NATO’yu kimler yönetiyor

NATO hakkında tartışma sürüyor. Birçok aydın, vatansever, NATO’nun yaptıklarına işaret ederek, emperyalizmin giderek dünya çapındaki jandarmalığını üstlenen bu örgütten bir an önce  çıkılmasını talep ederken, tutucu, gerici çevreler, NATO’nun günahlarını örtbas etmeyi sürdürüyor. 

NATO Atlantik ittifakının siyasal-askeri-ekonomik hakimiyetini sürdürmek için kuruldu. 1949’da kurulan örgüt, sonraki yıllarda önce Türkiye ile Yunanistan’ı (1952), ardından Almanya’yı (1955) ve İspanya’yı (1982) içine alarak Atlantik’in ötesine geçti. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Doğu Avrupa ülkelerinin çoğu NATO’ya katıldı.

Ne var ki genişlese de, yeni üyeler katılsa da, NATO’yu fiilen yönetenler değişmedi.

NATO’nun tüzüğünde bütün ülkelerin eşit olduğu belirtiliyor. Acaba öyle mi?

“İçinde kalalım, etkileyelim” savını savunanlar, aşağıdaki döküme bakalım ne diyecekler?

NATO’NUN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ

NATO Anlaşması'nda üyeler “taraf” olarak adlandırılıyor. Tarafların eşit olduğu izlenimi doğuyor. Acaba öyle mi?

NATO’nun örgütsel yapısı 1952 yılında faaliyete geçti. İlk Genel Sekreteri asker kökenli İngiliz Lord İsmay. Ismay’ın doğum yeri Hindistan. Belli ki sömürgeci bir aileden geliyor. 1952'den başlayarak günümüze kadar NATO’yu 13 Genel Sekreter yönetmiş.

Bu genel sekreterlerin 3’ü İngiliz, 2’si Hollandalı, 2’si Belçika’lı, 2’si Alman, 1’er tanesi ise Danimarkalı, Norveçli, İtalyan ve İspanyol. Çoğu ülkelerinin yönetiminde siyasetçi olarak (bakan vb.) görev almış kişiler.

İnsanda biraz utanma olur. Yöneticiler arasında NATO’nun en büyük ikinci ordusunun sahibi Türkiye’nin adı bile geçmiyor. Tek istisna, 2005’te yaşanıyor. İslam peygamberi Hz. Muhammed'le ilgili karikatürlerin gazetelerde yayınlanmasını savunan Danimarkalı Rasmussen’in adaylığına Türkiye karşı çıkıyor. Öte yandan, bazı muhalif unsurlar da Danimarka'nın, Türkiye'de terör saldırıları düzenleyen PKK yanlısı Roj TV'ye müsamaha göstermesine tepki veriyorlar. Çıkan kriz, büyük patron ABD Başkanı Barack Obama'nın Türk yetkililerin NATO'da yüksek görevine atanacağı güvencesi vermesinin ardından çözülüyor. TC Rasmussen'e vetoyu geri çekiyor. Türkiye’ye verilen ödün, Genel Sekreter Yardımcılığına bir Türk’ün, diplomat Hüseyin Diriöz’ün getirilmesi.

Yukardaki dökümün de gösterdiği gibi NATO örgütünü Atlantik kurdu, Atlantik yönetiyor, Dümeni kendi adamlarından başka kimseye emanet etmiyor. Türkiye ve Atlantik dışı ülkeler ise ikinci sınıf üye muamelesini içine sindirmeye devam ediyor.

Sonraki Haber