Narin Güran cinayetinin duruşması: Mahkemede şahin gözü kameralar izlenecek! 9 yeni tanık ifade verecek...

Türkiye günlerdir Diyarbakır'daki duruşmayı takip ediyor. Narin Güran duruşması bugün 3. gününe girdi. 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan yargılanan 4 şüpheli ifade verdi, tanıklar dinlendi. Mahkemede günlerdir duyulan kelimeler ise 'bilmiyorum, hatırlamıyorum, görmedim' oldu...

Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolan, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin yürütülen davanın ilk duruşması 3. gününe girdi. İşte davada yaşananlar...

Narin Güran davasının 3. gününde sanık ve tanıklar, yoğun güvenlik önemleriyle adliyeye getirilirken Güran ailesinin mahkemeye 9 yeni tanık getirdiği öğrenildi.

Savcı, tutukluların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Mahkemenin savcının talebini karara bağlanması bekleniyor.

MAHKEME BAŞKANI CÜBBESİNİ ÇIKARDI

Mahkeme başkanı üzerindeki cübbeyi çıkartarak Nevzat Bahtiyar ile konuştu. Başkan 'dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir insan olarak soruyorum. Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir.' dedi. Nevzat Bahtiyar ise bu soruyu yine 'Bilmiyorum hatırlamıyorum' diyerek yanıtladı. Mahkeme başkanı 'sakladığın bir şey var mı?' diye tekrar sordu fakat Nevzat Bahtiyar 'yok.' dedi.

'NARİN'İN CESEDİNDE KARASAL LARVALAR VARDI'

Duruşmanın ikinci gününde mahkeme salonunda eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren tanık Enes Baran'a soru sorduğu esnada baba Arif Güran sinir krizi geçirmişti. Baba Arif Güran, ”Kızımdan bahsederek anlatmayın. Yeter. Allah için. Yeter yeter yeter. Gözümün içine baka baka anlatıyorlar” diyerek sinir krizi geçirerek mahkeme salonundan çıkmıştı.

Nahit Eren, bugün konuşma yapmadan önce tedbir amaçlı Yüksel Güran, Salim Güran, Enes Güran salondan çıkartıldı. Salonda tutuklu sanıklardan sadece Nevzat Bahtiyar kaldı.

Nahit Eren, 'Babayı dün üzdüysem özür dilerim tekrardan.' diyerek söze başladı. Nahit Eren, "Sayın Başkan, Nevzat'ın yer göstermesi sırasındaki kaydı ekrana yansıtmanızı rica edeceğim. Üzülerek söylüyorum, vücut üzerindeki larvalar, canlılar İstanbul Adli Tıp’a gitti. Rapordan okuyorum: Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir. Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal larvalar taşır?" dedi.

Nevzat Bahtiyar’ın jandarma eşliğinde yer gösterme ve keşif yaptığı görüntüler salona izletildi. Görüntülerin izlenmesinin ardından Nahit Eren Nevzat Bahtiyar'a soru sordu.

Nahit Eren, "Bu rapor diyor ki; Narin’in naaşından, ceset diyemiyorum, Adli Tıp Kurumu dedi ki; bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, larvalardan, Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki; bu naaş tamamen suyun içerisinde olsa bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?" diye sordu. Nevzat Bahtiyar, 'Kesinlikle hayır.' diyerek cevap verdi.

Mahkeme Başkanı: Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?
Nevzat Bahtiyar: Taş, hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum.

Nahit Eren: Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?
Nevzat Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Az önce bir kısmı dışarıda kaldı dedin, senin yol mesafen bilemedin 7 dakika. Orada sen başka ne yaptın?
Nevzat Bahtiyar: Orada ip aradım.

Nahit Eren: Dışarıda kalan kısmı bildiğimiz kadarıyla bacağı...
Nevzat Bahtiyar: Bacağını hatırlamıyorum.

Nahit Eren: O kısmı toprakta mı, yoksa suyun üstünde mi kaldı?
Nevzat Bahtiyar: Suyun üstünde kaldı.

Nahit Eren: Sayın Başkan, ben alacağım cevabı aldım.

