'Muhtar bile olamazsınız' diyen vekillere tepki: ‘Muhtarlık zor iş’
‘Bizim sorunlarımız bitmez. Bizde işler, şehirdeki gibi değil. Şehirdeki yollar bozulur ama anında yapılır. Elektriği, suyu bozulur anında müdahale ederler. Biz koştur aşağı, koştur yukarı. İşimiz gerçekten zor.’
Milletvekilleri seçildiği anda soluğu Ankara’da alır. Bir daha köyüne gelir mi gelmez mi bilinmez. Ama muhtarlar öyle mi? Vatandaşla her an yan yanadırlar. Özellikle köylerde sıkıntısı olan çözüm için ilk önce onlara koşar. Başı ağrıyan, suyu kesilen, ineği kaybolanın ilk başvurduğu kişi muhtardır. Samsun’un Atakum ilçesine bağlı Özören ve Kayagüney Mahalle muhtarlarını ziyaret ettik, dertlerini dinledik. İşlerini severek yapan muhtarların en büyük üzüntüsü milletvekillerinin birbirlerine ‘muhtar bile olamazsınız’ sözleri. Köylerdeki en büyük sorun ise genç nüfusun her geçen gün azalması.
‘KOŞTUR AŞAĞI KOŞTUR YUKARI’
Özören Mahallesi Muhtarı Erol Çolak, “muhtar olmak çok zor” diye başlıyor sözlerine. Milletvekillerinin ‘muhtar bile olamazsın’ sözleri ise tüm muhtarların canını sıkıyor. Çolak, “Muhtar olmak kolay değil vekil olmak kolay. Bir parti aday gösteriyor, halk seçiyor ve milletvekili oluyor, gidiyor. Muhtarın bir olanağı yok, muhtar tamamen şahsiyetiyle meydana çıkıyor ve muhtar oluyor” diyor.
“Gelelim sorunlarımıza” diye devam ediyor Özören muhtarı: “Bizim sorunlarımız bitmez. Bizde işler, şehirdekiler gibi değil. Şehirdeki yollar bozulur ama anında yapılır. Elektriği, suyu bozulur anında müdahale ederler. Biz koştur aşağı, koştur yukarı. İşimiz gerçekten zor.”
‘GÖÇÜ ÖNLEYELİM’
Köyde hep yaşlıların kalmasından da şikayetçi muhtarlar. Çolak, “Gençlerimiz hep düştü asgari ücretin peşine. Yaşlılarımızla uğraşıyoruz. Hasta oluyorlar, odunu olmuyor, ihtiyacı oluyor, illa ki muhtarı arıyorlar” diyor. Zorlukları var ama yaptıkları işi çok seviyorlar. Çolak şöyle devam ediyor: “Gençler asgari ücretin peşine düştü, neden? Sigorta yüzünden. Aslında köyde olanaklar çok ama her evden bir gencin sigortası ödense üretime katkı sağlarız, göç olayını önleriz. Hayvancılığı, çiftçiliği destekleriz, tarımı destekleriz, köylü de köyde kalır. Buna bir önlem alınmasını istiyoruz.”
‘ŞEHİRDE DE GEÇİNEMİYORLAR’
Cüneyt Sağıroğlu da Atakum’un en büyük mahallesi olan Kayagüney Mahallesi Muhtarı. Köyün en büyük sorunlarını şöyle sıralıyor: “Yol sorunu var, özellikle kışın elektriğin kesilmesi ve su sorunu çok oluyor. Sorunlarımızın büyük bir kısmını bu sene halletmek üzereyiz. Kışın elektrikte büyük sorunlar yaşıyoruz. Teller halen ahşap direklerde. Bunun bir an önce değişmesi lazım. Rüzgâr ve fırtınada teller illa ki bir yerlerden kopuyor.”
Sağıroğlu da Özören Mahallesi Muhtarı gibi köylerde gençleri kalmamasından şikayetçi. Sağıroğlu, “Köyden kente iniyorlar sadece sigorta için. ‘Sigortalı işe girelim ileride hem sağlıktan yararlanırız hem de emekli oluruz’ diyerek gidiyorlar ama aldıkları maaşla şehirde geçinmelerine imkân yok. Köyden anne, baba destek oluyor. Köyden her evden bir kişiye sigorta yapsan o adam üretecek. Köyde kira yok, su parası yok, ısınma sorunu yok” diyor.
‘SORUNLARI ÜRETEREK ÇÖZECEĞİZ’
Çiftçiye verilen desteğin devlet tarafından takip edilmesini isteyen Sağıroğlu, köylerindeki geçimin fındıktan olduğunu belirterek, “Fındık destekleri güzel ama fiyatların çok yüksek olması, giderlerin çok olması nedeniyle fındıktan para kazanamıyoruz. Biraz sıkıntı var ama ben düzeleceğine inanıyorum. Yem pahalı, vatandaş yem alamıyor. Bu fiyatların kesinlikle düşmesi gerek” diyor.
Muhtar Sağıroğlu ekonomik sorunların çözümünü de şöyle açıklıyor: “Üreteceğiz bunun başka bir yolu yok. Üretmeden olmaz. Her şeyi dışarıya bağlamışız. Hammaddenin belki yüzde 80’ini dışarıdan alıyoruz. Dolarla alıyoruz, dolar yukarı çıktığı zaman maliyetler yukarı çıkıyor. Onun için üreteceğiz.”