O Süleymancı ile üç görüşme

Cemaatin mali işlerinden sorumlu üst düzey yöneticisi olarak nitelendirilen M.D., haberimizin ardından Aydınlık’la temas kurarak görüşme talebinde bulundu. İkinci telefonda avukatları aracılığıyla bilgi aktaracağını belirten M.D., üçüncü telefonda görüşmekten vazgeçti

Alihan Kuriş’in lideri olduğu Süleymancılar cemaatinin mali işlerinden sorumlu üst düzey yöneticisi olarak nitelendirilen M.D., “Süleymancıların suç dosyası” haberimizden sonra Aydınlık’a ulaştı. İddiaların yalan olduğunu ileri süren M.D., haberi kaldırmamızı istedi ancak tekzip de göndermeyeceğini söyledi. İlk telefon görüşmesinde buluşma talebinde bulunan M.D., ikinci aramasında kendisinin değil avukatlarının Aydınlık’la görüşeceğini belirtti. Üçüncü telefonda ise hiçbir şekilde görüşmenin olmayacağını ifade etti.

Alihan Kuriş’in en yakınındaki isimlerden biri olduğu belirtilen M.D., ailesiyle birlikte cemaate gelir sağlayan şirketleri yönetiyor. Aile bu şirketlerle, tekstil, gıda, otomotiv, basın-yayın, inşaat sektörleri başta olmak üzere çok sayıda sektörde faaliyet yürütüyor. Kaynaklar, M.D. ve ailesinin 2002-2019 arasında çok sayıda suça karıştığını, bazı davalardan da mahkum olduğunu aktardı.

Aydınlık, 11 Aralık 2023’te Süleymancılar cemaatinin yöneticilerinin suç kayıtlarını ortaya çıkardı. Cemaatin mali yöneticisi M.D.’ye 2009-2017 yılları arasında dolandırıcılık başta olmak üzere marka hakkına tecavüz, hamiline çek defteri yaprağı kullanmadan çek düzenlemek, tasarım hakkına tecavüz, hırsızlık suçlarından 41 dava açıldı. 10 davada mahkumiyet kararı verildi. Bunlardan 30’unun 2011 yılında açılması ise dikkat çekti.

Şirketlerde yönetici olan diğer aile üyelerine de çok sayıda dava açıldı. M.D.’nin kızı E.D.A.’ya 16, E.D.A.’nın eşine 33, M.D.’nin dayısına ise 43 dava açıldı.

Haberimizden sonra muhabirimiz Kaan Arslan’ı ismini ısrarla vermeyen bir şahıs aradı. “İftira atmayacaksın” diyerek gözdağı veren şahıs, görüşmek istediğini de söyledi. Bu kişi, 25 Aralık 2023’teki ikinci telefon görüşmesinde adının M.D. olduğunu belirtti.

İKİNCİ GÖRÜŞME

Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa İlker Yücel, M.D. ile telefon görüşmesi yaptı. Aydınlık yöneticileriyle yüz yüze görüşmeyeceğini belirten M.D., avukatlarının sorularımızı yanıtlayacağını ve bir dosya sunacağını aktardı.

Aydınlık’ı ‘operasyonculuk’la suçlayan M.D. ile Yücel arasındaki konuşmada şu ifadeler kullanıldı:

M.D.: Benim hayatımdaki birinci önceliğim dürüstlük, samimiyettir. 35 senedir kendi işimi yapıyorum. Herkes bizi bilir. Bu konuların tamamıyla alakalı hukuki olarak avukatlarımızın sizinle görüşmesi daha doğru. Haberde dayımdan bahsetmişsiniz ama benim öz dayım yok, 56 yıl önce rahmetli oldu. Benim tabancam yok. Biz beyefendi insanlarız.
İ.Y.: H.A. sizin dayınız değil mi?
M.D.: Benim son 30 senedir bir kere H.A.’nın evine gittiğimi ispatlayın her şeyimi veririm. O benim öz değil üvey dayım.
İ.Y.: Muhabirimiz bir gazeteci olarak sizden randevu istedi, iddiaları sormak istedi ama mesaj ve telefonlarına dönüş yapmadınız. Size söz hakkı tanıdı, neden dönüş yapmadınız?
M.D.: Beni bilenlere sorun, çakallara, at hırsızlarına sormayın.
İ.Y.: Ama M.D. Bey, benim sizinle konuşup bunları sorabilmem lazım.

‘BİZ KAMU KAYNAKLARINI KORUYORUZ’

M.D.: Şu anda bir operasyon yapıyorsunuz. Ben o yüzden konuşamam sizinle.
İ.Y.: Kullandığınız kelimelere dikkat edin. Biz kamu kaynağını, kamu kurumlarımızı koruyoruz. Devletimizin, milletimizin birliğini koruyoruz. Bu operasyon değildir. Gazeteciliktir.
M.D.: 30 tane, 43 tane dosya diyorsunuz ya o ben miyim onu bilmiyorum ama beni ima ediyorsanız hepsi yalan. Ama Türkiye’de iş yapıyorsanız hakkınızda davalar olabilir.
İ.Y.: Sizin kaç tane var?

‘YANIT VERMEK ZORUNDA DEĞİLİM’

M.D.: Onu avukatlarıma sorabilirsiniz. Ben sizin muhabirinize yanıt vermek zorunda değilim. Siz samimi değilsiniz.
İ.Y.: Ben avukatınızla konuşurum, bunda sorun yok. Ben de gazetemizin avukatlarına talimat veririm. Konunun yargıya intikal etmesinden memnuniyet duyarız. Çünkü yargı aşaması her şeyin ortaya çıktığı bir aşama oluyor.
M.D.: Ama size şunu söyleyeyim, sizin yazdığınız her şey iftira, yalan. Büyük bir vebale giriyorsunuz. Biz mert Anadolu delikanlısıyız.
İ.Y.: M.D. Bey siz haberden önce bize ne dönüş yapıyorsunuz ne randevu veriyorsunuz. Bu, ‘Ben sizin sorularınıza yanıt vermeyeceğim’ demek. Diyorsunuz ki ‘avukatımla konuşun’. Ben de ‘tamam’ diyorum. Yani sizinle konuşmaya çalışıyoruz.

TEKZİP GÖNDERMİYOR AMA TEKZİP İSTİYOR

M.D.: Avukatlar size dosya hazırlıyor. Size dönecekler, ama bakın yanlış yapıyorsunuz cidden. Bunu tekzip edin ve yayını kaldırın.
İ.Y.: Bize hangi bilginin yanlış olduğunu, avukatınız aracılığıyla tekzip metni yollayarak belirtin.
M.D.: Siz benim ismimi vermiyorsunuz ki, neden tekzip göndereyim?
İ.Y.: Biz sizin hakkınızdaki iddiaları kime soracağız peki? Size soramıyoruz…
M.D.: Ben avukatların numarasını size atarım. Onlarla görüşürsünüz.

ÜÇÜNCÜ GÖRÜŞME

M.D., ikinci telefon görüşmesinden yaklaşık 2 saat sonra Mustafa İlker Yücel’i tekrar arayarak, avukatlarının da hiçbir şekilde bize konuşmayacağını bildirdi. Yüz yüze görüşme taleplerimizi kabul etmeyen M.D., soruları da yanıtsız bırakacağını söyledi. M.D., “Avukatlarım sizinle görüşme yapmayacak. Gerekli açıklamayı kamuoyuna yapacaklar.” dedi. Görüşmenin ardından üç haftadan fazla zaman geçmesine rağmen M.D.’nin avukatları henüz bir açıklama yapmadı.

Sonraki Haber