Milli Savunma Bakanlığının 2022 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, "Biz sadece emperyalistlerin ve onların oyuncağı haline dönüşmüş kifayetsiz rejimler ile terör örgütlerinin zulmü altında inleyen kardeşlerimizin çağrılarına kulak veriyor, onlara karşı tarihi sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz." dedi.

Milli Savunma Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçesi görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda devam ediyor.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, muhalefetin S-400'ün Rusya'dan alınmasını desteklediğini, konuyu siyasi malzeme de yapmadıklarını belirtti. Gelinen noktaya işaret eden Kuşoğlu, "Ancak gelinen noktada bugün 2,5 milyar dolar ödediğimiz bu silah sistemini birkaç yıldan beri henüz kuramadık, kurmadık, kurdurmadılar ve kullanamıyoruz. Biz, S-400 alımını bir devlet aklıyla yapmadık mı? Bugün S-400 meselesi, dünya arenasında maalesef Türkiye için bir anlamda, mahcubiyet projesi olmuştur, maalesef bir mahcubiyet projesi haline gelmiştir." diye konuştu.

Kuşoğlu, S-400 konusunun milli bir mesele olduğunu ve onun için desteklediklerini ifade ederek, "Büyük sıkıntılar getirdi. Hatta sadece 2,5 milyar dolara mal olmadı, bir de F-35'ten olduk, F-35 gibi önemli bir silah sisteminden olduk." ifadelerini kullandı.

AK Parti iktidarında savaş uçağı alınmadığını söyleyen Kuşoğlu, şunları kaydetti:

"Dünyada yeni bir dönem başlıyor, güvenlik ortamı yeniden şekilleniyor, güç dengeleri, aktörler ve roller sürekli değişiyor. Şimdi, böyle kritik bir ortamda Türkiye'nin, Türkiye gibi bir ülkenin savaş uçağı ihtiyacı had safhada, tank ihtiyacı yine aynı şekilde yani bizim çok daha fazla güçlü olmamız lazım. Demek ki bu politikalarla ilgili olarak bazı yanlışlar yapılıyor, devlet aklı kullanılmıyor. Böyle bir sıkıntımız var maalesef, bunu halletmemiz lazım."

"SON 3 YILDA HÜKUMET, 2 MİLYONUN ÜZERİNDE KİŞİYE SORUŞTURMA AÇTI"

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, son 3 yılda hükümetin 2 milyonun üzerinde kişiye terörle mücadele kapsamında soruşturma açtığını kaydetti.

Paylan, devletin güvenlikçi bir anlayışı olduğunu, birilerini "öteki, terörist, hain" olarak gördüğünü savundu.

Türkiye'nin 2015 yılına kadar daha barışçıl politikalar ortaya koyarken 2015'ten sonra "agresif, çatışmacı ve yayılmacı politikalar izlediğini" iddia eden Paylan, "Bunun sonuçlarını soğukkanlılıkla değerlendirdiniz mi? Merak ediyorum. Yani bütün sahalarda bir şekilde 'orada da vardık, burada da vardık' dediniz ama sonuçta Türkiye olarak ne kazandık ne kaybettik? Bu konu da soğukkanlı bir değerlendirme yapınız." dedi.

Paylan, şunları kaydetti:

"Bakın, 2014 yılında dolar 2,5 liraydı, barışçı politikaları konuştuğumuz zaman. Kaynaklarımız daha çok yumuşak gücümüze gidiyordu, demokrasimize gidiyordu, barışa gidiyordu, huzura gidiyordu ama siz ne yaptınız? 'Onu asarım, onu keserim' diye çeşitli coğrafyalarda efendim, bayrak göstermeye kalktınız. Sonucu ne oldu Sayın Bakan? Hem kaynaklarımız silaha gitti yani huzurumuz yok oldu, yurtta huzurumuz yok oldu, bölgede huzurumuz yok oldu hem de refahımız yok oldu."

Afganistan'da yaşanan sıkıntılara da değinen Paylan, "Afganistan'da yirmi yıllık işgalin sonucunda ortada bir yıkım var ve maalesef biz de bu işgalin bir parçası olduk" ifadesini kullandı.

Paylan'ın Afganistan'la ilişkin değerlendirmelerine üzerine Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan Cevdet Yılmaz, "'Türkiye Afganistan'da işgalin bir parçası olduğu' sözünü hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz." karşılığını verdi.

"TÜRK ORDUSUNU HER YÖNÜYLE HER ZAMAN HAZIR TUTMALI"

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, "Türk milleti bu zorlu coğrafyada kalmaya devam etmek istiyorsa Türk ordusunu her yönüyle her zaman hazır tutmalı, milli bir dış politika anlayışı benimsemelidir." dedi.

İYİ Partinin milli savunmaya ilişkin konularda hep hassas davrandığını belirten Ataş, bu konuyu siyaset üstü gördüklerini ve her bütçesine "evet" oyu kullandıklarını vurguladı.

Türkiye'nin savunma bütçesinin yeterli seviyede olmadığını düşündüklerini dile getiren Ataş, "Savunma yatırımlarında olumlu adımlar atılmasına rağmen veriler de göstermektedir ki, ülkemiz savunma yatırımlarında arzulanan hedeflerin oldukça gerisinde kalmıştır." görüşünü dile getirdi.

Askeri okulların orduyu besleyen, nitelikli kadrolar yetiştiren çok önemli kurumlar olduğuna işaret eden Ataş, "15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra hiç düşünülmeden aceleyle bu okullar kapatılmıştır. Bu hayati bir hatadır." değerlendirmesini yaptı.

