Muhallefet sokağa çıktı: ‘Demokratik ve Avrupalı Polonya istiyoruz’

Polonya'da en büyük muhalefet partisi olan Sivil Platform'un (PO) lideri ve eski Başbakan Donald Tusk çağrısı ile kitlesel bir eylem yapıldı. Eylemde öne çıkan vurgular ise hükümetin hukuku çiğnediği ve AB’den uzaklaştığı yönündeydi

4 Haziran’da Polonya’nın başkenti Varşova’da komünizmin yıkıldığı 1989’dan sonraki en kitlesel gösteri düzenlendi. Eski Başbakan ve en büyük muhalefet grubu olarak gösterilen Sivil Koalisyon’un lideri eski başbakan Donald Tusk’ın başlıca çağrıcısı olduğu gösteriye muhalefet liderleri katıldı. Varşova Belediyesi sözcüsünün rakamına göre 250.000'den fazla kişinin katıldığı eylemde hükümetin “otoriterleşmesi”, “hukuku çiğneyen eylemleri” ve “AB’den uzaklaşması” eleştirildi.

500.000 POLONYALI: REKOR

Eyleme Polonya'nın muhalefet partilerinin liderleri de katıldı. Eylemde konuşma yapan Tusk, "Demokrasi sessizlik içinde ölür ama siz bugün demokrasi için sesinizi yükselttiniz. Sessizlik sona erdi, haykıracağız" dedi.



Varşova’da 500.000 insanın toplanmasının bir rekor olduğunu söyleyen Tusk katılımcılara "Bugün de yanınızdayım ve seçim gününe kadar her gün ve her gece, özgür bir Polonya ve Polonya halkı için daha iyi bir gelecek için mücadele ettiğimiz her yerde yanınızda olacağım” diye seslendi.

Tusk, Polonya muhalefetini siyasi farklılıklara rağmen birleşmeye çağırdı ve bu sonbaharda yapılacak parlamento seçimlerinde zafer sözü verdi: "Bugün kazanmaya, iktidardakileri hesap verebilir kılmaya, adaletsizliği onarmaya yemin ediyorum ki sonunda insanlar uzlaşabilsin."

OTORİTERLEŞME VE AB’DEN UZAKLAŞMA

Atılan sloganlar ve katılımcıların taşıdığı semboller, yürüyüşün temel amaçları konusunda fikir veriyor.

"Otoriter bir Polonya istemiyoruz”, “Özgür Polonya”, “Demokrasi” temalı sloganların atıldığı gösteride Avrupa Birliği bayrakları taşındı.
Polonya hükümeti son yıllarda “otoriterleşme” ve “AB’den uzaklaşma” ile eleştiriliyor.

Polonya hükümeti, mahmelerin bağımsızlığı konusunda Avrupa Komisyonu ile uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık içinde. 2019 Adalet Reformu olarak anılan reforma AB Temmuz 2021'de itiraz getirdi. Anlaşmaşlığın çözülememesi üzerine AB’nin ilgili komisyonu Polonya’nın günlük 1 milyon avro ceza ödemesine karar verdi. AB ile Polonya arasında devam eden müzakerelerin sonucunda, Nisan 2023’te, AB yetkilileri Varşova'nın gerekli değişiklikleri büyük ölçüde yerine getirdiğini söyleyerek Polonya'ya verilen günlük para cezasını yarıya indirdi.

LGBTİ VE KÜRTAJ KONUSU

Polonya ile AB’nin arasını açan konularından diğer ikisi ise LGBTİ ve kürtaj. AB Polonya’yı LGBTİ haklarını kısıtlamakla ve ayrımcı politikalarla eleştiriyor. Ülkede bazı zorunlu olduğuna hükmedilen durumlar dışında kürtaj yaptırmakta yasaklandı. Bu karar da hükümetin kadın haklarına yönelik tutumunu AB nezdinde tartışmaya açtı.

‘ÖZGÜR BİR POLONYA İSTİYORUZ’

Yürüyüşte konuşma yapan bir diğer isim, Cumhurbaşkanı olan Andrzej Duda’nın 2020’de rakibi olan ve yaklaşık 400 bin oy farkla seçimi kaybeden mevcut Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski oldu. Trzaskowski “Demokratik bir Polonya istiyoruz, özgür bir Polonya istiyoruz, Avrupalı bir Polonya istiyoruz. Zafere ulaşacağımıza kesinlikle inanıyorum. 4 Haziran’da buraya gelmemizin bir nedeni var. Bu topluluğu yeniden inşa etmeliyiz, özgür insanlar topluluğu, cesur insanlar topluluğu Polonya’yı uyandırın. Kazanacağız.” diye konuştu.

‘RUSYA ETKİSİ YASASI’NIN ÜZERİNE GELEN EYLEM

Varşova’da gösterinin tetikleyicisi “Rusya etkisi yasası” oldu. İktidardaki muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), ülkede Rusya etkisini araştırma ve önlem almak amacıyla hazırladığı yasa tasarısını Meclisten geçirmişti. Parlamentoda cuma günü 234 evet, 219 hayır ve 1 çekimser oyla geçen tasarıyı Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da onayladı.

