'MİT kumpası' iddianamesi kabul edildi

7 Şubat 2012 günü dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner, MİT Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan (mevcut MİT Müsteşarı) ve MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında çıkarılan gözaltı kararı uzun bir süre kamuoyu gündemini meşgul etmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık, MİT mensuplarının tutuklanması amacıyla yapılan soruşturmada rolü olduğunu ifade ettiği 34 şüpheli hakkında dava açılmasını istedi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi de 14'ü tutuklu 34 sanık hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.

7 ŞUBAT 'ONE MİNUTE' İLE BAŞLADI

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz’ın hazırladığı 154 sayfalık iddianamede, 7 Şubat’a giden yolun kronolojisi de yazıldı.

İddianameye göre Hakan Fidan ve diğer MİT mensuplarının tutuklanmak istenmesine giden yol, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta yaptığı "One minute" çıkışıyla başladı.

Savcılığın kronolojisi şu şekilde:

• Ocak-Şubat 2010: Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak ilk kez Oslo görüşmelerine katıldı.
• 4 Mart 2010: Brüksel’de Adem Uzun ses kayıtlarıyla birlikte gözaltına alındı.
• 10 Nisan 2010: Hakan Fidan ABD’deki İran Nükleer görüşmelerine Türkiye’nin Şerpa’sı (diplomasi sözlüğünde önemli zirvelerde ülkeleri temsil eden kişi anlamında) olarak katıldı.
• 16 Nisan 2010: Hakan Fidan MİT Müsteşar Yardımcılığı'na getirildi.
• 24 Mayıs 2010: Hakan Fidan MİT Müsteşarı oldu.
• 31 Mayıs 2010: İsrail Mavi Marmara gemisine saldırdı.
• Haziran 2010: İsrail’in Haaretz gazetesinde Mossad’ın Hakan Fidan’ın atanmasıyla alakalı rahatsızlığıyla ilgili haberler çıktı.
• 1 Ağustos 2010: İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Hakan Fidan’ın İran’a bilgi sızdırma ihtimalinden bahsetti.
• 6 Haziran 2011: Öcalan, barış konseyleri kurma konusunda hükümetle anlaştıklarını açıkladı.
• 12 Haziran 2011: Türkiye’de genel seçimler yapıldı, AK Parti yüzde 46.66 oy oranı ile birinci parti oldu.
• 14 Temmuz 2011: PKK Silvan'da saldırı yaptı.
• 13 Eylül 2011: MİT yetkilileri, PKK üyeleri ile Oslo'da yaptığı bir görüşmeye ait olduğu iddia edilen ses kaydı internette yayınlandı.
• 16 Eylül 2011: Alp Kağan Polatkan, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığına ses kayıtlarına dair şikâyet dilekçesi verdiği. İfade Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
• 19 Eylül 2011: Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Hakan Fidan ve MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği şikayet dilekçesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
• 12-19 Ekim 2011: İstanbul Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen, Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazarak 01.01.2010 tarihinden 12.10.2011 tarihine kadar Abdullah Öcalan’ın avukatlar ile arasında yapılan görüşmelerinin ses kayıtları ve ses çözümlerini istedi.
• 24 Ekim 2011: Çimen’in istediği bilgiler Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca gönderildi.
• 22 Kasım 2011: Öcalan’ın avukatlarına yönelik KCK operasyonu düzenlendi.
• 25-26 Kasım 2011: Başbakan Erdoğan ameliyat olduğu günlerde ofislerine dinleme cihazları yerleştirildi.
• 5 Aralık 2011: MİT haber elamanı olan M.Ş gözaltına alındı. MİT’le ilgili bağlantıları hakkında ifadesi alınan M.Ş tutuklandı.
• 19 Aralık 2011: Cumhuriyet Savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Bilal Bayraktar tarafından Gizli Tanık Bahar’dan MİT’le ilgili 49 sayfalık ifade aldı. İstihbarat Şube Müdürlüğünce “PKK/KCK Faaliyetleri” konulu Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne yazı gönderildi.
• 20 Aralık 2011: KCK’nın “Basın Komitesi” yapılanmasına yönelik Ankara, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Mersin, Şanlıurfa ve Van Emniyet Müdürlükleri tarafından eş zamanlı operasyon yapıldığı, çok sayıda kişinin gözaltına alındığı, İstanbul’da MİT mensubu M.Ö’nün aralarında bulunduğu 67 kişi yakalandı.
• 22 Aralık 2011: M.Ö’nün MİT faaliyeti kapsamındaki haber ajansı hakkında MİT’le ilgili şüpheli olarak ifadesi alındı.
• 23 Aralık 2011: M.Ö, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca serbest bırakıldı.
• 26 Aralık 2011: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit, bir yazı yazarak Başbakan Erdoğan ve MİT görevlileri hakkındaki soruşturmaya devam etti.
• 27 Aralık 2011: MİT İstanbul Bölge Başkanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına “Bilgi/Belge Talebi” konulu yazı gönderdi.
• 28 Aralık 2011: Uludere olayı yaşandı. FETÖ’ye ait olduğu belirtilen çevreler olayın mesuliyetinin MİT’e ait olduğunu iddia eden haberler yapmaya başladı.
• 28-29 Aralık 2011: MİT, Başbakanlık ofislerinde dinleme cihazları buldu
• 29 Aralık 2011: Azadiya Velat gazetesinin imtiyaz sahibi Menderes Öner‘in MİT ile ilgili ifadesi alındı
• 07 Ocak 2012: S.A isimli şahıs, “DYG-Demokratik Yurtsever Gençlik soruşturması kapsamında İstanbul’da molotoflu korsan gösteri eylemleri, ses bombası atılması ve kundaklama eylemlerini gerçekleştirdiği” iddiaları kapsamında yakalandığı, MİT ile irtibatı iddiasıyla ifadesi alınan S.A serbest bırakıldı.
