Müziği kalıplara koymayı sevmiyorum

İDSO eşliğinde yeni yıl konseri veren Fransız trompetçi Lucienne Renaudin Vary, sorularımızı yanıtladı. Müziğin çeşitliliğini albümlerinde yansıtan sanatçı, Fazıl Say’ın trompet konçertosunu çalacağını söyledi.

Fransız trompet sanatçısı Lucienne Renaudin Vary, Şef Howard Griffiths yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) eşliğinde yeni yıl konseri verdi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu’nda kapalı gişe gerçekleşen konser sonrası sorularımızı yanıtlayan solist Lucienne Renaudin Vary, bir kadın trompetçi olarak genç yaşta elde ettiği başarıları ve ülkemize ilişkin düşüncelerini anlattı. Ünlü trompetçi, Fazıl Say’ın bestelediği bir trompet konçertosunu çalacağını belirtti.

Konser programı, ‘Maestro’ filmiyle gündeme gelen Leonard Bernstein’in ‘Candide Uvertürü’ ile başladı. Bernstein’ı; Johann Nepomuk Hummel’ın Trompet Konçertosu, Gioachino Rossini’nin La Danza, Astor Piazzolla’nın Ave Maria ve Libertango ile Arturo Marquez’in “Danzon 2” eserleri izledi.

Şef Howard Griffiths’in konser sırasında Türkçe konuşması büyük sempati topladı. Yeni neslin en heyecan verici trompet sanatçılarından Lucienne Renaudin Vary’in performansı dakikalarca ayakta alkışlandı. Konser, Maurice Ravel’in başyapıtı Bolero ile sona erdi.

Lucienne Renaudin Vary

’13 YAŞIMDA MOSKOVA’DA KONSERLERE BAŞLADIM’

Müzik kariyerinize başlama hikâyenizi bizimle paylaşır mısınız? Trompet çalmaya ilginiz nasıl başladı ve bu enstrumanı seçmenize neden olan etkenler nelerdi?

Sekiz yaşımda trompet çalmaya başladım. Mutlu bir tesadüf ki, müzik teorisi dersinde trompeti tanıdım ve bu enstrumana hayran kaldım! Ve 13 yaşımdayken konserler vermeye başladım. O dönem, birkaç kez geldiğim Moskova'da orkestra, oda müziği konserleri ve resitaller vermeye başladım. Çok sık olmuyordu bu konserler çünkü okula gidiyordum.

17 yaşındayken, Fransa’nın en prestijli müzik ödülü olan Victoires de la Musique Classique’de birincilik elde ettiniz. Bu ödülün müzik kariyerinize olan etkisini nasıl anlatırsınız?

Benim için muhteşemdi. Çünkü çocukken ödül törenlerini izlerdim ve hayal kurardım. Ve hayalim gerçek oldu. Oysa kazanamayacağımdan emindim. Bu nedenle benim için bu ödül gerçekten büyük bir sürprizdi! Bu ödülle hem profesyonellerin hem de izleyicilerin takdirini kazandığımı hissettim, bu nedenle özel.

Genç yaşınıza rağmen dünyaca ünlü birçok orkestrayla sahne aldınız. Bu deneyimler sizi nasıl şekillendirdi ve farklı kültürlerden müzisyenlerle çalışmanın müziğe bakış açınıza etkisi nedir?

Bunun beni nasıl şekillendirdiğini bilmiyorum çünkü onunla büyüdüm, yani bu uzun zamandan beri hayatımın bir parçası. Ama kesinlikle beni bugün olduğum kişi yaptı. Bu sayede birçok insanla tanıştım, harika deneyimler yaşadım. Çok zenginleştirici bir tecrübe. Müziğin dili evrensel ve hayatımızda müziğe kesinlikle ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Albümlerimin kırmızıçizgisi her zaman müziğin çeşitliliği ve çok yönlülüğü oldu. Müziği kalıplara koymayı sevmiyorum, müziği daha evrensel bir şey olarak görüyorum, dolayısıyla hedefim bunu albümlerimde göstermek. Caz ve klasik müzik her zaman hayatımın bir parçası oldu ve gerçekten aralarında seçim yapamıyorum.

