NATO'yu Karadeniz'e sokmakta ısrarcılar

Bükreş, 'Üçlü Girişim' kapsamında oluşturulacak 'Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu (MCM Black Sea)'nu kıyıdaş olmayan NATO ülkeleri ile genişletme konusunda hevesli davranıyor.

İmza töreni öncesinde Romanya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Görev Grubu'nun NATO'ya da açık olduğu belirtilmiş, “NATO'nun kıyıdaş ortaklarının yanı sıra NATO Daimi Deniz Grupları ve kıyıdaş olmayan müttefikler de MCM Black Sea faaliyetlerine katılarak Karadeniz güvenliğini desteklemek ve birlikte çalışabilirliği geliştirmek için işbirliği yapabileceklerdir.” denilmişti.

Ancak törende Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, NATO'nun Karadeniz'e sokulacağına dair şüpheleri ortadan kaldırmak adına “Kıyıdaş olmayan müttefiklerimizin bu inisiyatife muhtemel katkı beklentilerini değerli bulmaktayız. Ancak bu inisiyatif sadece üç kıyıdaş müttefik ülke gemilerine açık olacaktır.” açıklamasında bulundu.

Bunun üzerine Romanya Savunma Bakanı Angel Tilvar, sosyal medya hesabından bir mesaj daha paylaşarak, yine NATO'ya kapıyı araladı. Tilvar, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye ve Bulgaristan'dan müttefik mevkidaşlarımla birlikte, deniz mayınları tehdidine karşı MCM Black Sea'nin başlatılmasını gururla imzaladım. NATO'nun SNMG ve kıyıdaş olmayan müttefikleriyle birlikte NATO Kıyı Ortakları da katkıda bulunabilir. Birlikte daha güvenli bir Karadeniz sağlıyoruz!”

ROMANYA'NIN KÖTÜ SİCİLİ

Karadeniz'de geçmişten bu yana bölge güvenliği açısından en kötü sınavı veren ülke Romanya oldu. 2004 yılında NATO'ya kabulünden sonra Romanya, Rusya'yı 'Çevreleme Politikası'nın kritik üssü haline geldi. Savunma bütçesini her yıl artıran, üslerini ABD'ye açan ve NATO tatbikatlarına ev sahipliği yapan Rumenler, kışkırtıcı faaliyetlerine de hız verdi. Romanya'yı Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan'dan ayıran en belirgin özellik, Avrupa'yı dahi rahatsız edecek derecede Amerikan hayranlığına sahip olması. Daha 2002'de Avrupa Birliği'nin tepkisine ve “AB'ye girmeniz riske girer.” açıklamalarına rağmen ABD'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yönelik menfi tavrını destekleyen Rumenler, NATO vizesini AB üyeliğinden 3 yıl önce aldılar. 2005'te ABD'ye üslerini 10 yıl açarak ilişkileri bir adım ileri götüren Bükreş yönetimi, Kosava, Afganistan ve Irak'ta da ABD için kritik roller üslendiler. Bu süreçte Romanya Silahlı Kuvvetleri, NATO operasyonlarını destekleyebilecek şekilde modernize edilirken, ikili ekonomik anlaşmalarla da Bükreş zincirlendi. 13 Eylül 2011'de Washington'da, dönemin Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconschi ile ABD Dışişleri Bakanı Rodham Clinton arasında Amerikan füzelerinin Romanya'ya konuşlandırılması karara bağlanmıştı.

Rusya için kuşatılmışlık algısının en üst seviyeye çıktığı bu anlaşma, 2016 yılında hayata geçti. Böylece ABD, ilk kez kendi toprakları dışında bir anti-balistik füze sistemini (BMD) Romanya’nın güneybatısındaki Devesul Hava Üssü'ne kurmuş oldu. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından da daha fazla NATO askerine kapılarını açan Romanya, şimdilerde de F-35 satın almayı hedefliyor. Atlantik Konseyi ise Köstence Limanı'nda bir NATO daimi görev gücü konuşlandırılmasını istiyor.

Sonraki Haber