Müşteki de savcı da bilirkişi de FETÖ’cü

TESUD’un düzenlediği konferansta konuşan E. Alb. Alican Türk, 28 Şubat Davası’nın FETÖ kumpaslarının sonuncusu olduğunu ifade etti

28 Şubat Davası, TESUD Karşıyaka Şubesi tarafından İzmir Karşıyaka Zübeyde Hanım Nikah Salonu’nda düzenlenen konferansla masaya yatırıldı. Davanın sanıkları arasında yer alan emekli Öğretmen Albay Alican Türk, 28 Şubat’a neden olan olayları ve sonrasını anlattı. Türk, “28 Şubat Davası, TSK’nın itibarsızlaştırılması, halktan kopartılması ve etkisizleştirilmesi amacıyla açılan kumpas davaların son halkasıdır” dedi.

Alican Türk

Türk, 28 Şubat Davası’nın düğmesine dönemin yakın tanığı Erbakan’ın 2011 yılında vefat etmesinin ardından basıldığına dikkat çekti. Davanın fitilini ateşleyen şikayetin, 28 Şubat’ta Fetullahçı olduğu gerekçesiyle TSK’dan atılan Tamer Tatar tarafından yapıldığını belirten Alican Türk, süreci şöyle anlattı: “Tamer Tatar ‘elime belge ve CD geçti’ deyip, Balyoz ve Poyrazköy soruşturmalarını yürüten FETÖ’cü savcı, halihazırda firari Fikret Seçen’e götürüyor. Seçen de üç gün içerisinde Ankara’da savcı Mustafa Bilgili’ye gönderiyor. Bilgili kim? Kozmik Oda Davası’nın savcısı, 15 Temmuz’dan sonra firar etti. Sahte bir kimlikle yakalandı, halen cezaevinde. o dönem Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse, bununla dirsek temasında bütün işleri yürütüyorlar. Muharrem Köse kim? Bu da Balyoz, Ergenekon gibi davalara birçok belge ulaştıran adam. 15 Temmuz olayının planlayıcılarından biri ve halihazırda cezaevinde. Bir de TÜBİTAK’çılar var. Gönderilen CD yasal bir CD’dir diye bilgi veren TÜBİTAK’çılar. Bir tanesi firarda, diğerleri meslekten atılmış.”

CUMHURİYETE KARŞI SAVAŞ

Türk, 28 Şubat tarihli MGK kararlarını madde madde paylaşarak, şunları söyledi: “28 Şubat, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığının, tarikatlar ve cemaatler yoluyla din istismarı yaparak örgütlenmenin, dinimizi siyasete alet etmenin ülkemizi nerelere getireceğinin 21 sene önce tespit edilmesidir. 28 Şubat bugün başta FETÖ ve IŞİD olmak üzere, bunların 21 yıl önce tespit edildiğinin resmidir. 28 Şubat, devletin rejimine, Cumhuriyet’in değerlerine karşı açılmış bir savaş meselesidir. Eğer, 28 Şubat MGK kararları daha sonraki hükümetlerce istismar edilmeseydi, gereği gibi uygulanmış olsaydı, bugün ne FETÖ belası olurdu, ne 15 Temmuz ihaneti yaşanırdı.”

Sonraki Haber