Neden Doğu Perinçek'e imza veriyorum

Adil ÖZKOL

Doğu Perinçek ile 60 yıllık arkadaşız. Lise günlerinden... Onunla ve Uğur Mumcu ile içimize solun ilk ışıklarının doğmaya başladığı zamanlardı. Ta o günlerden biz, yoksulların korunduğu, emeğin ve yaratıcılığın öne çıktığı gelecekleri özledik. Anadolu’nun tarihsel birikimlerinin ve Cumhuriyet Devrimleri’nin adaletli bir toplum düzenine ulaşmasını hedefledik. 50’li yılların sonu gelmeden biz, insanlığın en büyük rüzgarına ayak uydurduk. Doğu Perinçek ve Uğur Mumcu benim gözümde Mustafa Kemal aydınlığında okunan Nazım Hikmet şiirleridir. Solun değişik yapılanmalarında yer aldığımız zamanlarda bile bundan hiç şüphe etmedim. Dahası var: Doğu Perinçek’in zengin entelektüel birikimi ile yazdığı 51 kitap ve siyaseti uğruna toplamda yattığı 14 yıl hapislik. Ama ne bu rakamlar ne de 60 yıllık arkadaşlık tek başlarına adaylığa destek vermeye yetmez. Doğu Perinçek için imza veriyorum çünkü:
- Haksız Ermeni tezlerine karşı Avrupa Mahkemesi’nde kazandığı hukuk zaferi ile Türkiye’nin yüzünü ağartmıştır.
- FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine ve onların patronlarına karşı kararlı bir duruş yürütüyor.
- Üretim ekonomisi vurgusuyla teknolojinin nimetlerini kitlelerin emrine verme çağrısı dillendiriyor.
Doğu Perinçek’in adaylığına verilecek destek halkın ve ülkenin yararınadır. Verilecek her imza aynı zamanda solun kendisine gelmesi için atılacak bir adımdır. Küreselleşmenin Soros’cu hizbinin bastırmaları Türkiye solunun da belini incitti - kırdı demeye dilim varmıyor. Doğu Perinçek için verilecek her imza bu boyun eğişe karşı bir silkinmedir. Ecevit dönemlerindeki kısa süren kıvılcımların anılması vefası ve mutlaka aşılması inancıdır. En öncelikli sorunlardan birinin çözülmesi, geniş halk kesimleriyle gönül bağının yeniden kapsamlı ve kalıcı şekilde kurulmasıdır.
Bu silkinme:
- Sonsuz bir gelişme ve sonsuz bir yaratma hızının,
- Sınırsız bir adalet anlayışının,
- Etkin, bağımsız, barışçı bir dünya devletinin,
- Çağdaş demokrasinin yolunun açılması,umudunu yeşertecektir.