NATO'nun Türkiye'ye düşmanlık tarihi

Yarın Türkiye’nin NATO’ya girişinin 70. yılı. NATO ile birlikte ülkemizde Gladyo örgütlendi. 6-7 Eylül olayları, Rusya düşmanlığı, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri, ASALA ve PKK saldırıları, sağ-sol çatışması, “Kanlı Pazar” tertipleri, cinayetler, FETÖ'nün örgütlenmesi, 15 Temmuz...

ERCAN DOLAPÇI

Yarın Türkiye’nin NATO’ya girişinin 70. yılı. NATO macerasının faturası ağır oldu. Bu süreçte darbeler, kışkırtmalar, kanlı suikastlar, terör ve yozlaşma yaşandı. Ekonomik ve siyasi gelişmenin Asya’ya kayması çok şeyi değiştirdi. Asya çağına girdiğimiz bu günlerde, Türkiye’nin NATO üyeliği sorgulanır durumda.

NATO’NUN BİZE FATURASI

İşte NATO’nun Türkiye’ye verdiği zararlar:

1952: Türkiye, Atatürk dönemiyle başlayan “emperyalist ülkelerle askeri işbirliğine girmeme” siyasetini, İkinci Dünya Savaşı galibi olan ABD’nin kurduğu NATO şemsiyesi altına girerek terk etti. Ardından Türkiye’de yoğun şekilde Sovyetler Birliği düşmanlığı pompalandı. Oysa Rusya bizim ağır sanayimizin kurucusu ülkeydi. Kurtuluş Savaşı’nda da mali destek ve silah yardımında bulunmuştu.

1953: Türkiye, NATO’ya girmek için 1950’de Kore’ye ABD yanında asker gönderme kararı aldı. 3 yıl süren savaşta 700’ün üzerinde şehit verdik. İki bine yakın da gazi. Kore ikiye bölündü ve ABD Güney Asya’ya yerleşti. 1990 sonrası yeni dünya düzeninde birleşmek isteyen iki Kore’nin arasına ABD hançer gibi girerek bunu engellemeye çalıştı.

İÇİMİZDEKİ GLADYO

1955: NATO’nun gizli yapılanması olan Gladyo Türkiye’de hızla örgütlenmeye başladı. 6-7 Eylül olaylarında bu örgüt İstanbul’da kanlı kışkırtmayla Rum azınlıkların işyerlerine saldırılar tertipledi. Türk-Yunan ilişkilerini bozdu. Binlerce Rum vatandaşımız ülkemizi terk etti. Oysa Türkiye, Yunanistan’la sorunlarını aracısız çözen ülkeydi. O günden bugüne Türk-Yunan ilişkileri gelişmedi.

1962: Türkiye’de NATO ve ABD üsleri pıtrak gibi artmaya başladı. 21 üs ve tesis olduğu açıklandı. Küba ile yaşanan füze krizinde Türkiye’ye yerleştirilen nükleer başlıklı füzelerin bulunduğu ortaya çıktı. Rusya semalarında düşürülen U-2 casusluk uçağının İncirlik’ten kalktığı da ortaya çıktı. Türk-Rus ilişkileri zarar gördü.

DARBELER SÜRECİ

1971: Türkiye’de yükselen antiemperyalist halk hareketini bastırmak için 12 Mart 1971 yılında TSK içindeki Gladyo, Süleyman Demirel hükümetini askeri muhtıra ile istifaya zorladı. Ardından gelen ABD yanlısı Nihat Erim hükümetiyle gençlik hareketini kanlı şekilde bastırdı. Türkiye’ye haşhaş ekim yasağını koydurdu.

1974: Türkiye, Yunanistan’ın oldubittiyle Kıbrıs’ı kendine bağlama adımına karşı 20 Temmuz günü askeri çıkarma ile cevap verdi. ABD, Türkiye’ye karşı tutum aldı ve Türkiye’ye karşı askeri ve ekonomik ambargo uyguladı. Türkiye ABD ambargolarına karşılık olarak 1975 yılında ABD üs ve tesislerini kapattı.

1975: Türkiye’ye karşı Ermeni ASALA terör örgütünün 1985’e kadar süren yoğun saldırıları sonucu 33 diplomatımız şehit oldu. Avrupa ülkelerinde yoğunlaşan saldırılarda yakalanan bazı terör örgütü üyeleri sudan bahanelerle serbest bırakıldı. Saldırıları Gladyo tertipledi. 1984 yılında PKK faaliyetlerine yol verildi. Türkiye terörle ıslah edilmeye çalışıldı.