• 13 Ocak 2012: (Kapatılan) Demokratik Toplum Partisi Diyarbakır İl binasında yapılan aramada Oslo görüşmelerine ait ses kayıtlarının bulunduğu hard disk ele geçirildi.
• 13 Ocak 2012: Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya, 19 kişinin yakalanması amacıyla yakalama kararı aldırdı.
• 16 Ocak 2012: Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, ilk şikayet dikekçesi veren Alp Kağan Polatkan’ın dilekçesi ile CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın dilekçesinin aynı konu ve şüphelilerle ilgili olduklarından bahisle birleştirilmelerine karar verdi.
• 27 Ocak 2012: Cumhuriyet Savcısı Sadretten Sarıkaya, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne yazı göndererek, PKK/KCK terör örgütüne yönelik yapılan çalışmalar kapsamında bir kısım devlet görevlileriyle ilgili gizli tanıklar ile soruşturma şüphelilerinin önemli beyanlarda bulunduklarını, bahse konu beyanlar kapsamında ve varsa farklı soruşturma dosyalarında benzer konuların da tespiti ve gerekli araştırmaların yapılmasının istedi.
• 31 Ocak 2012: Emre Taner, Hüseyin Emre Kuzuoğlu, Fatma Afet Güneş ve Yaşar Hakan Yıldırım’ın kullandıkları telefon hatları tespit edildi.
• 1 Şubat 2012: MİT Müsteşarı Emre Taner, Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, Hüseyin Emre Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım’ın telefonlarının 3 ay süre ile dinlenmesi kararı alındı.
• 3 Şubat 2012: DTP Partisi Diyarbakır il binasındaki bulunan hard disk, imajının alınması için Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü'ne gönderildi.
• 4-5 Şubat 2012: İstanbul Emniyet Müdürlüğünce hard diskte yer alan ses kayıtlarının çözümü yapıldı.
• 7 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya, MİT Müsteşarı Hakan FİDAN, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, İstihbarat çalışanları Yaşar Hakan Yıldırım ve Hüseyin Emre Kuzuoğlu’nu şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdı.
• 8 Şubat 2012: Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün görevden alınarak yerine Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse getirildi.
• 9 Şubat 2012: Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin GÖRÜŞEN imzasıyla Başbakan Erdoğan hakkında 22 kişinin verdiği dilekçe, Alp Kağan Polatkan ve Bolu Milletvekili Tanju Özcan tarafından verilen dilekçelerin ardından başlatılan soruşturma dosyasıyla birleştirildi.
• 10 Şubat 2012: MİT Personeli Hüseyin Emre Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım’ın yakalanması maksadıyla MİT Bölge Başkanlığına kolluk birimleri gönderildi.
• 10 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya imzasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen talimat yazısı doğrultusunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan şüpheli sıfatıyla telefonla ifadeye çağrıldı.
• 10 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya ve Adem Özcan imzasıyla MİT görevlileri hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
• 11 Şubat 2012: MİT görevlilerini ifadeye çağıran Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya soruşturmadan alındı.
• 13 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan, MİT’e yazı göndererek M.Ö, S.A, C.K, M.Ş’nin kurumla ilişkileri ve irtibatlarının bulunup bulunmadığını, yardımcı istihbarat elemanı/haber elemanı vb. bir görevlilerinin olup olmadığını sordu.
• 13 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, Emre Taner, Afet Güneş, Hakan Fidan, Hüseyin Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım hakkındaki ‘‘Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme Suçu’’ açısından evrakı soruşturma defterinin 2012/483 sayılı numarasına ayırdı.
• 17 Şubat 2012: MİT Kanunu TBMM'de değiştirildi ve soruşturma izni Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın iznine bağlandı.
• 18 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar imzasıyla MİT görevlileri hakkındaki yakalama kararı kaldırıldı.
• 20 Şubat 2012: Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazı göndererek MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesinin alınmasına ilişkin talimatın iade edilmesi istedi.
• 23 Şubat 2012: Fezleke ve ekleri, ağzı mühürlü 4 çuval ve bir bez torba içerisine 23 klasör halinde Başbakanlığa gönderildi.
• 11 Nisan 2012: Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazarak Başbakanlıktan izin alınıp alınmadığını sordu.
• 18 Mayıs 2012: Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, Başbakanlıktan izin talebinde bulundu.
• 14 Eylül 2012: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda dosya hakkında yetkisizlik kararı verildiğini bildirdi.
• 14 Eylül 2012: Ankara TMK 10. Maddesi ile Görevli 1 Nolu Hakimliği soruşturma dosyasının kısıtlanmasına karar verdi.
• 23 Kasım 2012: Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan, iki soruşturmayı tek sayı ile birleştirerek soruşturmaya devam edilmesi kararı verdi.
• 30 Ocak 2013: Başbakanlık makamınca MİT görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verildi.
• 22 Mart 2013: İstanbul Cumhuriyet BaşsavcılığıMİT görevlileri hakkında takipsizlik kararı verdi.

