tartışması açmak ile eleştirdiler. Durup dururken laiklik tartışması falan başlatmadım. 14 Kasım günü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerimizin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle ile laiklik arasında bir eşgüdüm göremediklerine dair eleştirilerini ben cevaplamaya çalıştım. Komisyondaki bu konuşmamız esnasında sorulara cevap verdiğimiz için başka bir ortamda bu eleştiriyi cevaplandırdım.
'HALA İMZA ATIYOR MUSUNUZ?'
Durduk yere başlatmadım bu tartışmayı. Bugün Cumhur İttifakı olarak tanımladığımız iki büyük siyasi partimiz; bir Anayasa değişikliği yaptılar. 411 milletvekilinin TBMM’de onayıyla Anayasa’nın 10 ve 40. maddelerinde bir değişiklik yapıldı. ‘Kimse kılık kıyafetinden dolayı yükseköğretim ve eğitim hakkında alıkonulamaz’ dedik. CHP milletvekilleri, AYM’ye başvurdular. CHP milletvekillerimiz 2008 yılında CHP’nin AYM’ye yaptığı başvurudaki ifadelerin altına hala imza atıyor mu? Diyorsunuz ki, ‘Üniversitelerde öğrencilere başörtüsünü serbest kılarsanız yarın eşitlik ilkesinden hareketle araştırma görevlileri, öğretim üyeleri de başörtüsüyle derse girmek isterlerse ne yapacaksınız?’
'SİZİN LAİKLİK ANLAYIŞINIZLA AYNI YERDE DEĞİLİM'
Hala öyle mi düşünüyorsunuz? Eğer sizin laiklik anlayışınız buysa sizinle aynı yerde değilim. Başörtüsüyle kamusal hayatta yer almak, eğitim-öğretime katılmak Anayasa'mıza aykırı mıdır, değil midir? Diyorsunuz ki, ‘Başörtüsüyle insanlar eğitim-öğretime katılırsa Anayasa’mızın ikinci maddesindeki laiklik ilkesi ayaklar altına alınmış olur.’ Diyorsunuz ki, ‘Önemsiz bir teferruat olan kılık kıyafet.’ Bu ifade size neyi anımsatıyor? Başötüsüyle ilgili ‘önemsiz bir teferruattır’ ifadesini kim söylemiştir? Sizin bugüne kadar yaptığınız yasakçı zihniyetlerin hepsinden ülkemizi kurtarmaya çalışıyoruz."
'ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİK ANLAYIŞI...'
Adaletsiz katsayı uygulamalarıyla Anadolu’nun evlatlarının yollarını kapatan, başörtüsü yasağıyla genç kızlarımızı üniversite kapılarından geri çeviren, millî ve manevi değerlerimize sırt çeviren; antidemokratik dayatmalarla milletimizin inançlarını baskı altına almaya çalışan ve kendi kültürüne yabancılaşmış zihniyet, tarih önünde mahkûm edilmiştir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki o günler artık geride kalmıştır. AK Parti iktidarlarının kümülatif birikimleri eşliğinde devam eden demokrasi yolculuğumuz boyunca her türlü yasakçı anlayışla mücadele edilmiş ve tüm baskıcı yaklaşımlar tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştır. Bu dönemde milletimizin bütün renklerini ve inançlarını kucaklayan “vicdanlara hürriyet, inançlara serbestiyet” tanıyan özgürlükçü bir laiklik anlayışı benimsenmiştir. Yasakçı zihniyet tasfiye edilirken, inanç ve düşünce hürriyetini devletin teminatı altına alan ve bireylerin vicdanlarını özgürleştiren bir düzen inşa edilmiştir.