Milli Kurtuluş Savaşı dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı sonrası Tunceli

'Dersim'den Zini'ye', 'Erzincan demokrasi birleşenlerine' bölücülüğün kuyruğundakilere Cumhuriyetçi, vatansever cepheden kısa bir yanıttır...

Net bir şekilde ortaya koyalım: Türk milleti bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyet’le atılım hamleleri yaparken Seyit Rıza ve silahlı adamları karşı devrim cephesinde yer aldı! Halk, vatanı için her türlü yokluğa rağmen dişiyle tırnağıyla savaş verirken Seyit Rıza gibiler ihanet çizgisi izledi! Erzurum Kongresi'ne karşı çıktılar; M. Kemal Paşa'ya Erzurum dönüşünde pusular kurmaya çalıştılar, ancak vatanını sevenlerce bu oyunlar bozuldu. Diyap Ağa gibi bir vatansever vatan mücadelesindeyken Seyit Rıza kesimi düşmana hizmetle ve çevreyi soyup soğana çevirmek, zorbalık, yalan ve soyguncu eşkıyalıkla talan peşindeydi!

Sivas Kongresi önemli kararlarıyla sona erdikten sonra, kurucu irade, Atatürk'ün önderliğinde Hacı Bektaş'a uğradı. Çok büyük heyecan ve saygıyla karşılandılar. Hacı Bektaş sorumluları Kemal Paşa'nın konuşmasından çok etkilenince M. Kemal Paşa'nın emrine seferber ettiler. Kurtuluş Savaşı'nda Amasya hattında da şehitler verdiler! Bunu takiben Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu, Cumhuriyet ilan edildi.

İLKEL KABİLE ŞEFİ

Türk halkının Alevi kesimi; Seyit Rıza ve bir avuç yandaşının dışında tümü Milli Kurtuluş Savaşı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin zaferleri yanında el ele, birlik içinde destek verip, savaştı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren devleti ve kurumlarını tanımayanlar, kendisi bir “ilkel kabile şefi” Seyit Rıza ve sabıkalı adamları, bugünkü Tunceli'ye sınır olan tüm yöreleri yalanla, talanla, gaspla, eşkıyalıkla yaşanmaz duruma getirdi! Bölge halkına yaşam hakkı tanımadılar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hiçbir görevli ve güçlerini tanımayan ilkel Seyit Rıza ve tayfası, tam 14 yıl eşkıyalık ve katliamlarıyla cumhuriyete karşı kalleşçe savaştı! Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu tanımadılar. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bunları ikna etmeye çalışmış, her yönlü olanakları sağlamışsa da zorbalıktan vazgeçmediler. Bölgeye yapılan her hizmeti engelleyip, yapılanı da yakıp yıktılar. Jandarma güçlerine saldırıp onlarca askerimizi şehit ettiler. Bunları yapan ve yaptıran Seyit Rıza ve tayfası! Dolayısıyla iflah olmazlar. Elbette devletin güçlerince bastırılıp ortadan kaldırıldılar. Teslim olanlara ise el dahi vurulmadı.

İHANET CEPHESİ

Tunceli; devletin çok yönlü olanak tanıyıp, okuma yazma oranının en yüksek olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti kentidir! Cumhuriyet güçleri son derece haklıdır! Geçmişten itibaren de Tuncelililer, Seyit Rıza tayfası da dahil Horasan’dan gelen Türk boylarındandır! Günümüzde de ihanete hizmet edenler her türlü sahte yollara başvurup, gerçeği tersine çevirmeye çalışıyorlar.

Dikkat ediniz; Erzincan'daki sapmış bölücü kesimlerin her şeyi ihanet inkar ve saptırmaktır! Bildiri ve açıklamalarındaki katılımcılara bakınız; bunlar Türk'üyle Kürt'üyle Türk milletine ihanet etmiş emperyalizmin uşaklarıdır!

Bu ihanet cephesi başta CHP olmak üzere sözde bazı bölücü dernekleri ve kuruluşları da kullanmışlardır! Bu kışkırtıcılar her kesime her inanca düşman kesimlerdir. Elbette ihanet cephesinden bunun da hesabı sorulacaktır! Genelinde Türk milletine bu ihanet bildirisi büyük bir hakarettir. Alevilere de, Erzincanlılara da büyük bir iftira ve sahtekarlıktır. Elbette hesabı da bu emperyalizmin oyuncakları bölücü kesimden sorulacaktır! Kesinlikle Seyit Rıza gibi bir hainin 'heykeli' dikilemez; kaldırılmalıdır! HDP=PKK'dır; kesinlikle kapatılmalıdır!

*Türkiye İşçi Partisi yöneticisi (1972) / Atatürkçü Düşünce Derneği Kağıthane Şubesi Kurucusu
Sonraki Haber