'ERDOĞAN'IN AMELİYATI FIRSAT BİLİNDİ'

İddianamede, 2011 yılı sonbaharında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ameliyat için gün aldığı ve “Bu durumu fırsat bilen FETÖ/PDY silahlı Terör örgütünün, ilk etapta stratejik hedef olarak görülen MİT Müsteşarı Hakan Fidan için hazırlanan planı yürürlüğe koyduğu” belirtildi.

Savcılar MİT’çilere “Canınız bize emanet” dedi, bir gün sonra takip başlattı

20 Aralık 2011’de KCK Basın Komitesi'ne yönelik operasyon kapsamında bir ajans bürosuna baskın düzenlediğinin hatırlatıldığı iddianamede, arama yapılacak yerler listesinde olmayan bir mekanda gözaltına alınanlardan birinin MİT’in irtibat elemanı olduğu, baskını öğrenen MİT görevlilerinin ise dönemin özel yetkili savcısı Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya ile görüştükleri ifade edildi.

Bu görüşmede MİT personeli çalışmayla ilgili savcılara bilgi verdi ve konunun deşifre olması halinde çok sayıda MİT elemanının hayatının tehlikeye gireceğinin belirtti. Savcılar bunun üzerine MİT personeline “Sizlerin canı bize emanet” dedi ancak bu görüşmeden sadece bir gün sonra görüştükleri MİT personeli hakkında teknik takip kararı aldırdı.