Nöbeti devraldı

Mileyha Kuş Cenneti’nin okyanuslardan gelen konuğu çatal kuyruklu martı, boynundaki plastikten kurtuldu. 10 günlük çaba sonuç verdi. Türkiye’de ilk defa Hatay’ın Samandağ ilçesinde görüntülenen çatal kuyruklu martı, boynuna takılan plastik cisimden 10 günlük çalışma sonucunda kurtarıldı. Kuş dedektifi Emin Yoğurtçuoğlu, çatal kuyruklu martı için İran seyahatini yarıda bıraktı. Yoğurtçuoğlu, martıya kutuplara göç edene kadar zarar gelmemesi için Mileyha’da nöbet tutacak.

ARTIK ÖZGÜR

Türkiye'de ilk kez Hatay'ın Samandağ ilçesinde Mileyha Kuş Cenneti’nde görüntülenen çatal kuyruklu martı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Hatay Şubesi ekipleri ile emekli mühendis Ünal Kurçak’ın çabaları ile özgürleşti. Ekipler, ağla martıyı yakaladı. Boynundaki plastik halka çıkarılan martı, kontrollerin ardından “İşin rast gelsin” denilerek gökyüzüne bırakıldı. Martıyı kurtarmak için her gün sabah erken saatlerde sahile inen Ünal Kurçak, o anları videoya çekti. Kurçak Aydınlık’a yaptığı açıklamada, “İnce bir ağ olduğu için hiç zarar vermeden yakalandı. Başındaki plastik Türkiye menşeli değil. Bu da dünya çapındaki plastik kirliliğinin bir örneği. Bu bize bütün dünyanın doğayı temiz tutmaya özen göstermesi gerektiğini gösteriyor” dedi.

AV TEHLİKESİ

Kuşun boynundaki kelepçeden kurtulduktan sonra daha yükseklere uçabildiğini söyleyen Kurçak, günler sonra ilk kez rahat bir uyku uyuyabildiklerini anlattı. Doğaseverler, Mileyha’nın daha fazla özenle dünya çapında tanınabilecek, kuş gözlemi yapılabilecek bir alan olmasını istiyor. Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtçuoğlu, Mileyha’da çok sayıda yeni türü Türkiye’de ilk kez kayıt altına alan kişi oldu. Çatal kuyruklu martıyı ise ilk kez kayıt altına alan kuş gözlemcisi Murat Bozdoğan oldu. Çatal kuyruklu martı Mileyha’da kayıt altına alındığında Yoğurtçuoğlu İran’daydı. Martının boynundaki plastik kelepçe için Ünal Kurçak’la sürekli temas halinde kaldı. Martı için İran seyahatinden dönen Yoğurtçuoğlu, uçaktan indiği sırada martının artık özgür olduğunu öğrendi. Bu kez, martı güvenle kutuplara doğru uçana kadar av tehlikesine karşı nöbet başladı. Sulak alanda hem çatal kuyruklu martının hem de diğer kuşların korunması adına polislerin sıkı denetimleri de devam etmekte. Yoğurtçuoğlu ile hem İran seyahatini hem de Mileyha’yı konuştuk.

MİLEYHA DA KIZILIRMAK DELTASI GİBİ OLABİLİR

Kızılırmak Deltası’nı örnek gösteren Emin Yoğurtçuoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “5 sene öncesine kadar her tarafında silah patlayan bir yerdi. Şuan orada özgürce hareket edebilen tek canlı kuşlar. Araç trafiğine kapandı, av yasak. Sakinlik var, insanlar yürüyüş yapabiliyor, bisiklet ve akülü araç kiralayabiliyor. Kuşlar insanlardan zarar görmedikleri için alışmış durumdalar. Kızılırmak deltasının güneyine inince Hatay’la karşılaşıyorsunuz. Kuşlar göç ederken Anadolu’nun üzerinden geçiyor. Biz böyle bir koridor yapalım, onların zarar görmeden yaşayabileceği, mola verebileceği alanlar olsun. Doğaya ufacık bir şans verdiğinizde kendini zaten toparlıyor. Yaşamın kaynağı olan bir ev ekosistemi var. Ev dediğimiz ekosistem sadece bize değil bütün canlılara ev sahipliği yapıyor. Mileyha, yok edilmek üzere olan bir yerdi. Şimdi herkesin haberi var. Ama hâlâ içimiz rahat değil, burasıyla ilgili bir sürü proje var, imar yapmak isteyenler, tarla açmak isteyenler, kaçak binalar var. Ekosistemi bir bütün olarak ele alıp toplu halde korumamız gerekiyor. İnsanların, tarlam olsun, evim olsun noktasını geçmeleri gerekiyor. Kısacık ömrümüzde bilgisizliğimizle binlerce yılda oluşan ekosistemi bozuyoruz. Umarım çatal kuyruklu martı, kutuplara gittiğinde buraya arkadaşlarını getirir, biz de burayı ona uygun halde koruyabiliriz.”