Ataş, askeri tıp akademisi ve hastanelerinin tekrar açılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

"TOPLUMSAL İHTİYAÇLARIN BAŞINDA HUZUR VE GÜVENLİK GELİYOR"

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türkiye'nin savunma ve güvenlik harcamalarının tamamı için bütçeden ayrılan payın 2022'de yüzde 29,6 oranında artırılarak, 180 milyar 962 milyon lira olarak planlandığını söyledi.

Bu rakamın bütçenin yüzde 10,3'üne karşılık geldiğini aktaran Aksu, "Şartlar ne olursa olsun her devlet, var olma mücadelesini sürdürebilmek için milli bütünlüğünü ve güvenliğini sağlamak zorundadır." dedi.

Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası alanda artan güvenlik riskleri ve tehditleriyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Aksu, şöyle konuştu:

"Binlerce kilometre uzaktan bölgemize gelen güçler, terör unsurlarını kullanarak bölgedeki istikrarsızlığı körüklemekte, ülkemize yönelik tehditleri artırmaktadır. Sınırlarımızdaki terör tehdidinin yanı sıra çatışmalar ve istikrarsızlık kaynaklı düzensiz göç riski Doğu Akdeniz'de egemenlik haklarımızı ihlal girişimleri, çatışma potansiyeli taşıyan diğer bölgesel gelişmeler Türkiye'nin milli savunması ve güvenliği için teyakkuz halinde olmasını gerekli kılmaktadır. Türk silahlı kuvvetleri, Türk milletinden aldığı destekle, başta FETÖ, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere ülkemizin ve milletimizin huzur ve güvenliğine, egemenlik haklarına yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadelesini sürdürmektedir."

Aksu, savunma sanayinin Türkiye'nin son yıllarda destan yazdığı sektörler arasında olduğuna söyledi.

Terörle mücadelede İHA ve SİHA kullanımının önemine dikkati çeken Aksu, "Savunma sanayisinde sağlanan yenilikçi teknolojik üstünlük, güçlü bir ordunun devamlılığını, aynı zamanda da ihracat kapasitesi yüksek bağımsız ve yerli bir harp sanayinin gelişmesini mümkün kılacaktır." diye konuştu.

"Türkiye ne pahasına olursa olsun kanlı terör sayfasını açılmamak üzere kapatmak zorundadır." ifadesini kullanan Aksu, Türkiye'nin 2023'e terörü bitirmiş, bölücülüğü yenmiş, milli birlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirmiş şekilde ulaşması gerektiğini belirtti.

"TÜRK'ÜN OLDUĞU YERDE MAZLUM GÖZYAŞI DÖKMEZ"

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal da Irak ve Suriye'de icra edilen harekatların BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinde belirtilen meşru müdafaa hakkı çerçevesinde yürütüldüğünü vurguladı.

Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, birlik ve beraberliğinde gözü olmadığını belirten Ünal, şunları kaydetti:

"Biz sadece emperyalistlerin ve onların oyuncağı haline dönüşmüş kifayetsiz rejimler ile terör örgütlerinin zulmü altında inleyen kardeşlerimizin çağrılarına kulak veriyor, onlara karşı tarihi sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Binlerce, on binlerce kilometre öteden özellikle ses verip gelip, sırf kendi siyasi ve ekonomik çıkarları, güvenlik ve refah kaygıları için oluk oluk kan akıtanların tersine, biz yaşatmak için gidiyoruz. Türk'ün olduğu yerde zulüm olmaz. Türk'ün olduğu yerde masum kanı akmaz. Türk'ün olduğu yerde mazlum gözyaşı dökmez. Türk'ün olduğu yerde ancak güven olur, huzur olur, refah olur."

Türkiye'nin savunma sanayisinin şu anda dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde 7 firmayla temsil edildiğini aktaran Ünal, "İHA, SİHA ve TİHA üretiminde artık dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz. Savunma sanayisindeki tek icraatları 'fabrika kapatmak' olanların diğer vizyon projelerimiz gibi elbette bunları da anlamasını beklemiyoruz." dedi.

Türkiye'nin son 19 yılda yaptığı hamlelerle yerlilik ve millilik oranını yüzde 20'lerden 80'lere çıkardığına dikkati çeken Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Suriye ve Libya'da karşılaştığımız durum, füze savunma sistemlerine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermiştir. Bu çerçevede ASELSAN ve ROKETSAN tarafından tamamen milli ve yerli olarak geliştirilen HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi önemlidir. Bu sistem, yapılan nihai sistem testlerinde hedefi yüzde 100 başarıyla imha etti. İlk yerli ve milli havadan havaya füzemizin üretilmesi amacıyla yürüttüğümüz proje kapsamında geliştirilen Bozdoğan görüş içi ve Gökdoğan görüş ötesi füzelerinin testleri de başarıyla gerçekleşti. Bozdoğan füzemizi inşallah en kısa sürede envantere alacağız. Bu başarı sayesinde uzun menzilli hava savunma sistemimiz Siper'in çalışmalarında da önemli ilerleme kaydettik."

Afganistan'da yaşanan sıkıntılara da değinen Ünal, "Böyle bir dönemde uluslararası toplumun Afgan halkına sırtını dönme, bu ülkeyi kendi kaderine terk etme lüksü yoktur. Bu zor günlerinde Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.

HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç'un konuşmasında "Kürdistan" ifadesini kullanması üzerine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Türkiye'de veya Türkiye'nin dışında Kürdistan diye herhangi bir coğrafi bölge yoktur." dedi.

Sonraki Haber