Mısır'a İHA tedariki

Bakan Fidan, Mısır ile normalleşmenin büyük ölçüde tamamlandığını belirterek, 'Mısır'ın belli teknolojileri alması için ilişkilerin normalleşmesi önemli. Özellikle insansız hava araçları ve diğer teknolojileri Türkiye’nin sağlaması konusunda bir mutabakatımız var.' dedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı A Haber yayınında gündemi değerlendirdi. Fidan, ABD'nin İran destekli gruplara düzenlediği saldırılara yönelik soruya ilişkin, ABD'nin “ateşle oynadığını” vurgulayarak, “Ateşle oynadığınız zaman o ateş her an yangına dönüşebilir. Kontrol altına alınamayabilir. Burada bir riskle karşı karşıyayız. Bu kontrol altına alınamamazlık meselesi bir tehdit olarak karşımızda duruyor.” ifadelerini kullandı. Türkiye olarak bölgesel ortaklarla ve ABD ile sürekli görüşüldüğünü dile getiren Fidan, “Bölgesel yayılmadan kaçınmak lazım. Durum iyi değil. Daha büyük bir yayılmayla karşı karşıya kalabiliriz.” şeklinde konuştu.

'İSRAİL GÜVELİK DEĞİL TOPRAK PEŞİNDE'

Fidan, dünya kamuoyunda İsrail'in güvenliği konusunun sürekli gündeme getirildiğinin altını çizdi. İsrail'in, dünya kamuoyuna yalan söylemekten vazgeçtiği zaman kendini güvende hissedeceğini belirten Fidan, "İsrail güvenlik peşinde değil. İsrail daha fazla toprak peşinde. Filistinlilere kendi devletini verdiği gün zaten İsrail güvende olacak." dedi.

Fidan, bölge ülkeleri olarak sorumluk almaya hazır olduklarını defaatle ilettiklerini anımsatarak, "İki devletli çözümü gündeme getirirken bu sefer farklı olarak, metodolojik olarak da garantörlük mekanizmasını öne sürmemizin arkasında bu yatıyordu." diye konuştu.

'KENDİ TAKDİRİMİZDİR'

ABD ile F-35 savaş uçakları meselesinin Ege'de Türk-Yunan dengesini nasıl etkileyeceğine yönelik soruya Fidan, “F-35 ile ilgili problemin, Türkiye'nin programdan çıkarılması, kendi savunma yeteneklerini geliştirme arayışı ve politikasının bir yansıması olarak ortaya çıktığı” yanıtını verdi. Türkiye'nin F-35 konusunda sadece müşteri değil, aynı zamanda üretici ortaklardan biri de olduğuna dikkati çeken Fidan, “Burada Türkiye’nin maddi kaybının yanı sıra ortaya koyduğu kapasite açısından da bir zarar söz konusu. Şimdi bunu elimine etmek için çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle maddi zararın tazmini açısından ilgili makamlarımızın ciddi yoğun çalışmaları var.” dedi.

Hakan Fidan, Yunanistan'ın NATO üyesi olduğu için ABD'nin üretimden sonra dağıtım yapacağı ülkeler listesinde olduğunu kaydederek “Burada 2030'dan sonra F-35'lerin teslimi öngörülüyor. O zamana kadar ne olur, dengeler nasıl değişir, bunu takip edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı. Batı ülkelerinden almak istenen savunma sistemlerinin verilmemesinin Türkiye'yi başka bir arayışa ittiğini söyleyen Fidan, “Biz milli dış politikamızın gereği olarak kendi ülkemizin güvenliğini sağlamak adına her türlü sistemi, harp araç-gerecini almakla yükümlüyüz. Bunun da en iyisini nereden alacağımız konusu, elbette bizim kendi takdirimizdir.” diye konuştu.

