Norveç’te Samelerin zaferi

CPO26 Glasgow İklim Zirvesi’nde “rüzgâr enerjisi” hararetle savunulsa da rüzgâr enerjisi santrallerinin (RES) çevrelerindeki canlılar için yarattığı sorunlar, bilim insanlarının gündeminde. Giderek sayıları artan rüzgâr türbinlerinin kurulması ve türbin civarındaki toprakların kullanıma kapatılması, bu bölgelerde yaşayan halk açısından olumsuzluklara neden oluyor. Norveç ve İsveç’te yerli halkın protestolarına rağmen Same topraklarında yapılan RES’ler mahkemeye taşındı.

SÁPMİ TOPRAKLARI SÖMÜRÜYE AÇILIYOR

1700’lü yıllardan bu yana toprakları İsveç, Norveç, Finlandiya ve Rusya arasında parçalanmış olan “Same” halkı, kendi topraklarını Sápmi olarak adlandırıyor. Sayıca en fazla Norveç ve daha sonra İsveç’te yaşayan Sameler, bulundukları ülkelerde birçok hakka sahip olsalar da RES, hidroelektrik santraller (HES) ve maden arama çalışmaları nedeniyle hem toprak kaybına uğruyorlar hem de toprakları çitlerle bölündüğü için geçim kaynakları olan Ren geyiklerinin geçiş yolları kapatılıyor. Ren geyiği yetiştiriciliği yaparak geçimlerini sağlayan Sameler, bu durumdan olumsuz etkileniyor.

SAMELER RES’LERE KARŞI ÇIKIYOR

Samelerin temsilcisi konumundaki Norveç Same Meclisi, Norveç hükûmetinin Same topraklarındaki RES’lerin Ren geyiği yetiştiriciliği yapan Samelerin onayı alınmaksızın inşa edildiğini ve büyük sorunlar yaşandığını belirterek türbinlere karşı çıkıyor. İsveç Same Meclisi Başkanı Håkan Jonsson da çevre dostu gibi yansıtılan rüzgâr türbinlerinin aslında doğaya büyük bir darbe vurduğunu belirtiyor.

Çitlerle bölünmüş topraklarda sıkışıp kalan, yaz-kış-bahar mevsimlerinde farklı otlaklara yayılan Ren geyiklerinin, geçiş yolları kapatıldığı için yavrulama alanlarına ulaşamadığı ve huzursuzlandığı gözleniyor. Kış şartlarında çitler nedeniyle yollarını değiştirmek zorunda kalan Ren geyiklerinin, debisi artmış sularda boğulduğu da belirtiliyor. Türbinlerden yayılan ses nedeniyle Ren geyiklerinin hiçbir şekilde rüzgâr türbinlerinin civarına yanaşmamaları, türbinlerden olumsuz etkilendiklerinin göstergesi olarak kabul ediliyor. Ren geyikleri gibi diğer memeli hayvanların da bu durumdan olumsuz etkilendiği, Oslo Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuş durumda.

Same halkının çıkarlarının, yabancı sermaye güçlerinin RES, HES ve madenler gibi kâr amaçlı yatırımlarından önemli olduğunu ve kendilerinin anayasal hakları çerçevesinde topraklarının sömürüye açılmasını kabul etmeyeceklerini belirten Sameler, geçtiğimiz yıl yapımına lisans verilen RES’lere karşı mahkemeye başvurmuştu.

NORVEÇ YÜKSEK MAHKEMESİ SAMELERDEN YANA

Norveç’te Trondheim civarında 151 rüzgâr türbininden oluşan iki RES parkı kurmak üzere harekete geçen yatırımcılara karşı başlatılan hukuk süreci kamuoyunda ilgiyle izlendi. Fosenmålet olarak bilinen davanın 11 Ekim’de açıklanan kararı, Sameler açısından zafer oldu. Norveç Yüksek Mahkemesi (Yargıtay), iki RES parkının Samelerin otlak haklarını hiçe saydığını ve bu durumun “Uluslararası Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi”nin 27. maddesine aykırı olduğunu belirtti. Mahkeme, bu yatırımın Samelerin kendi kültürlerini sürdürmesini ve Ren geyiği yetiştiriciliği yapmasını olumsuz etkilediğini vurguladı. Bu kararın ardından türbinlerin yıkılması bekleniyor.

*Sápmi topraklarında yaşayan halka Same denmektedir.

Sonraki Haber