KKTC için güzel gelişmeler bekliyoruz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Silahlı Kuvvetler Günü Resepsiyonu’na katılan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaya yönelik girişimlerin sürdüğünü bildirdi

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaya yönelik girişimlerin sürdüğünü bildirdi. Güler, "Önümüzdeki süreçte somut ve güzel gelişmelerin olmasını bekliyoruz." dedi.

Bakan Güler, beraberinde komuta kademesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Silahlı Kuvvetler Günü Resepsiyonu’na katıldı. Gazi Orduevi'ndeki resepsiyonda konuşan Güler, 20 Temmuz’da, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümünü, şanına yakışır bir şekilde, büyük ve görkemli etkinliklerle kutladıklarını bildirdi. Bakan Güler, Kıbrıs meselesinin; Rum tarafının Kıbrıs Türklerini, Ortaklık Devleti’nden dışlama, Ada’da birlikte yaşama mutabakatını terk ederek Türkleri sindirme, soydaşlarımızın haklarını gasp etme ve onlara yaptıkları zulümlerin bir sonucu doğduğunu ifade etti. Yaşar Güler özetle şunları söyledi:

'KIBRIS TÜRKÜ DESTANSI MÜCADELE GÖSTERDİ'

"Rum tarafının tüm baskı, terör ve yıldırma çabalarına rağmen Kıbrıs Türkü Ada’daki varlığını ve kazanılmış haklarını muhafaza etmek için destansı bir mücadele göstermiş, bağımsızlık iradesinden asla ödün vermemiştir. Türkiye de bu haklı mücadelesinde, her zaman Kıbrıslı kardeşlerinin yanında yer almıştır. Bu kapsamda soydaşlarımızla omuz omuza gerçekleştirdiğimiz ve birlikte şehitler verdiğimiz Kıbrıs Barış Harekatı, şanlı tarihimizde ayrı ve önemli bir yere sahiptir."

'ADA’YA HUZUR VE GÜVENLİK GETİRİLDİ'

"Yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutladığımız bu harekat ile soydaşlarımızın maruz kaldığı haksızlık, zulüm ve katliamlar engellenmiş, böylece Ada’ya barış, huzur ve güvenlik getirilmiştir. Şurası muhakkaktır ki yıllarca Kıbrıs’ta devam eden istikrarsızlık ve çatışma ortamı ancak Barış Harekatı ile son bulmuş ve 50 yıldır da, huzur ve güvenlik iklimi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığıyla korunmuştur. Türkiye’nin Ada’daki askerî varlığını farklı bir şekilde tanımlamak, bu konuda provokatif söylemlerde bulunmak ise tarihî gerçeklerin üstünü örtmeye, doğruları çarpıtmaya ve üçüncü tarafları etkilemeye yönelik bir algı çabasıdır."

'YILLARDIR YAPICI POLİTİKA YÜRÜTÜYORUZ'

"Yarım asırlık süreçte yaşananları analiz ettiğimizde; Kıbrıs Barış Harekatı’nın ne denli önemli olduğunu çok daha iyi anlayabiliyoruz. Kıbrıs’ta yaşananlar, sadece askerî ve güvenlik yönü olan meseleler değil, aynı zamanda siyasi, diplomatik süreçleri içeren, demografik hususiyetleri de olan ve etraflıca ele alınması gereken meselelerdir. Bu çerçevede Türkiye olarak Ada’da makul, sürdürülebilir, her iki halkın da haklarını muhafaza edecek kalıcı çözüme ve barışa ulaşılması için yıllardır yapıcı bir politika yürütüyoruz. Ancak her defasında uluslararası çözüm önerilerine olumlu yaklaşmamıza rağmen karşılığını maalesef göremedik. Rumların tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit-egemen varlığını inkar eden yaklaşımı, çözümün önündeki yegane engel oldu, olmaya da devam ediyor."

'PROVOKASYONLARA PRİM VERMİYORUZ'

"Yıllardır öne sürülen ancak miadı dolmuş, sahadaki gerçeklerden kopuk söylemlerin, çözüm çabalarına katkı sağlamadığını, hem muhataplarımız hem de üçüncü taraflar artık anlamalıdır. Kıbrıs Türk halkının meşru çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak, egemen eşitliklerinin ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, ülkemizin en önemli önceliğidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaya ve uluslararası teşkilatlara üye olmasına yönelik girişimlerimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte somut ve güzel gelişmelerin olmasını bekliyoruz. Bu vesileyle Kıbrıs’taki varlığımız ve kardeşlerimizin haklarını korumaya yönelik gayretlerimize dair yapılan yeni provokasyonlara ve ucuz söylemlere de prim vermediğimizi özellikle belirtmek isterim."

Sonraki Haber