‘İNSANLAR TROMPETİ SADECE ERKEKLERİN ÇALABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORDU’

Albüm yapmaktan keyif alıyor musunuz?

Albüm yapmak gerçekten sevdiğim bir şey! Bu süreçten keyif alıyorum. Trompet zorlu bir müzik aleti. Çünkü fiziksel performansa dayalı, çok çabuk yorulabiliyorsunuz, dolayısıyla bu başa çıkmam ve kontrol etmem gereken bir şey. Ama sonuçta kesinlikle güzel bir başarı ve tatmin edici.

Kadın trompetçi olmak konusunda ne düşünüyorsunuz? Bir röportajınızda Paris Konservatuarı’nın caz bölümündeki tek kız öğrenci olduğunuzu belirtmiştiniz...

Kadın trompetçi olmak harika bir şey, uzun süre insanlar trompet çalmak için erkek olmak gerektiğini düşündüler. Bunun tersini kanıtladık. Çocukken trompetin tüm geçmişini ve onun "erkeksi" bir enstruman olduğunu bilmiyordum. Yıllar sonra bunu fark etmeye başladım. Bu mücadelenin her zaman kolay olmadığını söylemeliyim, günümüz dünyasında bile insanlar örneğin giydiğim kıyafetleri kolaylıkla yargılıyor ve cinsiyetçi söylemler ne yazık ki sıradan bir halde. Bununla mücadele ediyoruz!

Peki İstanbul size nasıl ilham veriyor?

Türkiye'ye çok sık geldim! Dünyadaki en sevdiğim yerlerden biri ve zaman zaman gelebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum! Türk insanının cömertliğini seviyorum. İstanbul’u, manzarasını, yemeklerini çok seviyorum. Türkiye'de konser vermek her zaman eşsiz bir deneyim. Artık burada arkadaşlarım bile var. En son müzik festivali için İstanbul'daydım. Her yerde konserler vardı. Konserden önce kalabalık şehri, şehrin ışıklarını ve konser öncesi sakinliği görmek çok ilham vericiydi.

‘FAZIL SAY’IN TROMPET KONÇERTOSUNU ÇALACAĞIM’

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile harika bir yeni yıl konserine imza attınız. Neler söyleyeceksiniz?

Program beni heyecanlandırdı. Yeni yılı kutlamak için mükemmel, neşeli bir programdı. Havai fişeklere çok benzeyen, biraz Rossini ve konseri daha çok düşünceli bir ruh hali içinde bitirmek için biraz Piazzolla vardı. Yeni yılın umut, neşe, eğlence ve sağlıkla geçeceğini düşünüyorum.

Trompet repertuarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Daha iyi bilinmeli. Geçenlerde Penderecki'nin az bilinen ama muhteşem bir trompet konçertosunu keşfettim. Bir de Fazıl Say'ın çok yakında çalacağım bir trompet konçertosu var. Aslında trompet için yazılmış pek çok eser var! Oscher'den Rapsodia Latina, yakın zamanda Wynton Marsalis tarafından yaratılan yeni bir ürün mesela…

GENÇ YAŞTA YILDIZI PARLADI

Daha 17 yaşındayken Fransa’nın ünlü klasik müzik ödülü Victoires de la Musique Classique’in ‘Révélation’ kategorisinde birinci olan 24 yaşındaki trompetçi, dünyanın dört bir yanında ünlü orkestralarla ve şeflerle aynı sahneyi paylaştı. 2021’de, Julian Lloyd Webber’in oluşturduğu “30 Yaş Altı En İyi 30 Müzisyen” listesinde yıldızı parladı.

23 yaşına kadar Warner Classics etiketiyle üç albüm kaydetti. Son albümü ile Genç Sanatçı kategorisinde Almanya’nın en prestijli ödüllerinden Opus Klassik Ödülü’nün sahibi oldu ve İsviçre’de genç müzisyenlere verilen Arthur Waser Ödülü’nü kazanan ilk kadın olarak tarihe geçti.

Sonraki Haber