NATO Genel Sekreteri: Çin'in yükselişi küresel güç dengelerini temelinden değiştiriyor

Koronovirüs krizi küresel bir tahribat yarattı. Yeni tehditler ortaya çıktı. Dünyanın siyasi dengesi Doğu’ya doğru eğildi. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü‘nün (NATO) bu değişen küresel düzenin ortasında hâlâ geçerli olduğuna dair kanıtları var mı?

NATO Genel Sektreteri Jens Stoltenberg Euronews'e konuk oldu.ve dikkat çekici yorumlarda bulundu.

  • İlk olarak, son birkaç gün içinde ortaya çıkan bir haberle başlamak istiyorum. Donald Trump, Almanya’dan 9 bin askerini geri çekeceğini doğruladı. Bu, ilk olarak 5 Haziran'da The Wall Street Journal’da yazıldı. Siz haberi ilk ne zaman duydunuz?

"Bu konuyu geçen hafta Başkan Trump’la yaptığımız telefon görüşmesinde konuştuk. Görüşmede, Avrupa’da Kuzey Amerika’nın, hem ABD hem de Kanada birliklerinin varlığının hepimiz için, yalnızca Avrupa için değil Kuzey Amerika için de önemli olduğunu açıkça ifade ettim. Son yıllarda Avrupa’da ABD varlığının arttığını gördük, Polonya’da daha fazla askeri var, Baltık ülkelerinde, Karadeniz’de ve başka yerlerde varlığını daha da artırarak orada bir muharebe grubuna liderlik ediyor, bu yüzden bunları memnuniyetle karşılıyorum."

  • Yine de size önceden söylenmesi ya da bu konunun istişare edilmesi yerine, sizin NATO Genel Sekreteri olarak, Almanya’daki asker sayısındaki bu dramatik kesintileri basından öğrenmeniz kulağa oldukça olağanüstü gelmiyor mu? Bir bakıma oldukça hakaretvari değil mi?

"ABD’nin Avrupa’daki varlığı meselesi, NATO bünyesinde ve özellikle NATO müttefikimiz olarak ABD ile diyaloglarımda uzun süre tartıştığımız bir konu. ABD’nin şu an açıkladığı, bu niyetinin nasıl ve ne zaman uygulamaya konulacağına ilişkin nihai bir karar alınmadığı."

ABD’nin Avrupa’daki varlığı yalnızca Avrupa’yı korumakla ilgili değil, aynı zamanda ABD’nin gücünü Avrupa’nın ötesine yansıtmakla ilgili. ABD’nin Irak’taki, Afganistan’daki, Afrika’daki birçok operasyonunun Avrupa’daki ABD üslerinden yapıldığını biliyoruz

'ABD AVRUPA'DAKİ VARLIĞIYLA GÜCÜNÜ AVRUPA ÖTESİNE YANSITIYOR'

  • Ancak bu hamle, ittifaka ilişkin iyi bir mesaj vermiyor, değil mi? Ve bu devam eden kampanyanın bir parçası, neredeyse ABD Başkanı tarafından NATO’ya karşı bir girişim gibi görülüyor. Donald Trump’ın başkanlığının NATO’nun ve ittifakın itibarına zarar verdiğini düşünmüyor musunuz?

"Mesajım ayrıca şu, ABD’nin Avrupa’daki varlığı yalnızca Avrupa’yı korumakla ilgili değil, aynı zamanda ABD’nin gücünü Avrupa’nın ötesine yansıtmakla ilgili. ABD’nin Irak’taki, Afganistan’daki, Afrika’daki birçok operasyonunun Avrupa’daki ABD üslerinden yapıldığını biliyoruz. ABD’nin Afrika Kumanda Merkezi, Afrika’da değil. Almanya’da, Stuttgart’ta. Dolayısıyla yine söylüyorum, şu an NATO’da buna ilişkin bir görüşme yapmalıyız ve benim için önemli olan Kuzey Amerika’nın Avrupa’daki manidar varlığını devam ettirmemiz çünkü bu hem Avrupa hem de Kuzey Amerika için önemli."

  • Girişteki soruma ve sizin orada söylediklerinize geçiyorum, değişen tehditler dengesine. NATO elbette birçok bakımdan Sovyetler Birliği’ni kontrol altında tutmak için kuruldu. Çin’in birçok yönden daha büyük bir askeri tehdit oluşturduğunu, Batılı dünya düzenine Rusya’dan daha büyük bir tehdit oluşturduğunu düşünüyor musunuz?