SALİM GÜRAN İLE İŞÇİSİNİN KONUŞMASI DİNLENİYOR

Avukat Nahit Eren'in talebi üzerine, dün tanık olmak istemediğini belirtip cezaevine geri götürülen 15 yaşındaki R.A.'nın, Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin kaydının dinletileceği öğrenildi. Nahit Eren'in talep ettiği Salim Güran-Ramazan Atasoy arasındaki Kürtçe telefon kaydı dinletildi.

Ses kaydı şöyle:

"O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey, sondaki yamaçta. Yamacın köşesi taş"

Salim Güran araya girdi ve ben orada R.A'ya ''Gel, fıskiyen düşmüş diyorum" dedi. Nahit Eren, Enes Güran'ı çağırıp kolunu nasıl ısırdığını göstermesini istedi. Enes Güran da canlandırmasını yaptı. Bu esnada salonda tartışma çıktığı öğrenildi.

ARİF GÜRAN'IN BAHSETTİĞİ KAMERA GÖRÜNTÜSÜ İZLENECEK

Ailenin talebi üzerine, olay günü bölgeyi gören ve Arif Güran'ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin güvenlik kameraları, mahkemeye sunulmak üzere hazırlandı. Hazırlanan görüntüler, bugünkü duruşmada izlenecek. Baba Arif Güran, cinayeti aydınlatacak en önemli delilin askeri üs bölgesindeki kameraların olduğunu söylemişti.

Mahkeme başkanı Arif Güran'a seslenerek, "Arif bey, ısrarla üzerinde durduğunuz videolar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenmiş ve bir husus olmadığı için es geçilmişti." dedi. Arif Güran, "Dara-2 mi?" diye sordu. Mahkeme başkanı, "Evet dediğiniz bu değilse, başka kamera varsa onu da alırız” dedi. Mahkeme başkanı, "Kamera görüntüleri ile ilgili bir değerlendirme yapacağız. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nı telefonla arayıp, hangi kayıt olduğunu soracağız. Yanlış anlaşılmasın." diyerek mahkeme heyeti ile birlikte dışarı çıktı. Heyet salona döndüğünde sanık avukatları görüntülerle ilgili bilgi almaya çalıştığı ve mahkeme başkanının klasörler içerisinde görüntünün arandığını belirttiği öğrenildi.

Duruşmanın ikinci gününde, diğer kardeşi ifade verirken ağladığı için mahkeme başkanı iki kardeşin de ifadesi alınmasın demişti. Avukatların itirazıyla pedagog eşliğinde ifadesi alınmıştı. Narin’in erkek kardeşinin pedagog eşliğinde alınan ifade videosu mahkeme salonunda izlettirildi.

- Odada kim uyuyordu?
E.G.: Abim ve annem koltukta, Muhammed abim yerde yatıyordu.

- Hediye yengen nasıl geldi, ilk gelişinde?
E.G.: Onu bilmiyorum. İlk gelişini bilmiyorum.

- İkinci gelişinde neden gelmişti?
E.G.: Annem çamaşırları ona bırakmıştı, ondan.

- Peki, acele ediyor muydu?
E.G.: Normaldi.

- Narin nereye gitti?
E.G.: Camiye gitti. Saat 15:00'te çıktı, daha gelmedi.

- Narin camiye gidince siz ne yapıyordunuz?
E.G.: Karpuz yiyorduk.

- Sonra ne yaptınız?
E.G.: Teyzemgile gittik.

- Annen evdeyken ne yapıyordu?
E.G.: Uyuyordu. Yengem geldi, çamaşırları bana verdi, gitti.

- Annen nerede uyuyordu?
E.G.: Klima odasında uyuyordu.

- Sonra yengen geldi mi?
E.G.: Evet, ikinci defa geldi.

- Peki yengen ilk geldiğinde sana kızdı mı?
E.G.: Kızmadı.

- Sinirli, mutsuz oldu mu hiç?
E.G.: Normaldi.

- Peki o yengen gelmişti, çamaşırları sana bıraktı sonra ne yaptı?
E.G.: Bıraktı, gitti.

- Peki böyle telaşlı mı gitti?
E.G.: Sakin gitti.

- Peki o gün ne oluyor, bunlar niye böyle konuşuyor diye düşündün mü?
E.G.: Sadece Narin yoktu.

- Sana bir şey dedi mi abilerin?
E.G.: Demedi.

- Peki baban sormadı mı sana? Sen de evdeydin, Narin evde miydi?
E.G.: Babam evde değildi.

- Sonra geldi ama değil mi?
E.G.: Geldi.