Yasa göre , Rus etkisi iddialarını araştıracak bir komisyon kurulacak. Polonya basınına göre Komisyon "2007-2022 yılları arasında Rus etkisi altında Polonya'nın ulusal çıkarlarına zarar verecek şekilde hareket eden kamu görevlileri ve üst düzey kamu sektörü yöneticileriyle ilgili vakaları” inceleyecek.

Komisyonun yetkileri arasında "Rusya'nın etkisi sonucu alınan" idari kararları iptal etme hakkı da yer alacak. Ayrıca Komisyon, yetkilileri 10 yıla kadar kamu fonlarının yönetimini içeren pozisyonlarda bulunmaktan men edebilecek.

YASA MUHALEFETE Mİ KARŞI?

Muhalefet yasayı, “muhaliflere bir cadı avı başlatma girişimi” olarak yorumluyor. Bazı muhalif siyasetçiler ise önümüzdeki sonbaharda parlamento seçimi olduğuna işaret ederek yasanın daha özel olarak ülkenin en büyük muhalefet partisi olan Sivil Platform'un lideri Donald Tusk'ı hedef aldığını söylüyor.

İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre iktidar partisi, Tusk'ı 2007-2014 yılları arasında başbakan olarak Rusya'ya karşı fazla dostane davranmakla ve 2014-2019 yılları arasında Avrupa Konseyi Başkanı olarak Brüksel'de görev yapmadan önce Rusya lehine gaz anlaşmaları yapmakla suçluyor.

Muhalefetteki Üçüncü Yol ittifakı milletvekilleri yasanın "muhalefete karşı bir kanguru mahkemesi" olarak hareket edeceği açıklaması yaptılar.

Reuters haber ajansının verdiği bilgiye göre  katılımcılarının bir kısmı, gösteride bulunma sebepleri olarak söz konusu yasayı belirtiyor.

‘RUS ETKİSİ POLONYA DEMOKRASİSİNİ YOK EDEBİLİR’

Cumhurbaşkanı Andrzej Duda yasayı gerekçelendirdiği açıklamasında “Rus etkisinin kontrol edilmediği takdirde Polonya demokrasisini yok edebileceğini” belirtiyor.

Cumhurbaşkanı muhalefetten gelen eleştirilere ise şöyle yanıt veriyor:

“Rusya'nın son 16 yılda Polonya'daki etkisinin araştırılmasının Polonya demokrasisini nasıl yok edebileceğini tam olarak anlamıyorum. Benim görüşüme göre, Polonya demokrasisini yok etmesi muhtemel olan, bunları araştırmak üzere kurulan bir komisyondan ziyade bu Rus etkileridir.

Duda ayrıca, yasa tasarına verdiği onaylama kararının ardından "medya kuruluşlarımızdaki Rus etkilerinin bugün bu panik çağrılarında, yorumlarda açıkça görüldüğünü" söyledi.

Duda, benzer bir komisyonun "Avrupa düzeyinde" oluşturulması çağrısında bulunarak Başbakan Morawiecki'den "Avrupa Konseyi'nde konuyu gündeme getirmesini istediğini” belirtti.

AB YASAYA KARŞI DAVA AÇTI

Avrupa Birliği'nin yürütme organı ise söz konusu yasa nedeniyle Polonya'ya karşı yeni bir dava açtı.

Avrupa Komisyonu yaptığı yazılı açıklamada, yasanın kamuoyunda tepkilere neden olduğu ve bu sonbaharda yapılacak parlamento seçimleri öncesinde muhalif siyasetçileri hedef almak için kullanılabileceğini belirterek yasaya karşı hukukî sürecin başladığı duyuruldu. Komisyon ayrıca yasanın, “bireylerin adil yargılanma olmaksızın kamu görevlerine aday olma olasılığını etkilemek için kullanılabileceğine dair endişelere yol açtığını” kaydetti.

Avrupa Komisyonu 30 Mayıs'ta yaptığı açıklamada ise "Polonya'da 2007-2022 yılları arasında Rusya'nın Polonya'nın iç güvenliği üzerindeki etkisini araştırmak üzere özel bir komite kurulmasını öngören yeni bir yasanın kabul edilmesinden büyük endişe duyduğunu” dile getirmişti.

Polonya'nın AB işlerinden sorumlu bakanı Szymon Szynkowski vel Sek, AB’nin yasayla ilgili eleştirilerine "Avrupa Komisyonu'nun şüphelerini öğrendikten sonra hukuki ve fiili argümanları sakince sunacağız” karşılığını verdi.

Çarşamba günü yaptığı açıklamada yasanın "Polonya ve Avrupa'daki Rus etkisini sınırlamayı" amaçladığını ve demokratik ulusların ve kurumların bu amaç etrafında birleşmesi gerektiğini söyledi.

Sonraki Haber