YİNE DARBE YİNE ABD

1980: Gladyo eliyle 1977 yılından itibaren “anarşi” (terör) eylemleri başlatıldı. Kanlı süreç 12 Eylül 1980 Amerikancı askeri darbesine kadar sürdü. Bu süreçte çok sayıda aydınımız suikastlarla katledildi. Gençlik sol-sağ çatışması adı altında kışkırtıldı. 5 bin 263 insanımız hayatını kaybetti. 15 bin kişi de yaralandı. Kamu ağırlıklı ekonomi yabancı sermayeye açıldı. Türkiye ekonomisi 453 milyar dolar borçla adeta çökertildi. Kenan Evren “ikna” edilerek Yunanistan NATO’nun askeri kanadına geri döndü.

1990: NATO’nun patronu ABD, Kuveyt işgalini bahane ederek Irak’a savaş açtı. Irak’ı üçe bölerek Çekiç Güç eliyle ülkenin çökertilmesi operasyonlarını başlattı. Türkiye 1999 yılına kadar yoğun PKK eylemlerine maruz kaldı. 30 binin üzerinde insanımızı bu süreçte teröre kurban verdik. NATO ülkeleri PKK’ya tonlarca silah ve mühimmat verdi. Mali destek için ülkelerinde cirit atmalarına göz yumdu. ABD, bölgede kendine bağlık kukla devlet kurmak için PKK’yı araç olarak kullanmaya başladı. 2011 yılında da aynı oyun Suriye üzerinde sahneye konuldu. Türkiye açık tehdidi görünce 3 büyük operasyonla bu oyunu buzdu. Bu yıllar içinde ayrıca ABD içimizde Gladyo eliyle FETÖ’yü devletin kılcal damarlarına kadar örgütledi.

2008: ABD, Türk ordusunu dize getirmek ve Türkiye’nin direncini kırmak için FETÖ'cü Gladyo eliyle Ergenekon ve Balyoz tertiplerini başlattı. 2014 yılına kadar süren süreçte yüzlerce subay ordudan atıldı, Vatan Partisi liderleri Silivri zindanına hapsedildi. Türk vatanseverleri direnerek bu süreci tersine çevirdi.

FETÖ ELİYLE DARBE GİRİŞİMİ

2016: Türkiye, 2014 yılından itibaren FETÖ’yü tasfiye etmeye başladı. Bu süreci durdurmak ve Türkiye’nin Rusya ile başlattığı bölgesel işbirliğini bozmak için, 15 Temmuz 2016 gecesi askeri darbeyi sahneye koydu. Türk ordusu ve milleti bu hayasızca saldırıyı sabaha çıkmadan bastırdı. Darbenin NATO karargâhından da planlandığı ve buradan adım adım izlendiği ortaya çıktı. NATO karargâhında görev yapan 462 subaydan 237’sinin Gladyocu subay olduğu tespit edildi. Bunlara “Geri dön” mesajı iletildi. Çoğu gelmedi. Türkiye’ye iade de edilmedi. NATO bu subaylara sahip çıktı. Ayrıca bazı subaylar NATO üyesi Yunanistan’a sığındı. ABD, FETÖ’nün başını Türkiye’ye teslim etmedi.

ABD, Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak için FETÖ üzerinden 2015 yılında Suriye sınırında Rus uçağını düşürttü, 19 Aralık 2016 günü de Ankara’da Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a suikast düzenlettirdi. Türkiye saldırının nereden geldiğini iyi gördü ve Rusya ile dostluğunu daha da geliştirdi.

15 Temmuz zaferinden sonra Türkiye’nin önü açıldı. Savunma Sanayimiz atılıma geçti. NATO süreciyle savunmada ABD’ye bağımlılığımızın sıkça dillendirilmeye başlandı. Rusya ile ilişkilerin gelişmesi sayesinde 30 yıldır işgal altındaki Karabağ toprakları kurtarıldı. Türkiye Rusya'dan S-400 alarak net mesaj verdi.

2020: Türkiye Doğu Akdeniz’de milli çıkarlarını savunmak için bayrak gösterdi. Karşımıza NATO üyeleri dikildi. ABD ve Fransa, Yunanistan’ın yanında yer aldı. Yunanistan’a silah satmaya başladılar. ABD ise Yunanistan’a askeri yığınak yaparak Türkiye’yi tehdit etmeye başladı. Ayrıca Akdeniz’de bize karşı askeri tatbikatlar düzenlemeye başladı. Yine 2017 yılında Avrupa’da yapılan bir NATO tatbikatında hedefe Atatürk ve Erdoğan’ın fotoğrafı konuldu. NATO karargâhlarında Türkiye’nin bölünme haritaları duvarlara asıldı. Geçen yıl Akdeniz'deki ticaret gemilerimize NATO donanmaları saldırıda bulundu.

Sonraki Haber