NATO tehdidine Avrasya stratejisi ile yanıt verilmeli

NATO'nun 14 Haziran Liderler Zirvesi çok önemli bir toplantı. Türkiye'nin, ABD'nin Çin ve Rusya tehditleriyle bir araya gelen ülkelere önermesi gereken hususları aşağıda özetliyoruz.

1. NATO bu haliyle, yetmiş yıldır ABD'nin önderliğinde Avrupa ve Batı Asya ülkeleri üzerinde bir baskı ve tehdit unsurudur. Bugün de ABD'nin Çin ve Rusya düşmanlığıyla bu misyonunu sürdürüyor. Oysa dünya koşulları değişti. Dünyamız ağırlıklı olarak Asya merkezli atılımla, insanlığın yeni, çağdaş sistemine ilerliyor. Türkiye olarak Avrupa ülkelerine, NATO'yla yoğunlaşan ABD baskılarına son vererek, Asya ülkeleriyle işbirliğini güçlendirmelerini öneriyoruz. Özetle; Avrasya Stratejisi! NATO bugünkü misyonunu sürdürdüğü sürece, biz Türkiye olarak böyle bir örgütlenmede yer almayacağız. NATO'dan çıkacağız. Çünkü, NATO bu haliyle, ülkemiz için de en büyük tehdidi oluşturmaktadır.

2. Bölgemize yönelik tehditlerin son provası İsrail'in Filistin'e saldırısıyla yaşandı. Bütün NATO ülkelerini bu saldırıyı kınamaya ve bu tutumumuzu bir NATO bildirisiyle dünyaya açıklamaya çağırıyoruz.

3. İsrail'in bu son saldırısı, ABD-İsrail'in bölgemize yönelik tehditlerine hizmet eden Türkiye'deki Kürecik Üssü'nü bir kez daha gündemimize getirmiştir. Bu tehditlerin iki önemli merkezi Kürecik ve İncirlik üslerindeki ABD ve diğer yabancı ülkelerin askeri varlığını sonlandırma kararımızı buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz. Bu kararımızı önümüzdeki günlerde uygulayacağız.

4. NATO kurallarına göre, NATO'nun karar alma kurumları sözüm ona NATO Parlamenterler Asamblesi (NATO-PA) ve NATO Konseyi (NATO-C)'dir. Kurallar böyledir ama, bütün kritik kararlar Quint diye bildiğimiz ABD ile birkaç ülke tarafından alınmaktadır. Burada özellikle Avrupa ülkelerine önerdiğimiz yeni yönelişin görüşülmesi için, NATO-PA ve NATO-C'yi göreve çağırıyoruz.

5. Avrupa ülkelerinin ve ülkemizin Rusya Federasyonu'yla ilişkilerini geliştirme kapsamında Kuzey Akım ve Türk Akımı projelerini çok önemsiyoruz. Her iki proje de ABD'nin baskılarına rağmen başarıyla ilerliyor. Doğal zorunluluğumuz olan bu projeler üzerindeki tertip ve baskıların sonlandırılmasının bir NATO kararıyla dünyaya ilan edilmesini öneriyoruz.

6. Türkiye olarak, Rusya Federasyonu ve İran'la kurduğumuz ASTANA işbirliğini, son geliştirdiğimiz ilişkilerle, Irak, Mısır ve Suriye'yle güçlendirme kararlılığındayız. Bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi korumak için, yukarıda açıkladığımız bölgemize yönelik tehditlere karşı, ABD-İsrail'in hizmetindeki ülkeler dışında, Karadeniz'de Abhazya ve Kırım'dan başlayıp, Umman Denizi'ne kadar bütün ülkelerin işbirliği ve dayanışmasını güçlendirmeye çalışacağız.

7. Bu tehditlere karşı mücadelemizin ön cephesinde KKTC'nin bulunduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Dolayısıyla, bölgemizin huzuru ve güvenliği için, burada bir araya gelen liderlerimize, KKTC'nin tanınması çağrısı yapıyoruz.

Sonraki Haber