Bakan Fidan, F-35 projesine dönüş konusunda ayrıca şunları söyledi: “Bu, bir yetenektir. Bu yetenek eğer bizim diğer yeteneklerimizi kaybetmeden ilave olarak alacağımız bir yetenek olursa neden olmasın? Ama bu yeteneği alma karşılığında, bizim başka yeteneklerimizden vazgeçmemiz, kendimizi başka politikalara adapte etmemiz gibi bir şart olursa, bu tür şartlar hiçbir şekilde uzlaştırılamaz bir şart olursa, o zaman tabiatıyla başka alternatifleri aramaya devam edeceğiz.”

KYB'YE UYARI

Fidan, Kürdistan Yurtseverler Birliğinin (KYB) Irak'ın Süleymaniye kentinde PKK ile işbirliği içinde olduğu gerçeğinin uzun süredir gündemde olduğunu vurgulayarak PKK ile işbirliğinin KYB'yi de düşman sınıfına soktuğunun defalarca bildirildiğini ifade etti. Süleymaniye’deki KYB yönetiminin PKK ile arasına mesafe koymamasından duyulan rahatsızlığı dile getiren Fidan, şöyle devam etti:

“Bazen bizi memnun ediyormuş gibi gözükmeye yönelik birtakım adımlar atma çabaları oldu ama baktık ki, bu adamların bundan vazgeçme niyeti yok. Konuyu Sayın Cumhurbaşkanı'mıza da arz ettik. Neticede de bu konuyu artık resmi politika olarak deklare ettik ve yaptırımlara başladık. Şu anda özellikle hava yolu taşımacılığında Süleymaniye’ye ciddi bir sınırlama getirdik.” KYB yönetimine girilen yanlış yoldan dönme çağrısını yineleyen Fidan, aksi takdirde Türkiye’nin daha ileri adımlar atmak durumunda kalacağı uyarısında bulundu.

SURİYE İLE NORMALLEŞME

Fidan, Türkiye ile Suriye arasındaki görüşmelerine de değerlendirerek “Suriye rejiminin Türkiye’ye ön şart koyarak diplomatik bir hamle yapma çabası yanlış bir usul. Bunu kendilerine de ilettik. Biz diyalog kapısını açık tutuyoruz.” dedi.

İki komşu ülke olarak Türkiye'nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduğunu kaydeden Fidan, “Bizim şu ana kadar Astana sürecini ihlale yönelik bir girişimimiz olmadı. Desteklediğimiz unsurlar da hiçbir zaman Astana sürecini bozucu bir büyük hamle içerisinde olmadılar.” diye konuştu.

Suriye Hükümeti'nin farklı nedenlerden dolayı halen Türkiye ile görüşemediğini belirten Bakan Fidan, “Görüştüğü zaman da kendi olamıyor zaten. Yalnız görüşme imkanı olmuyor sürekli başka bir ülke var yanında. Bu, bizim açımızdan sıkıntı da değil esasen zira bizim kendimize güvenimiz tam, ne yapmak istediğimizi biliyoruz. Bölgedeki istikrara verdiğimiz değer ortada.” ifadelerini kullandı.

MISIR İLİŞKİLERİ

Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecinin büyük ölçüde tamamlanmış durumda olduğunu dile getiren Fidan, her iki tarafın da bunun faydasını gördüğünü kaydetti. Mısır'ın bölgesel güvenlik açısından önemine işaret eden Fidan, şunları kaydetti:

“Mısır'ın belli teknolojileri alması için ilişkilerin normalleşmesi önemli. Özellikle insansız hava araçları ve diğer teknolojileri Türkiye’nin sağlaması konusunda bir mutabakatımız da var. Afrika'daki işbirliğimiz de önemli, başta Libya olmak üzere. İlişkiler normalleştirdikçe özellikle Libya'daki politikalarda da ciddi olumlu yansımaları oldu.”

Ayrıca Fidan, Akdeniz güvenliği konusunda da Mısır ile ciddi bir işbirliği içerisinde olunması gerektiğini ekledi.

Sonraki Haber