‘Ambargoda taraf olmayalım’

Haziran ayında Gaziantep’te yapılacak ‘Türk-Arap İş Zirvesi’ne hazırlanan MÜSİAD’ın Kurucu Başkanı Erol Yarar, bölge ülkeleriyle ticarette ortaya çıkan fırsatları Aydınlık’a değerlendirdi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kurucu Başkanı Erol Yarar, Rusya’ya karşı ambargoda Türkiye’nin taraf olmaması gerektiğini söyledi. Erol Yarar, Ukrayna operasyonundan sonra ortaya çıkan koşulları değerlendirirken şöyle konuştu: “Savaşın durdurulması yönündeki çabalarımız sürdürülmeli ama iktisadi faaliyetlerin sürdürülebilmesi için ambargoda taraf olmak gibi katı tutumların da içine girilmemesi gerekiyor. Türkiye’nin konumu avantajlı bir konumdur, bunun sürdürülmesi ülkemiz açısından çok önemlidir.”

MÜSİAD bünyesindeki Uluslararası İş Forumu (IBF) Başkanlığı’nı da yürüten Yarar, geçen kasım ayında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen ‘25. Uluslararası İş Forumu (İBF)’nun ardından Gaziantep’te yapılacak ‘Türk-Arap İş Zirvesi’ne hazırlandıklarını anlattı. IBF, 25 ülkeden 42 iş insanı derneğinin başkanlarını bünyesinde bulunduran uluslararası bir platform. 1995 yılında MÜSİAD tarafından kurulan platform, Müslüman iş insanları arasında “Global İş Ağı” kurulmasını hedefliyor.

Erol Yarar’ın sorularımıza verdiği yanıtları sunuyoruz...

‘ZAFERDE TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÇOK ÇOK YAKINLAŞTIRDI’

  • Dört ay önce Azebaycan’daydınız. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, Rusya ve Asya ülkelerindeki fırsatları değerlendirir misiniz? Hangi ülke hangi sektörlere alan açıyor?

Bizim Azerbaycan’ı seçmemizin ana sebebi; tarihi bağlarımız, dostluğumuz... Karabağ olayı olunca, kardeşliğimiz daha farklı bir boyuta geldi. Zaferle sonuçlanan kurtuluş hareketinde Türkiye’nin rolü, ilişkilerimizi çok çok yakınlaştırdı. Hem tarihi hem güncel gelişmeler olayın üst seviyede gelişmesini temin etti. Azerbaycan pandemi tedbirlerini üst seviyede uyguluyordu, böyle bir işadamı heyetini kabul etmeleri, olayı müspet gördüklerinin karinesiydi. Ama bizden bu kadar büyük bir heyet beklemiyorlardı. Biz üç uçak kaldırdık Türkiye’den. 750 işadamıyla gittik, sadece Türkiye’den değil, MÜSİAD’ın İş Forumu’nun uluslararası ağıyla beraber; Türkiye’den 400 dünyadan da 350 iş insanıyla gittik. Orada çok önemli anlaşmalar yapıldı. Azerbaycan’da imkânlar var. Özellikle Karabağ’ın yeniden yapılandırılması konusu üzerinde çok duruyor Azerbaycan hükümeti. Hem altyapıya hem oradan göç edip de geri getirilecek insanların yaşamlarını sürdürebilecekleri iktisadi faaliyete ihtiyaçları var.

TARIMDAN TURİZME SAĞLIKTAN SİGORTAYA…

  • Tarım vurgusu yapmıştınız bir konuşmanızda?

O bölgelerin tarımsal potansiyeli, toprak ve su kaynakları çok güzel. Tarımsal projelere imza atan arkadaşlarımız var, hem hayvancılık hem bitkisel. Orada yaşayan insanların geçimini sağlaması için toprak ana kaynak, her zaman endüstrileşme biraz arkadan gelir. Tarım öncelikli bir çalışmamız oldu. Türkiye Azerbaycan’ı kardeş olarak seviyor ama tanımıyor. Bakü ve çevresi şehir olarak çok güzel imkânlar sunuyor. Doğası çok güzel, kış turizmi imkânları var, bir turizm projesi de geliştirdik. Sağlık altyapısı da Azerbaycan’ın eksik yönüydü, MÜSİAD üyelerinin hastaneleri var. Sağlık altyapısının geliştirilmesi, sosyal güvenlik yasalarının modifikasyonu, sigorta sistemi gibi konularda önerilerimiz oldu. Türkiye örnek bir ülke olduğu için bu da sıcak bakılan bir konu. Çok boyutlu temaslar oldu. Birçok arkadaşımız şirketler kurdu, orada ortaklıklar oluşturdular. Pandeminin de azalmasıyla birlikte arkasının geldiğini görüyoruz.

KAZAKİSTAN, ÖZBEKİSTAN…

  • Diğer Türk Cumhuriyetlerine yönelik girişimleriniz var mı?

Kazakistan’a giden heyette arkadaşlarımız vardı. Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’a heyetler gönderiyoruz. Türk Cumhuriyetlerinde etkin olarak çalışıyoruz.

