‘Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail peşindeler’

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a 'İsrail saldırganlığının Türkiye’ye yönelmesine karşı aktif tavır almayı değerlendiriyor musunuz?' diye sorduk. Kurtulmuş, 'İsrail bölge ülkelerini dağılmış halde bulmuşken büyük İsrail’i kurayım diyor. Nil’den Fırat’a kadar nihai hedef Türkiye’dir' dedi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın İsrail tarafından şehit edilmesine ABD’nin aldığı tutumu eleştirdi. “Neredeyse ‘teşvik ediyoruz onaylıyoruz’ manasına gelen sözler.” ifadesini kullanan Kurtulmuş, İsrail’in nihai hedeflerinden birisinin de Türkiye olduğunu kaydetti.

İsrail’in saldırılarına karşı mezhepçilik üzerinden yapılan tartışmalara da “İsrail’in saldırıları karşısında Sünnilik Şiilik Müslümanlık Araplık tartışmasına tutulursa İsrail’in ekmeğine yağ sürer.” diye tepki gösterdi.

Kurtulmuş, bugün başlayacak yeni yasama dönemi öncesinde gazetecilerle buluştu. Kurtulmuş, “İsrail saldırganlığının Suriye üzerinden Türkiye sınırına doğru yönelmesi riskinden söz ediliyor. Türkiye, İsrail saldırganlığını durdurulması için diplomatik, ekonomik ve uluslararası siyaset düzleminde daha aktif bir tavır almayı değerlendiriyor mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:

ABD’NİN ONAYLIYORUZ TUTUMU

“Önce İsrail’in saldırganlığının durdurulması lazım. İsrail sözden anlamıyor. Uluslararası mekanizmaların da tamamını reddediyor. Ne BM ne Adalet Divanı kararı. Toplantıları en başından itibaren Meclis adına takip ediyoruz. Türkiye’de Divan’a başvuru yaptı. İsrail’in bu saldırgan politikası iyi anlaşılmalı.

"Açık konuşacağım. İsrail aslında Gazze’yi işgalin üçüncü perdesi. Birinci perdesi İngilizlerin bölgeden ayrılmasıydı. İkinci perde Irak’ın işgaliydi. Adım adım bölgedeki bütün İsrail’e karşı uyanık olabilecek güçlerin bertaraf edildiği bir süreci yaşadık.

“En sonra da Nasrallah‘ın öldürülmesinden sonra ABD’den gelen tutumu görüyorsunuz. Neredeyse ‘teşvik ediyoruz onaylıyoruz’ manasına gelen sözler. Hazır bölge ülkeleri dağılmışken, kendi içinde inisiyatifsiz hale gelmişken ve ABD ve Batı bu kadar bu coğrafyaya gücüyle abanmışken diyor ki ben de son adımı atayım. Nil’den Fırat’a kadar büyük İsrail’i kurayım.

"Bu ilk günden itibaren söylediğimiz Gazze meselesinde sanılmasın ki İsrail’in derdi Gazze, Filistin’dir. İsrail’in Lübnan’a saldırması arkasından Suriye’yi hedef alması, Nil’den Fırat’a kadar vadedilmiş toprakların nihai hedeflerinden birisinin de Türkiye olduğu açıktır. Saf olmamak bunu bilmek için yeterlidir.”

EKMEĞE YAĞ SÜRÜLMÜŞ OLUR

İsrail’in saldırılarına karşı mezhepçilik üzerinden yapılan tartışmalara da değindi:

“Bu devlet aklı değil. Bir terör örgütü gibi davranıyor. Ülkelerin egemenliğini tanımıyor. İran’da Hamas’a suikast düzenliyor. Lübnan’a saldırıyor… Bu savaştıklarını iddia ettikleri terör örgütleri gibi hareket etmektir.

"Ne yazık ki Batı ülke yönetimlerinden cesaret alıyorlar. Her kim ki İsrail’in saldırıları karşısında Sünnilik Şiilik Müslümanlık Araplık tartışmasına tutulursa İsrail’in ekmeğine yağ sürer. Bölge halklarının bu saldırganlığını nasıl durduracakları konusunda kendi siyasi kimliklerini, kendi etnik aidiyetlerini bir tarafa bırakarak ortak nasıl harekete geçilebilir buna odaklanılması lazım.”

Kurtulmuş, Nasrallah’ın şehit edilmesinin ardından yaptığı sosyal medya paylaşımı için de “Kendi inisiyatifim” dedi. Kurtulmuş, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeye ilişkin soruya da “Umarım en kısa sürede” temennisini dile getirdi.

‘POTANSİYELİ GÖSTERDİK’

Kurtulmuş, Rusya’ya yaptığı ziyaretin beklediğinden daha olumlu geçtiğini anlattı: “Üst düzey planlama oldu. Rus senatörlere hitap etme imkanı bulduk. Ayrıca hem senatörlerle hem Duma başkanıyla görüşmeler, Putin ile görüşmemizde milletimizin menfaatlerini korumak için gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerdi. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle birlikte dünya politikasında yeni başlangıç olmuştur.

"Bundan sonraki dünya sisteminin en önemli özelliği çok taraflı dünyadır. Cumhurbaşkanının ABD’de çalışmalarını sürdürürken bizim de Rusya’da geniş kapsamlı çalışma içinde olmamız esası itibariyle çok kutuplu dünyada Türkiye’nin potansiyelini göstermiştir. Parlamentodaki çok seslilik bakımından da Rusya’daki toplantı önemliydi. Dışarda tek sesli şekilde milli menfaatlerimizin peşinde olduğumuzu gösterdik.”

YENİ ANAYASA SÜRECİ

Anayasa tartışmalarının şeffaf bir zeminde yapılması gerektiğinin hayati bir husus olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Partilerin görüşlerinin alınması ve sürecin açık şekilde yürütülmesinin yanında önümüzdeki dönemde görüşü olan bütün kesimlerin görüşlerinin alınacağı bir dönemi TBMM Başkanlığı olarak kendimizi yükümlü sayıyoruz.” ifadelerini kullandı.

'TBMM YETKİYE VE GÜCE SAHİP'

TBMM’nin anayasa yapma yetkisi ve gücüne sahip olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Türkiye’de sadece bir ya da birkaç partinin değil bütün toplumun anayasası olarak kabul edilebilecek bir millet sözleşmesine ihtiyaç olduğu aşikardır. Bütün partilerden iyi niyetli yaklaşım içerisinde olmasını dileriz.”

73 KANUN ÇIKARILDI

Kurtulmuş, TBMM'nin yasama faaliyetlerine ilişkin bilgilendirmede bulundu. Kurtulmuş, geçtiğimiz yasama yılında 2 bin 442 kanun teklif verildiğini, Genel Kurul'da 76, komisyonlarda 2 bin 253 teklifinin bulunduğunu, 4 yasa teklifinin Meclis Başkanlığına sunulduğunu söyledi.

Geçtiğimiz yasama yılında Genel Kurul'un 73 kanun çıkardığı bilgisini veren Kurtulmuş, TBMM Başkanlığı tarafından alınan 54 kararın da Genel Kurul'dan geçtiğine işaret etti.

2 yasama yılında 468 birleşimde milletvekillerin toplam bin 512 saat 49 dakika toplantı yaptığını kaydeden Kurtulmuş, 55 bin 459 sayfa tutanak tutulduğunu aktardı. Parlamenter Diplomasi konusunda geçtiğimiz iki yasama yılından 12 ülkeye ziyarette bulunduğunu belirtti.

Sonraki Haber