Obezite deyince aklımıza ameliyat geliyor!
Obezite tedavisinde medyada cerrahi çözümler daha fazla yer buluyor. Türkiye Obezite Araştırmaları Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre haberlerde, cerrahlara diyetisyen, endokrinologlardan daha fazla yer verildi. Derneğin damgalanmaya karşı yürüttüğü çalışma ise başarılı oldu.
Türkiye Obezite Araştırmaları Derneği 78 bin haberi analiz etti. Türkiye Obezite Araştırma Derneği’nin “Rolüm Ağır, Peki Senin Rolün Ne?” projesi kapsamında yürüttüğü araştırmaya göre obezite haberleri cerrahi branşları öne çıkardı. Proje kapsamında basın mensupları ile birlikte yürütülen farkındalık çalışmaları meyvesini verdi. Obezite haberlerinde dil değişti.
Türkiye Obezite Araştırma Derneği’nin (TOAD) obezitede damgalama ve ayrımcılığa dikkat çekmek için yürüttüğü “Rolüm Ağır, Peki Senin Rolün Ne?” farkındalık projesi kapsamında medya mensuplarına yönelik atölyeler düzenledi. Medyada obezitede damgalamanın ve ayrımcılığın önlenebilmesi amacıyla gerçekleştirilen atölyelerde yazılı ve görsel medya içerikleriyle ilgili değerlendirmeler yapıldı ve medya kılavuzu paylaşıldı. Proje kapsamında Türkiye’de obezite haberlerinin seyrini görmek için bir araştırma yapıldı. 2021 yılının ilk dört ve son dört ayında Türkiye’de ulusal, yerel ve çevrimiçi olarak yayınlanmış obeziteyi konu alan toplam 78 bin 216 haber içerik ve görsel açısından incelendi.
TEDAVİ BASAMAKLARI VERİLMELİ
Araştırmaya göre haberlerde görüşlerine en çok yer verilen uzmanlık alanı cerrahlar oldu. Diyetisyenler obezite haberlerinde cerrahlardan sonra yer buldu. Araştırmaya göre 2021’in ilk dört ayında haberlerde cerrahlar yüzde 20,9; diyetisyenler yüzde 13,9; iç hastalıkları uzmanı/endokrinologlar yüzde 11,9’la öne çıkan uzmanlık alanları oldu. Yılın son dört aylık döneminde ise cerrahlar yüzde 16,4; diyetisyenler yüzde 12,8; iç hastalıkları uzmanı/endokrinolog yüzde 8 oranla obezite haberlerinde yer buldu. Obezite Haberlerinin Nicel ve Nitel Analiz Raporu’nda bu durum, “En çok cerrahların yer alması dikkat çekici olup, obezite tedavisinde cerrahi tedavilerin gündemde olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Obezite tedavisindeki basamakların doğru sıralama ile verilmesinin toplumun doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi açısından önemli olduğu belirtilmelidir.”
HABER DİLİ DEĞİŞTİ
Obezite haberlerinde dil kullanımının da incelendiği raporda haber manşetleri hakkında veriler paylaşıldı. Haberlerde tedirgin edici ya da endişe verici manşetler ilk dört ayda yüzde 22,1 iken ikinci dört ayda yüzde 9,2 oranında; dramatize edici manşetler ise ilk dört ayda yüzde 2,6 iken ikinci dört ayda yüzde 1,2 oranında yer aldı. Haber manşetlerinin bilgilendirici içeriği ilk dört aya göre son dört ayda artış gösterdi.
İRADESİZLİK DEĞİL
İlk dört ayda yayınlanan haberlerin yüzde 83,3’ü, ikinci dört ayda yayınlanan haberlerin de yüzde 91,5’i bilgilendirici ve açıklayıcı nitelikte oldu. İlk dört ayda haberlerin yüzde 10,9’u, ikinci dört ayda ise yüzde 6,6’sı tedirgin edici ya da endişe verici nitelikteydi. Dramatize edici nitelikteki haberler ise ilk dört ayda yüzde 4,4 iken son dört aylık kısımda yüzde 1,4’e düştü. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Sezgin raporla ilgili yaptığı analizde şunları kaydetti: “İncelenen haber görsellerinde elinde hazır, sağlıksız gıdalar tutan ve sağlıklı yiyeceklere mesafeli duran obeziteli bireyler, iradesi olmayan kişiler olarak sunulmaktadır. Obeziteli bireylere kendilerini veya yediklerini kontrol etmeleri gerekliliği sıklıkla tekrarlanmakta ve bu tekrarların hastalara motivasyon sağlayacağı düşünülmektedir. Ancak tekrarlayan kontrol vurgusu kişilerin baskılanmasına neden olur, kendilerini kontrol edemedikleri için bu hastalıkla baş etmek zorunda kaldıkları duygusu yaratır. Oysaki obezite bir irade sorunu olmadığı gibi sadece kişinin kendisinin sorumlu tutulacağı bir hastalık da değildir.”