Nemrut'un eteklerinde zor ama neşeli günler...

Göçerler, beş ay teknolojiden ve sosyal hayattan uzak yaşıyor. Yağışlarla canlanan yaylada mutlu olduklarını söyleyen göçerler, günün ilk ışıklarıyla işe koyuluyor. Hem kışlık ihtiyaçlarını hazırlıyorlar hem de ürünlerini satarak para kazanıyorlar.

Bitlis'in Ahlat ilçesindeki serin yaylalarda konaklayan göçerler tüm zorluklarına rağmen hayvancılığı sürdürüyor.

İlçe sınırlarındaki Nemrut Dağı, sahip olduğu su kaynakları, verimli otlak ve meralarının yanı sıra temiz ve serin havasıyla özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sıcak illerden gelen çok sayıda göçer aileye ve binlerce küçükbaş hayvana ev sahipliği yapıyor. Dağın eteklerindeki 2 bin 600 rakımlı yaylada çadır kurarak yaklaşık 5 ay konaklayan göçerler, teknoloji ve sosyal hayattan uzakta doğayla iç içe bir hayat yaşıyor.

YAĞIŞLARLA CANLANDI

Günün ilk ışıklarıyla yoğunluğun başladığı yaylada kadınlar ev işlerini yaparken erkekler de hayvanların bakımıyla ilgileniyor. Daha sonra sağımı yapılan hayvanlardan elde edilen sütle yoğurt, tereyağı ve peynir gibi ürünler yapılıyor. Geçen yıl etkili olan kuraklığın ardından bu yıl yağışlarla canlanan yaylada daha iyi bir sezon geçirmenin mutluluğunu yaşayan göçerler, ürünleri hem satıp hem de ihtiyaçları için saklayarak kışa hazırlanıyor. Yayladaki çocuklar da ebeveynlerinin çalıştığı sırada oyunlar oynayarak eğleniyor.

20 YILDIR HAYVANLARINI GETİRİYOR

Ailesiyle Batman'ın Beşiri ilçesinden gelerek Nemrut Dağı eteğindeki yaylada konaklayan Abdulrezzak Erkin, AA muhabirine, hayvancılığın en zor mesleklerden biri olduğunu söyledi. Hayvanlarını 20 yıldır Nemrut Dağı eteklerine getirdiğini anlatan Erkin, "Burada çadırlarda kalıyoruz. Günde iki kez süt sağıyoruz. Her gün aynı işi yapıyoruz. Başka geçim kaynağımız olmadığı için mecburen bu işi sürdürüyoruz. 600 koyunum var. Yaylada 5 ay kalıyoruz. Buranın havası suyu çok temiz. İnsanlar burada kolay kolay hastalanmıyor." dedi.

'RENKLİ BİR HAYATIMIZ VAR'

Nurullah Erkin ise yıllardır buradaki yaylaya geldiklerini belirterek, "Yaklaşık 1200 hayvan besliyoruz. Yayla yaşamı zorlu ama doğa ile iç içe yaşamak çok güzel. Batman çok sıcak, buranın havası serin. Her şeye rağmen renkli bir hayatımız var." diye konuştu.

Geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını ifade eden Mehmet Erkin de mesailerinin günün ilk ışıklarıyla başladığını belirtti.

Yaklaşık 3 saat süt sağdıklarını, ardından hayvanları otlatmaya götürdüklerini anlatan Erkin, "Akşam yine getirip süt sağıyoruz. Hayvancılık çok zor ama severek yapıyoruz. Yaylada hava serin ve bol oksijen var. Dönüşte ise 25 günde Batman'a ulaşıyoruz." dedi.

Sonraki Haber