TANIKLARIN İFADELERİ

Tanık Cahit'in isimli kişi Nevzat Bahtiyar ve Arif Güran arasındaki araba meselesini anlattı.

Tanık Cahit özetle şunları aktardı:

“Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Önce Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Araba Nevzat’a aitti. Nevzat’a para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi. Salim Güran ''10 bin lira ben, 10 bin lira Arif ödesin, 50 bin lira da Nevzat ödesin' dedi. Nevzat önce param yok dedi, sonra kabul etti. Nevzat'ın 'Ben bu paranın hesabını sorarım' dediğini ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum. İkisi de bizim akrabamız, olayı çözün diy Arif Güran bizi çağırdı. Aile meclisindeki toplantıya ben katılmadım."

'AİLELER ARASINDA GERİLİME ŞAHİT OLMADIM'

Diğer tanık Veysel Subatan şunları söyledi: "Arif ile Nevzat arasında araba problemi vardı. Arif Güran çağırdı. Akşam Salim'in evine gittim. Nevzat'ı çağırdılar, O da geldi. Nevzat’ın verdiği araba kusurlu çıkmış, 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. 'Arif'e haksızlık yapıyorsun. 80 bini ödemezsen mahkemede daha fazla alacak, aranızda anlaşın' dedim. Nevzat kabul etmedi, yanaşmadı. 'Ben bu parayı ödemiyorum' dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri çağırdı. Nevzat; 'Ben arabayı satmışım, gitmiş' dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da 'Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim.' dedi. Sonra Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum ama zorla kabul etti gibi. Nevzat bizi tehdit etmedi. Biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük. Bu olaya aşağı yukarı 2 ay kadar oldu. Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim olduğuna şahit olmadım.

MAHKEME BAŞKANI UYARDI

Tanık Rubbettin Kaya şu ifadeleri verdi: "Bizim evimize gelebilir misin dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum, Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, 'Bizim aramızda dava olmaz' dedi."

Rubbettin Kaya, Nevzat Bahtiyar’a dönerek 'Doğru mu Nevzat?' diye sordu. Bunun üzerine mahkeme başkanı "Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma." diye uyardı.

KÖYDEKİ YANGIN SORULDU

Tanık İbrahim Halil Güran ifade vermek için kürsüye geldi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı tanığa yangın olayını sordu. Tanık soruya, "Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız." diyerek cevap verdi.

Tanık Muhammet Yakut ile Mahkeme Başkanı arasında ilginç bir konuşma yaşandı. Mahkeme başkanının 'Salim Güran neyin olur?' sorusuna Muhammet Yakut 'Bilmiyorum.' diye yanıt verdi.

Mahkeme başkanı, 'Boşver o zaman. Muhammet niye geldin, hayırdır?' diye tekrarlardı. Muhammet Yakut bu kez, 'Tanıklık yapacakmışım dediler.' diyerek yanıt verdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Tanık Muhammet Yakut'a 'Enes’in öfke problemi var mıydı o gün?' diye sordu. Tanık, 'Her zamanki gibi sakindi.' dedi. 'Hava sıcaktı, kısa kol giymiştir, kolunda iz, bir şey var mıydı?' sorusuna 'Hayır, yoktu.' diye yanıt verdi.

DURUŞMANIN İLK GÜNÜ NELER YAŞANDI?

Duruşmanın ilk gününde, 7 Kasım'da, "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar'ın savunmaları tamamlandı. Şüphelilerin ifadelerinde cinayeti aydınlatacak bir ipucu yoktu. Yine ilk gün müşteki olan baba Arif Güran'ın da ifade işlemleri tamamlandı.

DURUŞMA İKİNCİ GÜN DEVAM ETTİ

Duruşma 8 Kasım'da da devam etti. Sabah saat 09.00'da başlayan duruşmada 26 tanığın beyanları dinlenildi. Ağabey Baran Güran ifade verirken baba Arif Güran fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

Daha önce amca Salim Güran’ın yönlendirmesiyle Narin’i gördükleri saati yanlış söyledikleri ifadesini veren 2 kuzen, mahkemede “Biz öyle demedik, baskı altındaydık” dedi. 18 yaş altı çocuklar pedagog eşliğinde ifade verdi. Güran ailesi yine Nevzat Bahtiyar'ı suçladı.

Sonraki Haber