Müsilaja karşı eylem planı uygulansın

Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Sıddık Cindoruk, müsilajla mücadele sürecinde hazırlanan eylem planının uygulanmasının önemine dikkat çekti.

Cindoruk, "Müsilaj olayı bizlere; derin deniz deşarjının bir arıtma yöntemi olmadığını, evsel nitelikli atık suların ileri biyolojik arıtma teknolojileri ile arıtıldıktan sonra deşarj edilmesi gerektiğini öğretti" ifadelerini kullandı.

Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Sıddık Cindoruk, Ankara Batı Adliyesi'nin yayımladığı "Batı Adalet" dergisine, "Çevre Mühendisi Gözüyle Müsilaj" başlıklı bir makale yazdı. Cindoruk makalesinde, "Müsilaj biz insanların sınırsız tüketim ihtiyaçlarını karşılarken doğal kaynaklara verdiğimiz zararın bir dışavurumudur." dedi.

'EKOLOJİK BASKININ SONUCU'

Cindoruk, "Müsilaja neden olan başlıca üç etkeni sıraladı:

"Sudaki kirliliğe bağlı olarak artan besin elementleri, iklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklığında meydana gelen artış, Karadeniz ve Ege Denizi akışlarında oluşan değişime bağlı meydana gelen durağanlık."

Besin elementlerinin artışının birçok sebebi olduğunu ifade eden Cindoruk sözlerine şöyle devam etti:

"Bunlar evsel nitelikli atık suların arıtılmadan ve/veya sadece derin deniz deşarjı ile Marmara Denizine verilmesi, tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve kimyasal ilaçlara bağlı olarak yüzeysel akış veya infiltrasyon ile denize karışan organik kirleticiler, kentsel katı atıkların düzensiz bir şekilde depolanması sonucu oluşan sızıntı suları, gelişigüzel etrafa, deniz kıyılarına atılan çöplerin oluşturduğu kirlilik, gemilerden kaynaklı atıklara bağlı oluşan kirlilik, termik santrallerin soğutma suları, zeytin karasularının kontrolsüz deşarjı olarak çeşitlendirilebilmektedir."

Sonraki Haber