"Çin’in yükselişi küresel güç dengelerini temelinden değiştiriyor. Çin yakında dünyanın en büyük ekonomisi olacak ve halihazırda en büyük ikinci savunma bütçesine sahip ve Çin yeni uzun menzilli askeri kabiliyetlerine, Avrupa’daki tüm NATO müttefiklerine ulaşabilecek füzelere büyük yatırım yapıyor ve nükleer güçlerini modernize ediyor. Ve bu NATO’nun Güney Çin Denizi’ne hareket etmesiyle alakalı değil. Bu, Çin’in siber uzayda, Kuzey Kutbu’nda, Afrika’da varlığını artırarak ve aynı zamanda Avrupa’daki altyapıya da büyük yatırımlar yaparak, hepimize ulaşabilen silah sistemleriyle bize yaklaştığı gerçeğiyle alakalı ve NATO buna cevap vermek zorunda. Kuzey Amerika ve Avrupa’nın birlikte hareket etmesi son derece önemli çünkü birlikte dünyanın askeri ve ekonomik gücünün yarısını oluşturuyoruz. Bu yüzden Çin’in yükselişi Kuzey Amerika ve Avrupa arasındaki transatlantik bağı korumamızı çok daha önemli hale getiriyor."

'NATO BÖLGESEL BİR İTTİFAK, AVRUPA VE KUZEY AMERİKA'YI KORUMAKTAN SORUMLUYUZ'

  • Güney Çin Denizi’ne gitmemekten bahsettiniz, neden olmasın ki? Demek istediğim, sizin de belirttiğiniz gibi NATO Afrika’nın, Afganistan’ın bazı bölgelerine dahil oldu. Eğer tehdit potansiyel olarak Güney Çin Denizi’ndeyse, neden bazı açılardan bu tehditle başa çıkmıyorsunuz ve neden NATO’nun Doğu Asya’daki imkanlarını artırdığını görmüyoruz?

"Çünkü NATO bölgesel bir ittifak, Kuzey Atlantik olarak adlandırdığımız bölgeyi, Avrupa ve Kuzey Amerika’yı korumaktan sorumluyuz. Bununla birlikte küresel bir yaklaşıma ihtiyacımız var ve Çin’in yükselişinin sonuçlarını bütünüyle anlamalıyız. Bazı NATO müttefikleri elbette Güney Çin Denizi’nde faaliyet gösteriyor. ABD, İngiltere ve Fransa. Ayrıca bir Pasifik ülkesi. Yani orada faaliyet gösteren birçok müttefikimiz var. Ancak bunun NATO komutası altında, bir NATO misyonu olmamasının herkes için iyi olduğunu düşünüyorum. Yine de koordineli bir şekilde yanıt verebilmek için burada, Avrupa’daki varlığımızı duruma adapte etmeye ihtiyacımız var."

'AVRUPA’DAKİ VARLIĞIMIZI DURUMA ADAPTE ETMEYE İHTİYACIMIZ VAR'

  • Genel Sekreter, şu an koronavirüs salgını birçok yönden, ölümler ve dünya ekonomileri açısından, büyük hasara neden oldu. Bu aslında, koronavirüs ya da Covid-19 gibi bir şeyin bir silah olarak kullanılabileceği hususunda bir hatırlatma, değil mi? Geçmişte biyolojik savaşları duymuştuk.

"Öncelikle koronavirüsün insan yapımı olduğuna dair bir bulgumuz yok. Ancak tabii ki küresel salgının kendisi, biyolojik savaşa ilişkin olası bir tehlikeyi hatırlatıyor. Ve biz şu an askeri imkanlarımızı modernize etmeye daha fazla yatırım yaparken, aynı zamanda, kimyasal ve biyolojik saldırılarla başa çıkabilme kabiliyetimize de daha fazla yatırım yapıyoruz. Daha fazla egzersiz yapıyoruz ve bu tür kriz ve savaşlarla başa çıkma çalışmalarımızı hızlandırıyoruz."

'AB, NATO'NUN YERİNİ ALAMAZ ANCAK TAMAMLAYABİLİR'

  • Ve son olarak bu, NATO’nun kenara çekilerek Avrupa Birliği‘nin bu tehditlerle başa çıkmak için kendi ordusuyla, kendi askeri imkanlarıyla öne çıktığı bir dönem olamaz mıydı?

"Avrupa Birliği’nin savunma çabalarını takdir ediyorum. Ancak NATO’nun yerini alamazlar. NATO’nun savunma harcamalarının yüzde 80’inin AB üyesi olmayan müttefiklerden geldiğini unutmamalıyız. Yani evet, AB’nin savunmada daha fazla çaba sarf etmesini memnuniyetle karşılıyoruz ancak aynı zamanda NATO’daki nüfusun yüzde 60’a yakınının bir AB ülkesinde yaşamadığını biliyoruz. Tabii ki AB, NATO’nun yerini alamaz ancak NATO ve AB birbirini tamamlayabilir. Ve AB’nin savunma konusundaki çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz."

Sonraki Haber