Öcalan’ın talimat verdiği hükümlüye AYM’den ret
Anayasa Mahkemesi, İmralı Cezaevinde PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan tarafından örgütsel talimat aldığı gerekçesiyle 6 ay süreyle telefon görüşmesi yaptırılmamasına karar verilen hükümlünün bireysel başvurusunun kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan hükümlü olarak İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulan Hamili Y. hakkında, 6 ay süreyle telefon görüşmesi yaptırılmamasına karar verildi.
7 Eylül 2020 tarihli infaz kurumu kararında Hamili Y.’nin, tehlikeli hükümlü olduğu ve infaz kurumunda bulunan PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile bir araya geldiklerinde Öcalan’ın örgütsel talimatlarını iletme hususunda talimat aldığı belirtildi. Hamili Y., salgın hastalık nedeniyle telefonla görüşme hakkının kullandırılması talebiyle 9 Aralık 2020 tarihinde Bursa 1. İnfaz Hakimliğine başvurdu. İnfaz hakimliği 11 Aralık 2020 tarihinde, yasal süresi içinde itirazda bulunulmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verdi. Bu karara yaptığı itiraz Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilen Hamili Y. de Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuru yaptı.
KABUL EDİLEMEZLİK KARARI VERİLDİ
Başvuru AYM İkinci Bölümü tarafından karara bağlandı. Yüksek Mahkeme, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle başvurunun kabul edilemez olduğuna hükmetti. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:
“Bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin yargı mercilerince düzeltilmemesi halinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun bu niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikayetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir. Somut olayda; infaz kurumunun telefon görüşmelerinin altı ay süreyle yaptırılmamasına dair kararının başvurucuya 8 Eylül 2020 tarihinde tebliğ edildiği, on beş gün içinde yapılması gereken itiraz başvurusunun bu süre geçtikten sonra 9 Aralık 2020 tarihinde yapıldığı belirtilerek infaz hakimliğinin yasal süre içinde itiraz edilmediği gerekçesiyle ret kararı verdiği görülmüştür. Bu durumda başvurucunun şikayetini süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmediği anlaşıldığından, başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna kararı verilmesi gerekir.”