Naci Görür depreme karşı sert sözlerle uyardı: Sonuç felaket olur!

Bartın'da meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depremin ardından Prof. Dr. Naci Görür önemli açıklamalarda bulundu. Karadeniz'deki deprem riskine dikkat çeken Görür, İstanbul için de önemli uyarılar yaptı. İşte ayrıntılar...

Bartın'ın Amasra ilçesinde sabah saatlerinde 4.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Can ve mal kaybının olmadığı deprem yurttaşları korkuturken, Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Karadeniz'deki depremin nadir olmadığını hatırlatan depremin, beklenen büyük Marmara depremi ile herhangi bir bağlantısı olmadığını kaydetti.

'BÜYÜK FAY HATLARI İLE BAĞLANTISI YOK'

TGRT Haber'de konuyu değerlendiren Görür, Bartın’daki depremin ardından dikkat çeken açıklamalar yaptı. Karadeniz bölgesinde depremlerin, bölgeye özgü fay hatları sebebiyle sıkça meydana gelebileceğini ifade eden Görür, "Bu deprem Batı Karadeniz havzasındaki faylı bölgede oluştu. Türkiye'nin büyük fay hatlarıyla doğrudan bir bağlantısı yok, ancak Karadeniz'e özgü kuzeybatı ve güneydoğu uzantılı faylar var. Özellikle Rusya’ya yakın kıta kenarlarında bu tür depremler görülür" dedi. Bu açıklamalarla Bartın’da meydana gelen depremin büyük bir felaketin habercisi olmadığını belirten Görür, halkı sakin olmaya davet etti.

'SONUÇ FELAKET OLUR'

Prof. Dr. Görür, Bartın depremi sonrası İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili de ciddi uyarılarda bulundu. İstanbul’un depreme hazırlıksız olduğunu dile getiren Görür, yönetim ve halkın, yapı stoku, ekonomi ve altyapı gibi temel unsurları dikkate alarak harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

"İstanbul'da her şeyi yapılandırabilirsiniz, ama ekonomiyi düşünmezseniz sonuç felaket olur. Büyük bir depremde altyapı çökerse burada aç kalırsınız, ekmek bulamazsınız" diyen Görür, sadece binaları güçlendirmekle değil, aynı zamanda şehrin ekonomik ve ekolojik sistemlerinin de deprem dirençli hale getirilmesi gerektiğini belirtti.

'BÜYÜK DEPREMLERE AÇIK'

Görür, Güneydoğu Anadolu'daki tehlikeye dikkat çekerek, bu bölgenin büyük depremlere her zaman açık olduğunu söyledi. Bölgedeki levha sınırlarının jeolojik olarak milyonlarca yıl daha aktif olacağını ifade eden Görür, depremlerin sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de tehdit edeceğini vurguladı.

"Bugün belki biz ölmeyiz, ama çocuklarımız ve torunlarımız bu depremleri yaşayacak. Eğer biz binaları sadece görünüşte güçlendirirsek, gelecek nesillere yine aynı sorunları taşırız. Özel malzeme, teknoloji ve tasarım kullanmazsak aynı felaketleri yaşarız" diyerek, uzun vadeli ve bilimsel yaklaşımların önemine dikkat çekti.

'DEPREME DİRENÇLİ KENTLER KURULMALI'

Görür, depremlerdeki can kaybının büyük oranda şehirlerin yapısına bağlı olduğunu belirtti. Tayvan gibi deprem dirençli kentler kuran ülkelerde depremlerin ciddi can kaybına yol açmadığını örnek göstererek, Türkiye'nin bu konuda geri kaldığını vurguladı. "Bizde 7.6 ve 7.7 büyüklüğündeki depremlerde 50 bin kişi öldü. Tayvan'da benzer büyüklükte bir depremde sadece 3 kişi öldü. Bunun sebebi, Tayvan’ın deprem dirençli kentler kurması. Binaları, altyapıyı, ekonomiyi her şeyi özel olarak tasarlıyorlar," dedi.

Görür’ün uyarıları, sadece binaların sağlamlaştırılmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda şehrin tüm unsurlarının depreme karşı dirençli hale getirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

Sonraki Haber