Mutabakata PKK’dan tepkiler

Yıllardır başta ABD emperyalizmi olmak üzere Siyonist devletçik İsrail ve diğer emperyalistlere dayanarak kurtuluşun olamayacağını sürekli dillendirdik. Emperyalizm böl ve yönet amacıyla sağ, sol demeden örgütleri kullanır, genlerini bozar ve kullanım tarihi bittiğinde bir kenara atar, çeker gider.

Cemil Bayık 16 Ekim Mutabakatına cepheden karşı çıkıyor. Kürtlerin bir kez daha yarı yolda bırakıldığını gören Bayık şöyle söylüyor; “Kürtler sadece kendileri için direnmeliler ve mücadele etmeliler. İnanıyorum ki halkımız hem ABD’yi hem de Rusya’yı çok iyi anladı. Kendi çıkarları uğruna Kürtleri nasıl kurban ettiklerini gördüler. Daha önce de halkımızın kendine inanması, kendi gücü ve imkânı ile mücadele etmesi gerektiğini söylüyorduk. Halklarla ittifak ve direnişi geliştirdiğinde sonuç alabilirler. Eğer bu ilke ve kriterlerden uzaklaşırsa, bazı devletleri esas alırsa o zaman kendi eli ile ölümünü hazırlıyor demektir” PKK hem kendi ölümünü ve hem de bu süreçte mazlumların ölümünü kendi elleriyle hazırlamıştır.

Yine, PKK’nın organizasyonlarından Demokratik Halk Hareketi isimli TEV-DEM Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Helil sosyal paylaşım sitesinde, “ (…) Şu an kabul edilen çözüm çerçevesinde Türkiye bölgeden çekilmeli ve bölge güvenliğini Birleşmiş Milletler’e bağlı barış savunma güçlerine devretmelidir” diyerek ABD işgali yerine bir diğer işgalin propagandasını yapıyor. TEV-DEM yöneticisi BM’ye bağlı güçlerin başını ABD’nin çekeceğini çok iyi biliyor ve o nedenle böylesi bir öneride bulunuyor.

İTİRAZ SESLERİ ÇOĞALIYOR

PKK’nın Avrupa’da yayınlanan ve dağıtılan gazetesi Yeni Özgür Politika’nın önemli kadrolarından Ferda Çetin, ABD ile varılan 13 Maddelik mutabakatı yanlış bulduğunu açıkladı. PKK çevrelerinden mutabakata yönelik ağır ithamlar var. Farklı kılıflar altında PKK destekçiliği yapanlarında mutabakata soğuk yaklaşmaları, verilen molanın doğru olduğunu gösteriyor.

Eski PKK’lı ve ‘Apo’nun Ayetleri’ kitabının yazarı Selim Çürükkaya’nın yönettiği Vengma-Net’de “Ferda Çetin’in itirazı” başlığı altında görüşleri yayınlandı. Vengma’ya göre PKK basınında sorumluluğu bulunan Ferda Çetin 7 maddede karşı çıkışının nedenlerini anlattı.

Ferda Çetin uzun yıllardır PKK’nın Avrupa’da medya ayağının yanı sıra, pek çok ilişkinin kurulmasında anahtar rol oynayanlardan biridir. Çalışma alanı yalnızca gazetecilikle sınırlı değildir. Çetin, yaptığı 7 maddelik analizinde çarpıcı tespitlerde bulunuyor.

1- ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, Trump’ın Suriye’den asker çekme kararını, 60’a karşı 354’e gibi ezici bir çoğunlukla red etti. Karar Trump ve yönetimini zorda bırakan bir karardı. Ya bu karar geri alınacak ya da yeni bir girişimle karara sahip çıkılacaktı.

2- Başta Avrupa Birliği olmak üzere Fransa, Almanya, ingiltere, Norveç, İsveç, İsviçre, İtalya, Hollanda ve İspanya, Türkiye’yi kınayarak işgali derhal sonlandırmasını istedi. Türkiye karşıtı cephenin giderek büyümesi hem Trump hem Erdoğan için ciddi bir baskıya yol açtı.

3- ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’den oluşan ekibin Türkiye ziyareti, ABD’deki Kürt gündemini kapatarak Trump yönetimi üzerindeki baskıyı azaltma amaçlıydı.

4- ABD ile Türkiye arasında 16 Ekim’de yapılan anlaşma, ele alınan başlıklar ve içeriği bakımından, Türkiye’nin DAİŞ çeteleri ile birlikte Rojava işgalini meşrulaştıran bir anlaşma niteliğindedir. Anlaşmada Türkiye’nin işgali sonlandırmasına ilişkin hiçbir hüküm yoktur.

5- ABD-Türkiye anlaşması (ateşkes), Türk işgaline karşı, uluslararası kamuoyu, basın, ulusal parlamentolar ve hükümetlerin, Türk işgaline karşı geliştirdikleri ve her geçen gün büyüyen Rojava dayanışmasını dağıtma amaçlıdır.

6- Trump’ın, Gre Spi ve Serekaniye’deki ABD askerlerini çekmesi ABD’de büyük tepki topladı. Kendi partisinden senatör Lindsey Graham öncülüğünde birçok senatör, Türkiye’ye yaptırım kararları için çalışıyordu. Bu anlaşma ile Trump içerideki bu girişimleri de durdurmuş oldu.

7- “Ateşkes anlaşması” Türkiye ve ABD’ye hiçbir yükümlülük yüklemiyor. Kürtlerin topraklarını işgal eden işgalcinin çekilmesi değil; toprakları işgal edilen halkın savunma gücüne (YPG’ye) geri çekilme dayatılıyor. Özet: Türk işgalini meşrulaştıran aşağılık ve adi bir anlaşma olmuş!

Ferda Çetin’in sıraladığı maddelere bakıldığında PKK’nin içine düştüğü vahim durumu görmek mümkündür. ABD’ye biatta kusur etmeyen ve hala aynı tavrı tüm bu gelişmelere rağmen sürdüren örgüt bölgede kıpırdayamaz hale geliyor. PKK’nın önder kadrolarının peş peşe yaptıkları açıklamalarda krize girdiği görülüyor.

PKK’DA METAL YORGUNLUK

Uzun yılların getirdiği yıpranmışlık PKK’yı sona yaklaştırıyor. Ayrıca “metal yorgunluk” tüm bünyeyi sarmış. ABD’nin PKK/PYD karşısında yer yer takındığı göreceli ikircikli tavırlar örgütü sıkıntıya soktuğu gibi; saflarda güvensizliğin artmasına, silahlı mensuplarda savaşma isteklerinin zayıflamasına ve dağınıklık ile kopuşa sebebiyet veriyor.

Sömürge teorisinde ısrar eden ve Türkiye düşmanlığında birbiriyle yarışan Kürtçüler ile solun yüz karası haline dönüşmüş partimsi oluşumlar ve CHP önderliği ortak paydada buluştular. Bu ibretlik tablodan çıkarılacak en büyük ders; Türkiye cephesinde yer almazsan emperyalizmle buluşur ve kucağına oturursun.

Bölücülük rüzgârı ekenler birlik fırtınasıyla geri püskürtüldüler. ABD/İsrail’in zayıflamasıyla bölge halkları arasındaki sorunların çözülmeye başladığı ve gün geçtikçe birbirine yaklaştıklarını görüyoruz ve bu çok iyi bir gelişmedir.