'NATO'da birlikte olduğumuz ülkeler bize yön veremez'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını kıldığı Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'nin çıkışında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yaptırdığı Kovid-19 aşısının bir yan etkisi olup olmadığı yönündeki soru üzerine Erdoğan, “Şu anda herhangi bir yan etki söz konusu değil. Evelallah sapasağlamım” dedi. Erdoğan, 28 gün sonra aşının ikinci dozunun yapılacağının hatırlatılması üzerine, “28 gün sonra, bir gün gitti. İkinci aşımızı olacağız” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “Yunanistan ile 25 Ocak'ta bir görüşme gerçekleşecek. AB ile de ilişkileri rayına oturtmak istiyoruz demiştiniz. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz. Yunanistan ile Doğu Akdeniz, Ege meselesi, Kıbrıs meselesi mi konuşulacak” şeklindeki soru üzerine, “1963'ten beri biz AB ile olan münasebetlerimizi, ilişkileri hep olumlu istikamette götürmenin gayreti içindeyiz. Ne yazık ki bugüne kadar AB bizlere verdiği sözleri hiç tutmadı. Şimdi yeni bir sürecin içerisindeyiz” dedi. Gerek Doğu Akdeniz'deki gelişmeler gerek AB ülkeleriyle olan gelişmeler gerek AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, gerek Almanya'nın dönem başkanlığında Şanşölye Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yapılan görüşmeleri hatırlatan Erdoğan, “Tüm bu görüşmelerde Yunanistan ile Sayın Miçotakis'le bir görüşme talebi bizim açımızdan da olumlu yaklaştığımız bir konu olmuştur. Bu arada Dışişleri bakanlarımızın görüşmeleri olmuştur. Bizde bu istikşafi görüşmeler başlatılabilir dedik. Şimdi gerek özel temsilcilerimiz ardından Sayın Başbakan'la benim yapabileceğim bir görüşme. Bunların adımlarını atabiliriz, dedik. Gelişmeler bu istikamette” değerlendirmesini yaptı.

'SAVUNMA ADIMLARIMIZI HİÇBİR ÜLKE BELİRLEYEMEZ'

Bir gazetecinin “Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya ile S-400 alımının ikinci paketine dair görüşmelerin sürdüğünü ifade etti. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yeni yönetimde bu konuda Türkiye'ye karşı bir tepki olduğu da dile getiriliyor. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz” sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi: “Bizim savunma sanayine yönelik atacağımız adımları hiçbir ülke belirleyemez. Bu tamamıyla bizim alacağımız karara bağlıdır. Şu anda biz malum Rusya Federasyonu ile S-400'lerde birinci paketi halletmiştik. Şimdi de ikinci paket daha önce yaptığımız görüşmeye dayalı olarak devam ediyor. Bu konuyla ilgili ay sonu zaten Rusya ile görüşmelerimiz olacak, birçok konuda, sadece savunma sanayi değil, bu konularla birlikte bunu da bu arada görüşeceğiz tekrar. “Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceği vesaire bunları bilmeyiz ama bizim bildiğimiz tek şey var, o da Trump döneminde olduğu gibi biz bir defa kendi savunma noktasındaki adımlarımızı bir yerlerden izin alarak yapamayız. Bizim tek şeyimiz var şu anda biliyorsunuz o da biz bir NATO ülkesiyiz. NATO ülkesi olarak da NATO'da birlikte olduğumuz ülkelerin bize yön vermesini asla kabul edemeyiz. Bu konuyla ilgili olarak her şeyden önce malum bizim F-35'ler konumuz var. Bu konuda biz çok ciddi bir parayı ödediğimiz halde F-35'ler ne yazık ki hala verilmedi. Bu tabii uluslararası diplomaside Amerika'nın bir müttefik ülke olarak bize yaptığı çok ciddi bir yanlıştı. Temenni ederim ki Sayın Biden'in görevi üstlenmesiyle birlikte görüşmelerimizi yaptıktan sonra çok daha olumlu adımlar atar, bunları da yoluna koyarız.”

'VATAN SAVUNMAMIZI SİBER VATANA DOĞRU GENİŞLETECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi'nde düzenlenen Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Resim Müzesi Restorasyon Sonrası Açılış Programı'ndaki konuşmasında, kültür ve sanatın, ülkelerin işgalinde, toplumların ele geçirilmesinde görünmeyen ordular olarak kullanıldığına dikkat çekti. Erdoğan, “Şayet güçlü ve yaşayan bir medeniyet zenginliğine sahip değilseniz, kendinizi bir anda Kenyatta'nın sözünü ettiği (Misyonerler Afrika'ya geldiğinde bizim topraklarımız, onların İncil'i vardı. Gözlerimizi kapatıp dua edelim dediler, gözlerimizi tekrar açtığımızda bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı) konumda bulmanız kaçınılmazdır” diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin maruz kaldığı fiziki saldırıların daha beterini medeniyetine yönelik olarak yaşadığına işaret ederek, “Bu süreçte aldığımız yaralar elbette oldu ama hamdolsun mayası sağlam bir millet olduğumuz için her şeye rağmen ayakta kalmayı başardık” dedi. Şimdi önlerinde yeni bir dönemin başladığını ve bu devrin adının da “dijital çağ” olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: “Dijital çağın ham maddesi ise veridir. Veriyi elinde tutanlar, demokrasiyi de hukuku da her türlü hak ve özgürlüğü de hiçe sayarak kendi dijital diktatörlüklerini kurabiliyorlar. “Bu, hiçbirimizin görmezden gelemeyeceği kadar büyük bir tehdittir. Çünkü artık ülkelerin egemenlik hakları, fiziki sınırlarından ziyade, dijital dünyada saldırı altında bulunuyor. Son günlerde yaşananlar bu faşizmin cüretkarlığının nerelere kadar uzanabileceğini göstermiştir. Bunun için yeni dönemde karada ve havada yürüttüğümüz vatan savunmamızı, denizde mavi vatanı olduğu gibi dijital dünyada da siber vatanı da içine alacak şekilde genişleteceğiz.”