Nükleer anlaşma hamlesi NATO kışkırtmasına yanıt

Putin’in önceki gün yaptığı ulusa sesleniş konuşması dünyada yankı getirdi. Batı’nın siyasi hegemonyacılığı ve kültürel çürümesine karşı çıkan Rus lider, ABD’yle Rusya arasındaki son nükleer anlaşmayı da askıya aldığını açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile ABD arasında kalan son nükleer anlaşmaya katılımın askıya alınacağını açıkladı. Önceki gün Rus Federal Meclisinde yaptığı konuşmada Batı’ya meydan okuyan Putin, Moskova’nın olan Stratejik Saldırı Silahları Anlaşmasından (New START) çıkmayacağının ancak geçici olarak çekildiğinin altını çizdi. Batı medyası, kararı “nükleer rest” ve “gerginliği tırmandırma hamlesi” olarak duyurdu.

Dün Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Devlet Duması söz kararla ilgili tasarıyı onayladı. Kararın Federal Konsey tarafından onaylanması ve Putin tarafından imzalanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Tasarıyı hazırlayan milletvekilleri, gerekçe kısmında ABD’nin “bu faaliyet alanında anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini kasıtlı olarak yerine getirmediğini” belirtti. Söz konusu metinde anlaşmaya katılımı sürdürme kararının Başkan tarafından verileceği de kaydedildi.

‘BİZİ VURMAK İSTEYENLERE STRATEJİK ÜSLERİ Mİ AÇACAĞIZ?’

Putin, ulusa sesleniş konuşmasının ilgili yerinde, NATO’nun bu yıl şubat başı yaptığı açıklamayla, Rusya’ya New START anlaşmasına geri dönmesi ve nükleer savunma tesislerini denetime açması çağrısı yaptığını gündeme getirdi. “Kiev rejiminin stratejik havacılık üslerimizi vurma girişimlerine Batı’nın doğrudan müdahil olduğunu biliyoruz. Bunun için kullanılan insansız hava araçları NATO uzmanlarının yardımıyla donatıldı ve modernize edildi. Şimdi de savunma tesislerimizi mi denetlemek istiyorlar?” diye soran Putin, bunun “modern savaş koşullarında tamamen saçmalık olduğunu” söyledi.

ABD ve NATO’nun hedefini “Rusya’yı stratejik bir yenilgiye uğratmak” olarak açıkladığını vurgulayan Putin, “Peki, bundan sonra hiçbir şey olmamış gibi en yenileri de dahil olmak üzere savunma tesislerimizin etrafından mı dolaşacaklar?” şeklinde konuştu.

ABD’nin kötü niyetli bir yaklaşımla NATO’yu bu anlaşmanın tarafı yapmaya çalıştığını belirten Putin, ittifak üyesi İngiltere ve Fransa’nın da nükleer cephaneliklerini geliştirdiğini ve iyileştirdiğini kaydetti. Rus lider “NATO sadece bir nükleer güç değildir, aynı zamanda silahlarını Rusya’ya karşı yönlendiren bir güçtür. Liderlerinin son açıklamaları da bunu teyit etmektedir.” dedi. Rusya’nın buna karşı önlem aldığını vurguladı.

Devlet Duması kararı oybirliğiyle aldı.

‘ABD TEST YAPARKEN ELİMİZ ARMUT TOPLAMAZ’

İlk START anlaşmasının 1991’de “gerginliğin azaltılması ve karşılıklı güveninin güçlendirilmesi koşulunda” imzalandığını belirten Putin, 2010’da imzalanan New START’ın ise Rusya ve ABD’nin “birbirini artık düşman olarak görmediğini ilan ettiği” bir dönemde başlatıldığını hatırlattı. Rus lider, geçen yıllarda tavrını değiştiren ABD’nin anlaşmaya da uymadığını, denetim için yaptıkları başvuruların defalarca formalite yanıtlarla reddedildiğini açıkladı.

ABD’de bazı nükleer silahların savaşta kullanımına ilişkin garanti sürelerinin dolmaya başladığına dikkat çeken Putin, “Washington’daki bazı politikacılar, ABD’nin yeni tip nükleer silahlar geliştirmekte olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurarak, nükleer silahlarını doğal olarak test etme olasılığı üzerinde düşünmeye başladılar bile.” ifadelerini kullandı.

Rus lider, “ABD testler yaparsa biz de yaparız. Hiç kimse küresel stratejik eşitliğin yok edilebileceği gibi tehlikeli bir yanılsamaya kapılmamalıdır.” dedi.

Putin, anlaşmanın “askıya alındığının” altına çizerek “Bu konunun tartışılmasına dönmeden önce, Fransa ve İngiltere gibi NATO ülkelerinin hala ne iddia ettiklerini ve stratejik cephaneliklerini, yani ittifakın birleşik vuruş potansiyelini nasıl dikkate alacağımızı anlamalıyız.” ifadelerini kullandı.

‘ÖNLEME RAMPALARI’ SALDIRI NOKTASI OLDU

New START anlaşması, tarafların sahip olabileceği ve konuşlandırabileceği kıtalararası balistik füzeler (ICBM’ler), denizaltından fırlatılan balistik füzeler (SLBM’ler) ve uzun menzilli bombardıman uçakları da dahil olmak üzere nükleer cihazlara ve bunların teslimat araçlarına bir sınırlama getiriyor. Belirlenen cephane üst limitleri, ABD ve Rusya’yı dünyanın en büyük nükleer güçleri olarak tutmaya yetecek kadar yüksek. Anlaşma ayrıca taraflara, uyumu doğrulamak için birbirlerinin askeri tesislerini denetleme ayrıcalığı da veriyor.

Daha önce Eski ABD Başkanı George W. Bush, ABD’nin kendisini ve Avrupa’yı “haydut devletler” olarak ilan ettiği İran ve Kuzey Kore’den koruması gerektiğini iddia ederek ülkesini Anti-Balistik Füze (ABM) Anlaşması’ndan çıkarmıştı. Eski ABD Başkanı Donald Trump da 2016 yılında görevi aldıktan sonra Obama’nın imzaladığı New START’tan memnun olmadığını ve yeniden ele alınmazsa anlaşmadan çekilebileceğini söylemişti.

Moskova, ABD’nin anlaşma imzalandıktan sonra Doğu Avrupa’da inşa ettiği “önleme rampalarının”, Rusya’ya karşı seyir füzelerini ateşlemek için kullanılabilecekleri için büyük bir tehdit olduğunu değerlendiriyor. Ukraynalı yetkililer de her geçen gün daha açık bir şekilde Rusya’nın şehirlerinin meşru hedefler olduğunu ilan ediyor.

Sonraki Haber