MOSSAD’a Silivri yolu gözüktü

Türkiye’de faaliyet yürüten İsrail casuslarına ceza yağdı. 7 sanığın yargılandığı davada önceki akşam karar çıktı. MOSSAD’a çalıştığı tespit edilen sanıklara siyasi ve askeri casusluk suçundan 18 yıla kadar hapis cezası verildi.

MOSSAD’a Silivri yolu gözüktü

İSRAİL istihbarat servisi MOSSAD'ın birimi Çevrimiçi Operasyon Merkezi (İÇOM) adına faaliyetlerde bulundukları belirlenen 7 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Cem Özcan, Özkan Arıcan, Füzuli Şimşek, Dila Sultan Şimşek ve Nejdet Majoli ile avukatları katıldı.

Davayı karara bağlayacağını bildiren mahkeme heyeti, sanıklara son sözünü sordu. Tüm sanıklar beraat talebinde bulundu.

MOSSAD’a Silivri yolu gözüktü - Resim : 1

KARAR

Mahkeme heyeti, sanık Ahmet Ersin Tumlucalı'yı "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla giz-li kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırırken, tutukluluk halinin devamına hükmetti. Tutuklu sanık Benan Tumlucalı'yı da aynı suçtan 16 yıl 8 ay hapisle ce-zalandıran heyet, bu sanığın da tutuklu-luğunun devamını kararlaştırdı.

4 SANIK MAHKEME SALONUNDA TUTUKLANDI

Heyet, tutuksuz sanıklar Cem Özcan, Özkan Arıcan, Füzuli Şimşek ve Dila Sul-tan Şimşek'i de aynı suçtan 15 yıl 7 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırarak, bu sanıkların hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, aynı suça ilişkin sanık Nejdet Majoli'nin, "yüklenen suçun sanık tarafın-dan işlendiğinin sabit olmadığı" gerekçesiyle beraatine hükmetti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Ahmet Ersin Tumlucalı, Benan Tumlucalı, Cem Özcan, Özkan Arıcan, Füzuli Şimşek, Dila Sultan Şimşek ve Nejdet Majoli'nin, İsrail istihbarat servisi MOSSAD'ın birimi Çevrimiçi Operasyon Merkezi (İÇOM) adına faaliyetlerde bulunduğu kaydedilmişti. İddianamede, sanıkların İsrail istihbaratı tarafından Türkiye'de hedef gösterilen kişilerin fotoğraflarını çekme, ikamet adreslerini ele geçirme gibi faaliyetlerde bulundukları aktarılmıştı. 7 sanığın, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

ÖNCEKİ DAVALAR

Eylül 2024’te, İsrail İstihbarat Servisi’ne casusluk yapan 57 sanıktan 2’sine 8 yıl, 35 sanığa ise 6'şar yıl hapis cezası verilmişti. İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanıklar, Türkiye'de yaşayan Filistinlilerle İsrail'in Filistin politikasına muhalif kişilere yönelik eylem hazırlığı yapıyordu ve MOSSAD’a istihbari bilgiler servis ediyordu.

Öte yandan yine Eylül 2024’te İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan davada 20 sanık, MOSSAD casusu olmak suçundan 45 yıla kadar hapis ce-zasıyla yargılanıyor. Sanıkların yaptıkları işler karşılığında İsrail istihbaratından özellikle terör örgütleri tarafından kullanılan "havale", "kripto para" ve "Western Union" sistemi üzerinden para aldıkları ortaya çıkmıştı.

OPERASYONLAR FETÖ’YÜ RAHATSIZ ETTİ

TÜRKİYE’DEKİİsrail casuslarına yönelik operasyonlar, FETÖ fira-rilerini rahatsız etti. İsveç’te yaşayan Abdullah Bozkurt, MİT'in MOS-SAD ajanlarına karşı yaptığı operasyonlara tepki göstermiş, operasyonların haberleştirilmesinin “İsrail'in Türkiye'ye zarar vermeye çalıştığı anlatısını beslediğini” öne sürmüştü.

Firari FETÖ mensubu Abdullah Bozkurt, 29 Ocak Çarşamba günü Nordic Monitor haber sitesinde bir yazı yayınladı. İsrail ajanlarına sahip çıkan Bozkurt, işgalci siyonizme karşı Türkiye’den yükselen tepkilere de rahatsızlığını dile getirdi.

Bozkurt, Türkiye’nin İsrail’e yönelik siyasi tavrını eleştirdi, İsrail’in Türkiye için tehdit olmadığını iddia etti.
Türkiye’deki İsrail karşıtı söylemlere de tepki gösteren Bozkurt, “MİT, son yıllarda Türk yetkililerin MOS-SAD varlıkları ve ajanları olarak ni-telendirdiği kişileri hedef alan gözaltılar, iddianameler ve ceza davaları içeren bir dizi kapsamlı operasyona öncülük etti. Bu kampanyalar, hükümet kontrolündeki Türk medyasında geniş çapta duyuruluyor ve İsrail'in Türkiye'ye zarar vermeye çalıştığı anlatısını daha da güçlendiriyor.” ifadelerini kullandı.