Kazakistan’ın maden kaynakları ve ticari potansiyeli çok yüksek. Özbekistan altyapı yatırımlarına çok önem veriyor, sanayicileri oraya çağırıyor, nüfus yoğunluğu çok. Çin’den ziyade Türk ürünleri, yatırımları istiyorlar. Türkmenistan pamuğa dayalı ürünler, tekstil konularında dünyaya açılma çabası içinde. Gıda dahil birçok sektörde MÜSİAD üyelerinin kendi sektörlerinde karşılık bulabilecekleri potansiyel her sektör her ülkede mevcut. O yüzden biz tek sektör yerine minimum beş sektör seçiyoruz ve yoğunlaşıyoruz. Bosna Hersek’te de öyleydi Azerbaycan’da da.

‘AVANTAJLI KONUMDAYIZ SÜRDÜRÜLMESİ ÇOK ÖNEMLİ’

  • Ukrayna operasyonu Türk Cumhuriyetlerine ve Asya’ya yönelik fırsatlar yarattı mı?

Tabii. Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla jeopolitik bir ehemmiyeti var. Tarafsız, çözümcü, arabulucu, yapıcı politikasını sürdürdüğü sürece Türkiye’ye, Ukrayna olsun Rusya olsun, bölgede teveccüh artacaktır. Ukraynalı iş insanları için de Rus iş insanları için de burası güvenli liman konumunda olacaktır. Türk Cumhuriyetleri iş insanları için de Türkiye’nin konumu çok önemli. Bir taraf olduğunuz zaman karşı taraf otomatik olarak ortaya çıkıyor. Savaşın durdurulması yönündeki çabalarımız sürdürülmeli ama iktisadi faaliyetlerin sürdürülebilmesi için ambargoda taraf olmak gibi katı tutumların da içine girilmemesi gerekiyor. Türkiye’nin konumu avantajlıdır, bunun sürdürülmesi ülkemiz açısından çok önemlidir.

‘ARAMIZDA OKYANUS YOK ÇÖZÜM HER ZAMAN MEVCUTTUR’

  • Rusya ve Asya ülkeleriyle ticarette sıkıntılar var mı?

Çok değil. Tersine yakınlaşma var. Avrupa şirketlerinin de Türkiye üzerinden köprü ticaret düşünceleri var. Amerikan şirketlerinin de girişimleri var. Ticaret, savaşa rağmen devam eden bir şey, insanların ihtiyaçları bitmez. Mühim olan, hangi kanaldan gideceğinizdir. Türkiye güvenli kanal gözüküyor.

  • Lojistik, ödeme ve emtia sorunlarından söz ediliyor?

Türkiye’de çok büyük sorunlar değil bunlar, tecrübemiz var. Türkiye geçmişte bu sorunlara çözüm üretmiştir, altyapı var. Türk sanayicisi, tüccarı böyle şeylerin üstesinden gelir. Geçmişte A metoduyla yaptığını şimdi B metoduyla yapar, olmadı C metoduna geçer. Sınır komşusuysanız ülkelerle, çözüm her zaman mevcuttur. Ötedekilerle sorun vardır. Aramızda okyanus yok. Çözümler o kadar da zor değildir.

‘BATI AMBARGOSU ORTAMINDA BİRİNCİ SEÇİM TÜRKİYE’DİR’

  • Türkiye üretim üssü olarak önümüzdeki dönem öne çıkabilir mi?

Zaten öne çıkıyor. Hem stratejik konumu, uçuş mesafesi olarak bu bölgelere 1-3 saat içinde ulaşılabilmesi, gerek kargo gerek kara taşımacılığı açısından bu bölgelerle kanallarının bulunması, yıllardır süren işbirlikleri, böyle kritik dönemlerde Türkiye sanayicisine artı avantajlar sağlar. Batı’nın ambargo uyguladığı bir ortamda tedarik zincirinde birinci seçim Türkiye’dir. Ürün çeşitliliği olan, her ürünü kalite standartlarında üretebilen güvenilir ülkedir Türkiye. Yine, otel altyapısı güçlüdür. Güvenli ülke. Parasal güvenlik de önemli, bankacılık sistemi iyi çalışıyor, hem Batı ile hem Doğu ile entegre bir sistem var. Bunlar sanayicinin, tüccarın arayacağı temel özelliklerdir. Bütün bunlara sahipseniz tercih sebebi olursunuz, hele de kriz dönemlerinde.

‘ORTADOĞU TARİHİNE GEÇECEK’

Gaziantep’te 10-12 Haziran günlerinde düzenlenecek IBF 2'nci Türk-Arap İş Zirvesi’ne ilişkin olarak Aydınlık’a konuşan Erol Yarar, “Amacımız bölgesel işbirliklerini geliştirmek.” dedi.

Ticaret Bakanlığının katkılarıyla düzenlenecek ve 1600 girişimci ve yatırımcıyı bir araya getirecek olan Zirve’ye, Türk Cumhuriyetlerinden de heyetler katılacak. Yarar “Ortadoğu tarihine geçecek büyük bir toplantı olacak. Türkiye'de şu anda 40 binin üzerinde Arap kökenli iş insanının işletmesi var. Bunlar 1 milyonun üzerinde insan istihdam ediyorlar. Türkiye'nin ihracatına milyarlarca dolarlık katkılarda bulunuyorlar.” diye konuştu.

Sonraki Haber