UMMAN BAYKUŞU

İran’da araba çarpması ile tek gözünü kaybeden Umman Baykuşu, iki aylık tedavinin ardından şimdi daha iyi. Uzmanlar, tek gözle avlanma becerilerini test ediyorlar. Emin olduklarında doğaya salacaklar.

İRAN’DA AV YASAK

Emin Yoğurtçuoğlu İran’a yalnız kalan akturna Omid için gitti. 10 gün kalacaktı 30 güne uzattı. Bu süreçte İran’da evlerde kedi köpek beslemenin yasaklandığı gibi haberlerin de yalan olduğunu çektiği videolarla sosyal medya hesabından paylaştı. Yoğurtçuoğlu, İran’da doğaya ve hayvanlara yaklaşımla ilgili izlenimlerini Aydınlık’a anlattı:

“İran’da hayvanların insanlardan kaçmadığını gördüm. Rengarenk kuşlar insanlarla iç içe yaşıyorlar. Bu hayvanlar nasıl oluyor da kaçmıyor diye düşünürken 2 yıldır avlanmanın tamamen yasak olduğunu öğrendim. İran, doğal alanlarını çok ciddi şekilde koruyor. Yaban hayatı koruma timleri ellerinde ağır makineli silahlarla devriye atıyor. Kaçak avlanan biri ile karşılaşırlarsa ya hapse atıyorlar ya da çevre ile ilgili işlerde çalışmaya zorunluluğu getiriyorlar.

“Türkiye’de kış aylarında avlanmak serbesttir, devlet buna izin veriyor. İran’da birlikte gezdiğimiz kuş gözlemcileri Türkiye’deki durumu öğrenince çok şaşırdılar.”

OMİD’İN HÜZÜNLÜ ÖYKÜSÜ

Ümit, Farsçası Omid, eşi Arzu 14 yıl önce ölmüş. Batıdaki akturnaların tek temsilcisi. İran’da neslinin devamı için üreme çiftliğinden turna yetiştirilip yanına yerleştirilmiş. Ama Omid kimseyi kabul etmemiş. Onlar da ölmüş. Emin Yoğurtçuoğlu, bu yalnız akturnayı yakından görmek ve çözüm üretebilmek için İran’a gitti. Fereydunkenar kasabasında yaşayan Omid, ilkbaharda Rusya’ya göçüyor. 40 yaşlarında. İran’da Omid, tanınıyor, eşi Arzu ile Omid’in heykeli meydanlarda. Yoğurtçuoğlu, bu yalnız hayvanın sesini bütün dünyanın duymasını istiyor: “Akturnalar göç yollarında avcıların hedefi olmuş. Koca bir popülasyon yok olmuş. Dünyada son kalmış bir canlıyı görüyorsunuz, hem seviniyor hem de çok üzülüyorsunuz. Omid için Rusya’da birileri çiftlikte akturna yetiştirmiş. Yavruları bir motorun arkasına katarak İran’a göç ettirmiş. Yavrular moturu anneleri sanarak peşine takılmışlar. Ancak sınırdan casusluk faaliyeti olabileceği gerekçesi ile geçememişler. Omid, Rusya tarafındayken alana başka bireyler yerleştirilirse Omid belki kabul edebilir. Yollarda hayvanın avlanmaması için bu bütün dünyanın dikkat etmesi, önlem alması gereken bir sorun. El birliği ile bu sorunun üstesinden gelebiliriz.”

Sonraki Haber